gokyuzu.org

Gün Batımı Gezegenleri

Güneş Sistemi’nin en içteki gezegenleri güzel bir şova hazırlanıyor.

30 Mart’taki Venüs – Merkür yakınlaşması. Bu görüntü Japonya – Saitama’da alındı. Telif Hakkı : Mitsuo Muraoka

Bu hafta Merkür, Güneş’in parlamasıyla ortaya çıkıyor ve Venüs’le düz bir hat üzerinde yel alıyor. Hafta sonunda ise, bu iki gezegen birbirinden sadece 3 derece uzaklıkta bulunuyor ve gün batımının koyu mavi alacakaranlığında gökyüzünün göz alıcı çifti oluyorlar.

Bu gezegenleri, en iyi 3 ve 4 Nisan günleri gözleyebilirsiniz. Günün sonunda dışarı çıkın ve batı yönüne bakın.  Alacakaranlıkta ilk önce Venüs parlıyor, ince bulutlarından ardından görülebilecek kadar. Ardından Merkür onu takip ediyor (Haritada gösteriliyor).

4 Nisan Akşamı Batı Ufku

Venüs, gökyüzü gözlemleri için eski bir arkadaş; Merkür de öyle sayılabilir. Güneş’ten itibaren ilk gezegenimiz Merkür, çoğu zaman Güneş ışığına maruz kalıyor. Ancak bu tarihlerde onu gözlemek kolay olacak ve Venüs’le gerçekleştirdiği bu güzel buluşma 2011 Kasım ayına kadar görülemeyecek.

O zamana kadar da Merkür’ü gözlemek için iyi bir şansa sahibiz.

NASA’nın Messenger uzay aracı ise, Merkür yolunda ilerliyor ve 2011 Mart ayında gezegenin yörüngesine yerleşen ilk uzay aracı olacak. Bu görev boyunca Messenger, gezegenin yüksek çözünürlükteki görüntülerini yayınlayacak.

Messenger ile 2008 ve 2009 yıllarında yapılan üç uçuşta da daha önce görülmemiş görüntüler elde edilmişti.

Örneğin; Merkür, gezegenin yörünge hareketi ile eşzamanlı Güneş’in etrafında uzanan, uzun ve kuyrukluyıldız benzeri bir kuyruğa sahiptir. Bu kuyruk, Merkür’ün oluşumu sırasında ortaya çıkmıştır. Atom ve moleküller güneş radyasyonu, güneş rüzgarı bombardımanı ve atmosfere giren göktaşlarının gaz haline gelmesiyle gezegenin yüzeyine ulaşıyor ve bu sırada Merkür’ün ince atmosferinin (ekzosfer) maddeleri oluşuyor. Araştırmacılar, bunun tüm Güneş Sistemi’ndeki en aktif ekzosfer olduğunu söylüyorlar.

Görüntüde Merkür’ün kuyruğu. Telif Hakkı : Uzay Fiziği Merkezi, Boston Üniversitesi

Messenger ayrıca Merkür’ün manyetik alanının hala canlı olduğunu buldu. Bu da muhtemelen gezegenimizdeki manyetik dinamoya benzeyen Merkür’ün içindeki aktif bir dinamo sayesinde oluşuyor. Acımasız güneş rüzgarlarıyla mücadele eden Merkür’ün manyetosferi, Dünya’daki kutup ışıklarına enerji veren ve Güneş’teki güneş patlamalarını tetikleyen aynı fiziksel süreçten geçmektedir. Merkür muhtemelen Messenger yörüngeye oturduğunda keşfedilmesi beklenen bir jeomanyetik aktiviteye de sahip.

Merkür’ün dev Caloris Havzası’nın renklendirilmiş bir görüntüsü. Havzanın kenarındaki turuncu bölgeler muhtemelen yanardağ delikleri. Bu görüntü, Messenger’ın 14 Ocak 2008’deki uçuşu sorasında alındı. (Resmi büyütmek için üzerine tıklayınız.) Telif Hakkı : Bilim / Amerikan Bilimsel İlerleme Derneği (Science / AAAS)

Merkür, çukurlaşmış yüzeyine rağmen ilginçtir. Dev Caloris Havzası, neredeyse Güneş Sistemi’ndeki diğer tüm kraterlerin yanında cüce kalır ve yüzeyi hafif ama güzel renklerle boyayan yanardağ delikleri ile çevrilidir. Yüksek uçurumlar ise geçmişteki büzülmelere cevap olarak “büzülmüş bir gezegen”in bir hikayesini anlatmaktadır. Ve gezegenin tüm yüzeyindeki kraterlere Picasso ve Rembrandt gibi isimler verilmiştir.

Merkür kesinlikle bakmaya değer. Gün batımından sonra şov başlıyor!

Kaynak : Science@NASA