
Güneş sistemimizin yedinci gezgeni olan Uranüs, çok rüzgarlı ve soğuk bir gezegendir. Çevresinde 13 halka ve 27 uydu bulunur.Adını Yunan Mitolojisi’nde Gökyüzü Tanrısı olan Uranos’tan alır.
Uranüs diğer gezegenler gibi 4.5 milyar yıl önce kütleçekim etkisiyle gaz ve tozlardan buz devine dönüştüğü ve 4 milyar yıl kadar önce de komşusu olan Neptün gibi güneşten uzaklaşarak 7.gezegen olduğu düşünülüyor.
Uranüs, 25,362 kilometrelik çapıyla Dünya’dan 4 kat daha geniştir. Ortalama 2,9 milyar kilometrelik bir uzaklığıyla Uranüs, Güneş’ten yaklaşık 19.8 astronomik birim uzaklıktadır. Bu mesafeden ışığın Uranüs’e ulaşması 2 saat 40 dakika sürer!
Uranüs, tarihte teleskopla keşfedilen ilk gezegendir. William Herschel 1781 yılında rastgele gökyüzü gözlemi yaparken Uranüs’ü keşfetmiş fakat bir kuyrukluyıldız ya da yıldız olduğunu düşünmüştür en başta. Uranüs’ün bir gezegen olduğu iki yıl sonra, Johann Elert Bode’nin gözlemleri sonucunda kanıtlanmıştır.
William Herschel ilk olarak gezegene ülkenin kralı Üçüncü George’a ithafen “Georgium Sidus” denmesini istemiş fakat Bode’nin de önerisiyle Satürn’ün babası, Yunan Mitolojisi’ndeki Gökyüzü Tanrısı anlamına gelen Uranüs adı verilmiştir.
Yörünge ve Dönüş:

Uranüs’ün kendi çevresinde bir tur atması, bir Uranüs günü, 17 saat 4 dakika sürer. Güneş çevresindeki yörüngesini tamamlaması ise 30,687 Dünya günü yani 84 Dünya yılı süre alır.
Uranüs,ekseni yörüngesine neredeyse dik hizada olan tek gezegendir. Kendi eksenindeki 97,77 derece eğiklikten dolayı güneş çevresinde adeta bir top gibi yuvarlanarak ilerler.Bu eğikliğin sebebinin uzun zaman önce Dünya büyüklüğünde bir gök cismi ile çarpışması sonucu olabileceği düşünülüyor. Eksenindeki eğiklik ayrıca bir kutbun 21 yıl boyunca ışık almasını sağlarken diğer kutbu 21 yıl boyunca karanlığa mahkum eder.

Uranüs aynı zamanda Venüs ile benzer olarak, diğer gezegenlerin aksi yönüne, yani doğudan batıya döner.
Daha ayrıntılı bilgi için sitemizdeki diğer yazıya göz atabilirisiniz;
Venüs ve Uranüs: Güneş Sistemi’nin Aykırı Çocukları
Gezegen Yapısı:

Uranüs güneş sisteminde bulunan iki buz devinden biridir(diğeri Neptün). Gezegenin %80’i sıcak yoğun ve buzlu maddelerden oluşur-su,metan ve amonyak-.Bu maddeler eriyik halde bulunan ağır bir çekirdeğin üzerinde bulunur. Çekirdek çevresinde sıcaklık 4,982 dereceye kadar çıkabilir. Bu aşırı sıcak mantonun, üzerindeki atmosferin ağırlığından kaynaklanan devasa basıncın etkisiyle kaynayamadığı ve buranın elektriksel olarak iletken olduğu, gezegenin manyetik alanını ürettiği sanılmaktadır.
Uranüs komşusu Neptün’den daha büyük olmasına rağmen yoğunluk olarak Neptün’den daha az yoğundur. Hatta güneş sisteminde Satürn’den sonra ikinci en az yoğun gezegendir.
Uranüs mavi-yeşil rengini atmosferindeki metandan alır. Güneş ışığı atmosferden geçerek yüzeye çarpar ve oradan da metan bulutlarına yansır. Metan güneş ışığının kırmızı ve turuncu renklerini soğurduğu için atmosfer mavi-yeşil olarak görünür.
Yüzey:
Bir buz devi olan Uranüs tam anlamıyla bir yüzeye sahip değildir. Gezegen daha çok yüzen sıvılardan oluşur. Bir uzay aracı Uranüs’e gitse inebileceği bir yüzey bulamaz, hatta yüksek basınç ve sıcaklıktan dolayı paramparça olur.
Atmosfer:

Uranüs’ün atmosferi çoğunlukla hidrojen ve helyum, biraz da su ve amonyaktan oluşur. Atmosferindeki metan ise kendine özgü mavi rengi verir.
Voyager 2 uzay aracı 1986 yılındaki gözlemleri sonucunda ayrık bulutlar, Büyük Karanlık Nokta ve küçük Karanlık Nokta’yı gözlemlerken, son yıllarda yapılan gözlemler sonucunda Uranüs’ün ekinoks zamanlarında değişen bulutlarıyla dinamik bir yapısı olduğu keşfedildi.
Uranüs’ün yüzeyinde sıcaklık -224,2 dereceye kadar düşebilir, bu da Uranüsün bazı bölgelerini Güneş’e en uzak gezegen olan Neptün’den bile soğuk yapar.
Uranüs’te rüzgarlar saatte 900 km hıza kadar ulaşabilir. Rüzgarlar ekvatorda dönüş yönünün tersine doğru eserken, kutuplara yaklaştıkça dönüş yönünde esmeye başlar.
Ek olarak Uranüs’ün atmosferi organizmalara pek elverişli yaşam koşulları sağlamaz. Soğuk iklimi, şiddetli rüzgarları, atmosferindeki gaz bileşenleri ve yüksek basınçtan dolayı organizmaların adapte olması çok zordur.
Uydular:
Uranüs’ün bilinen 27 uydusu vardır. Uranüs’ün uyduları diğer gezegenler aksine adlarını mitolojiden değil William Shakespeare ve Alexander Pope karakterlerinden alır.
Uranüs’ün uydularının tamamının su ve kayadan oluştuğu sanılmaktadır. Tam olarak nasıl oluştukları ve bileşenleri bilinmese de, Uranüs’ün çekim etkisine yakalanmış asteroidler oldukları düşünülmektedir.
Uyduların çoğunluğu Voyager 2 uzay aracının gözlemleri ve fotoğrafları sonucu keşfedilmiştir.
Daha detaylı bilgi için: http://solarsystem.nasa.gov/planets/uranus/moons
Uranüs’ün Halkaları:
Uranüs iki ayrı sıra halka bulundurur. İç kısımda bulunan dokuz halka çoğunlukla sık, sönük ve gri halkalardan oluşur. İki tane dış halka bulunur. Bunlardan içte bulunan halka kızıl, dıştaki halka ise daha mavimsidir.
Halkaların adı içten dışa doğru; Zeta,6,5,4,Alpha, Beta, Eta, Gamma, Delta, Lambda, Epsilon, Nu ve Mu’dur. Bazı büyük halkaların çevresinde toz bulutları bulunur.
Magnetosfer:
Uranüs’ün sıra dışı ve düzensiz bir magnetosferi vardır. Uranüs’ün magnetosferi diğer gezegenlerden farklı olarak gezegenin dönüş ekseninden 60 derece eğiktir. Bundan dolayı Uranüs’te gerçekleşen auroralar Dünya, Jüpiter ve Satürn’deki gibi kutuplarda gözlenmez.
Kaynakça:
*http://solarsystem.nasa.gov/planets/uranus/indepth
* http://nineplanets.org/uranus.html
Yazan: Deniz Gamze Sanal