Günümüzde Mars, en azından yüzeyinde hayat olmayan, soğuk ve adım atılmamış çöllerin dünyası gibi göründüğü için ölü bir gezegen olarak bilinir. Atmosferinin çok ince olmasından dolayı etkin olan morötesi ışınlar, Mars’ta sıvı su bulunmasını imkansızlaştırır çünkü su, ışınlardan dolayı hemen buharlaşır.
Ama “Science Express” dergisinde yayınlanan araştırmalar, Mars’ta hayatın var olabileceğini gösteriyor. Mars hakkında kesin olan bilinen bir şey var: Mars’ta metan gazının bulunması. NASA’dan ve üniversitelerden bir grup araştırmacı bu durumun gezegenin ya jeolojik bakımdan ya da biyolojik bakımdan hala faaliyette olabileceğini düşünüyor.
“Metan gazı bir çok biçimde yok edilebilir, bu yüzden Mars’ta bulunan metan kaynakları, hala devam eden bir süreçten oluşuyor.” diyor NASA Goddard Uzay Uçuş Merkezi’nden (NASA’s Goddard Space Flight Center) Michael Mumma. “Kuzey yarımküredeki yaz boyunca yayılan metan gazı ile ortaya çıkma hızları bakımından Santra Barbara’da bulunan kömür madenlerin çıkan metan gazlarının düzeyleri birbirine yakındır.”
Metan – dört tane hidrojen atomu (H) bir tane karbon (C) atomuna bağlı – Dünya üzerindeki doğal gazın temelidir. Dünya üzerindeki metan gazının bir çoğu canlıların besinleri sindirirken ortaya çıkan gazdan oluşur. Ama gene de hayat, bu iş için gene de yeterli değildir. Metanı ortaya çıkaran başka sebepler ise demirin paslanması gibi jeolojik sebeplerdir. Michael Mumma bu konudaki fikri şöyle: “Şu an metan gazını üretenin biyolojik mi yoksa jeolojik sebepler olduğunu anlayacak kadar bilgimiz yok. Ama gene de gezegenin en azından jeolojik anlamda faal olduğunu söyleyebiliriz.”
Eğer Mars’taki mikroskopik hayat metanı üretiyorsa, bu canlılar yüzeyin altında büyük ihtimalle sıvı suyun bulunabileceği kadar ılık bir yerde yaşıyorlardır. Sıvı su, hem enerji kaynağı olarak hem de şu ana kadar bilinen tüm canlılarda bulunan karbon kaynağı olarak kullanılıyor.
“Dünya’ da ise doğal radyoaktivitenin suyu, oksijene (O) ve moleküler halde hidrojene (H2) parçaladığı Witwatersrand Havzası’nda (Witwatersrand Basin) mikroorganizmalar yüzeyin 2 -3 kilometre altına kadar yayılabiliyor. Organizmalar hidrojeni enerji kaynağı olarak kullanabiliyor. Aynı durum, Mars’ta milyarlarca yıldır, donmuş yer yüzeyinin altında suyun sıvı olarak, enerji kaynağı olarak radyasyonun ve karbon kaynağı olarak da karbondioksitin bulunduğu bir yerde yaşamak benzer mikroorganizmalar için de geçerli olabilir.” diyor Michael Mumma.
Michael Mumma: “Yeraltında birikmiş gazlar, metan gibi, donmuş yüzeyde yazın oluşan çatlaklardan dışarı sızabilir.”
“Hidrojenden ve karbondioksitten metan üreten mikroplar Dünya üzerindeki ilk yaşam formlarıdır.” diyor araştırmayı destekleyen NASA Astrobiyoloji Enstitüsü yöneticisi Carl Pilcher. “Eğer Mars üzerinde yaşam olsaydı, metan oluşumunda bu metabolizmaların etkilerini düşünmek hiç de mantıksız olmayacaktı.”

Morötesi ışınlar yüzünden parçalanan metan, metil ile hidrojene dönüşüyor.
Ama jeolojik olayların da metan gazını üretmesi mümkün. Dünya’da pas oluşumunda metan gazı çıkıyor. Mars’ta da bu olay su, karbondioksit ve gezegenin kendi iç sıcaklığı ile olabilir. Başka bir olasılık ise volkanlar. Henüz Mars’ta aktif bir volkan olduğuna ilişkin bir kanıt bulunamasa da, eskiden kalma metan “clathrates” adı verilen buz içindeki kafeslerden dışarı çıkmış olabilir.
Araştırmacı grubu, Mars atmosferindeki metan gazını NASA’nın Kızılötesi Teleskop Tesisi’nde (NASA’s Infrared Telescope Facility) bulunan teleskoplara bağlı spektrometreler yardımıyla yıllarca (her Mars mevsiminde) dikkatlice gözlemleyerek buldu.
“Biz bir tanesi yaklaşık 19000 ton gaz çıkaran çeşitli metan kaynaklarını gözlemledik. Kaynaklar, sıcak mevsimlerde yani ilkbahar ve yaz mevsimlerinde daha fazla gaz yayıyor. Nedeni de donmuş çatlakların sıcak zamanlarda eriyerek atmosfere metan gazının çıkmasına izin vermesi olabilir. Garip olan ise bazı kaynaklarda su buharı varken diğerlerinde yok.” diyor Catholic Üniversitesi’nden Geronimo Villanueva.

Yaz ayında Mars’ın kuzey yarım küresinde bulunan metan kaynakları
Telif Hakkı: Trent Schindler/NASA
Gruba göre, eskiden kalma yer buzlarının olduğu yerdeki kaynaklar görüldü. Örneğin, kuzey yarımküredeki Arabia Terra bölgesinin doğusundaki Nili Fossae bölgesi, Syrtis Major’un güneydoğusu.
Astronominin gelecekteki görevlerinden birisi Mars atmosferindeki metanın kaynağını araştırmak olacaktır. Gazın kaynağını araştırmak için izlenecek yol ise gazın izotoplarını oranlamak. İzotoplar bir elementin daha ağır versiyonudur. Mesela; döteryum, hidrojenin ağır bir versiyonudur. Hidrojen içeren moleküller, su ve metan gibi, genelde döteryumdan ziyade hidrojeni tercih ederler. Ama, canlılar hafif elementleri tercih ettiklerinden metandaki döteryum miktarı artacaktır. Bu da Mars’ta hayat olduğuna ilişkin kanıt olacaktır.
Ama ne olursa olsun Mars artık ölü bir gezegen değildir.
Kaynak: science.nasa.gov