Şu Anda Aktif Olarak Çalışan En Büyük Gözlemevleri:

Yaz saati uygulaması 02:00’de saatlerin bir saat geri alınmasıyla sona erdi. Uygulama 27 Mart Pazar günü saatlerin 01:00’de bir saat ileri alınmasıyla başlamıştı. Peki ama yaz saati uygulaması neden var? Bu sorunun cevabı hep klasiktir: ‘Gün ışığından daha fazla yararlanmak için’. Bu cevap birçok kişiyi tatmin edebilir ama olayı gerçekten merak edip sorgulayanlar için bu konu topluluk üyemiz Sedat Canlı tarafından araştırılarak bir haber haline getirildi. Sadece bu sorunun cevabını değil, başka ilginç sonuçları da merak ediyorsanız lütfen haberin devamını okuyunuz.
Yaz Saati Uygulaması Bilindiği üzere mart ayının son haftasonu kuzey yarımküredeki ülkeler yaz saati uygulamasına geçerler. Bu uygulama ekim ayının son haftasonuna kadar sürer. Ancak diğer taraftan, güney yarımküredeki ülkeler, yaz saati uygulamasına gitmezler. Bu yazıda güney yarımküredeki ülkelerin neden yaz saati uygulamasına gitmedikleri, matematiksel ve astronomik olarak nedenleriyle anlatılacaktır. 1 Gün Kavramı: Astronomide iki farklı gün kavramı vardır: Güneş günü ve Dünya günü. Güneş günü, gökyüzünde Güneş’in (göreceli) 1 tur atıp aynı noktaya (en yakın) yere gelmesi için gerekli süredir. Bu süre ortalama 24 saattir ve halk arasında da 1 gün olarak tanımlanır. Dünya günü ise Dünya’nın kendi ekseni etrafında tam 360 derece(1 tur) dönmesi için gerekli olan süredir. Bu süre yaklaşık 23 saat 56 dakikadır. 4 dakikalık fark ise Dünya’nın Güneş etrafında dönmesinden kaynaklanır. Dünya’nın Yörüngesi Dünya’nın Güneş etrafındaki yörüngesi, bir odağında Güneş’in bulunduğu elipstir. Dünya ile Güneş arası uzaklık, elips yörüngeden dolayı, 4 Ocak günü minimuma iner(147.1 milyon km) 4 Temmuz günü maksimuma çıkar(152.1 milyon km) . Ortalama Güneş-Dünya uzaklığı ise 149.6 milyon km. dir. Kepler Yasası Kepler’in eşit zaman aralıklarında eşit alan tarama yasasına göre, Dünya Güneş’e yaklaştığında (4 Ocak) açısal olarak daha hızlı döner(1.018 derece/gün). Uzaklaştığında ise açısal olarak daha yavaş döner(0.953 derece/gün). Ortalamada ise 0.985 derece/gün açısal hız ile 365.24 günde 360 dereceyi tamamlayarak 1 yıl oluşur. 1 Güneş Günündeki Kayma Miktarı Dünya Güneş’e yaklaştığında, açısal olarak daha hızlı döndüğünden dolayı, 1 Güneş günü için gerekli olan süre, 24 saatten biraz daha fazladır. (4 Ocak günü 1 güneş günü süresi 24 saat 0 dakika 8 saniyedir) . En uzak konumda ise 1 Güneş günü 23 saat 59 dakika 52 saniyedir. 1 Nisan ve 7 Ekim günlerinde ise 1 Güneş günü tam 24 saattir. Gün Ortası Kavramı 21 Mart ve 23 Eylül günleri, eksen eğikliğinin etkisini göstermediği günlerdir. Bu günlerde Güneş tam doğu noktasından yerel saatle tam 06.00 da doğar, tam batı noktasından yerel saatle tam 18.00 da batar ve gün ortası yerel saatle tam 12.00 dır. Bu anda Güneş çıkabildiği en tepe noktasındadır ve tam güney yönündedir. Kayma Miktarlarının Birikmesi 1 Nisan’dan itibaren Güneş günlerinde oluşan 8 saniyelik fazlalıklar , yaz geldikçe birikir. Biriken bu fazlalıkların sonucu Temmuz ayında normalde gün ortası yerel saatle 12 olması gerekirken, bu an, geriye doğru kayar. 11.30 civarı gün ortası oluşur, Güneş, bu kayma miktarının birikmesi neticesinde daha erken doğar ve daha erken batar. (bu kayma olayının aydınlanma süresi ile karıştırılmaması gerekir). Bu etki sadece kuzey yarımkürede gözlemlenir. Güney yarımkürede ise işler tersine yürür. Ocak ayı yaza denk geldiğinden, gün ortası ileri doğru kayar(yerel saatle 12.30) güneşin doğuşu ve batışı da ileri doğru kayar. Yaz Saati Uygulaması Kuzay yarımkürede yaz aylarında oluşan bu geriye doğru kayma miktarı sonucunda Güneş göreceli olarak(güney yarımkürede yaz aylarındaki) batma saatinden oldukça erken batar. Bu farklılığı gidermek için, kuzay yarımkürede yaz aylarında yaz saati uygulaması vardır. Benzer bir uygulama, güney yarım küre için gerekli değildir. Yazan: Sedat CANLI (ODTÜ AAT) |
Bugünlerde kahraman takımyıldızına bakanlar o bölgede aniden yeni bir yıldızın oluştuğunu zannedebilirler. Fakat aslında o gördükleri yeni bir yıldız değil aniden ortaya çıkmasıyla ünlenen 17P/Holmes kuyrukluyıldızı. 17P/Holmes kuyrukluyıldızı 17 kadir parlaklıktan yaklaşık 2.5 kadir parlaklığa ulaştı. Parlaklık değerleri logoritmik olarak değiştiğinden bu parlaklık artışı yaklaşık 500000 kat artışa karşılık geliyor. Şu anda kuyruğu gözükmeyen ve bir yıldız gibi gözlenen 17P/Holmes kuyrukluyıldızı gün batımından sonra çıplak gözle gökyüzünde kolaylıkla görülebilecek durumda. | |
17P/Holmes Kuyrukluyıldızı (Keith G.) |
Kuyrukluyıldızı bulabilmek için Stellarium programını kullanabilirsiniz. Gün batımından sonra Kahraman takımyıldızının hemen yanında yer alan kuyrukluyıldız çıplak gözle görülebilir durumda. Fakat bir dürbün veya teleskop kullanarak daha iyi bir şekilde gözlem yapabilirsiniz. İyi gözlemler. Kaynak: http://www.universetoday.com Haber: ODTÜ AAT |
19 Ekim 2007 ESA’nın (Avrupa Uzay Ajansı) bünyesindeki SSAC (uzay bilimleri danışma komitesi) gelecekteki muhtemel bilimsel görevlerini seçti. Bu amaçla 17-18 Ekim 2007’de Paris’te yapılan toplantıda uzay bilimleri açısından bir sonraki safhaya geçmek için ilk adım atılmış oldu. | ![]() Hubble uzay teleskobuna ait derin uzay fotoğrafı |
David Southwood (ESA Bilim direktörü) bu görevler için: “Bu ESA’nın da içinde bulunduğu topluluk için oldukça zorlu bir süreç. Bu safha, uzay biliminin nihai yarışında çeyrek final olarak düşünülebilir” dedi. Bilimsel komitenin sunduğu 50 öneri içinden şu çalışmalar seçildi: GÜNEŞ SİSTEMİ GÖREVLERİ | |
LAPLACE: Jüpiter Görevi Jüpiter’in uydusu olan Europa’nın buz kabuğu ve silikat mantosu arasında jeodinamik olarak aktif okyanuslarının bulunduğuna inanılıyor. Bu görevin birincil amacı Europa’nın okyanuslarındaki yaşanılabilirliği araştırmak. Jüpiter uydularının yörünge davranışları, Jüpiter’in magnetosferi ve atmosferinin yapısını anlamak ise bu görevin diğer amaçlarını teşkil ediyor. | |
TANDEM: Satürn görevi Tandem görevi Satürn’ün uydularından Titan ve Enceladus’u incelemeyi amaçlıyor. Bu araştırma Titan ve Enceladus’un kökeni, iç yapısı, evrimi ve astrobiyolojik potansiyelini anlama konusunda bilim adamlarına yardımcı olacak. Proje yörüngeye yerleştirilecek ve titan sondalarını taşıyacak 2 farklı uzay aracından oluşuyor. Onaylandığı takdirde ESA bu çalışmayı NASA ile birlikte sürdürecek. | ![]() |
CROSS-SCALE Cross-scale görevi birbiriyle eş zamanlı olarak çalışan 12 uzay aracı içeriyor. Bu araçlar dünyayı saran yüklü parçacıkların ölçümlerini yapacak. | ![]() |
MARCO POLO Marco polo görevinin amacı dünyaya yakın astroidleri sınıflandırmak ve uzay araçlarını toplayacağı örnekleri incelemek. Bu görev onaylandığı takdirde; astroidler gibi küçük ölçekli cisimlerin, güneş sisteminin evrimindeki rolü ve dünyadaki yaşamın oluşmasına dair etkileri araştırılacak. ESA bu çalışmayı JAXA (Japon havacılık ve uzay keşif ajansı) ile birlikte yürütmeyi planlıyor. | ![]() |
ASTRONOMi GÖREVLERİ
DUNE: Karanlık enerji görevi Dune: Evrenin yapısını daha iyi anlayabilmek için karanlık madde ve karanlık enerji araştırması yapacak. | ![]() |
PLATO, yeni gezegen kaşifi Yeni nesil gezegen keşif sistemi, fotometrik verileri kullanarak dünya dışı gezegenleri bulup karakteristik özelliklerini elde etmeyi planlıyor. Bu etkileri gezegenlerin kendi yıldızları üzerindeki etkilerini ölçümleyerek yapacak. Görev; dünya benzeri görece olarak küçük olan kayaç gezegenleri, daha büyük başarıyla saptayabilecek, atmosferi ve kütlesi konusunda fikir verecek. | ![]() |
SPICA: yeni nesil kızılötesi gözlem evi Spica çok düşük derecelere kadar soğutulmuş kızıl ötesi teleskoplarla; gezegenlerin oluþumu, güneş sisteminin işleyişi ve evrenin kökenleri hakkında araştırma yapacak. Yüksek hassasiyette fotometrik haritalama ve tayfsal analiz yaparak, gezegenleri ve gezegensel diskleri inceleyecek. ESA bu çalışmayı JAXA ile birlikte yürütmeyi planlıyor. | ![]() Kızıl ötesi dalga boyunda alınmış bir galaksi görüntüsü |
XEUS XEUS yeni nesil X-ışını uzay teleskobu kullanarak, evrenin işleyişi hakkında bilgi sahibi olmayı hedefliyor. XEUS astrofizik açısından kilit öneme sahip alanlarda araştırma yapacak. Bunlar; süper-kütleli karadelikler, kozmik arka alan ışınımı ve galaksilerin evrimi olacak | ![]() X-ışınlarında fosil bir galaksi kümesi |
Kaynak: ESA (http://www.esa.int/esaCP/SEM1IQAMS7F_index_0.html)
Çeviri: ODTÜ Amatör Astronomi Topluluğu – AAT
Artık gelenekselleşen haftalık seminerlerimiz bu hafta Genel Gökyüzü Semineri ile başlıyor. Seminer 24 Ekim Çarşamba saat 18.00 da fizik bölümü 3. kat Cavid Erginsoy seminer salonunda. | |
Genel Bilgi: Karadelikler, yıldızlar yakıtlarını tüketip öldükten sonra ortaya çıkan gök cisimlerinden biridir. Ölen yıldızın kütlesine bağlı olarak yıldızdan geriye nötron yıldızı, karadelik, beyaz cüce veya kahverengi cüce gibi gök cisimleri kalabilir. Eğer yıldızın kütlesi Güneş’in kütlesinden 3 kat fazlaysa bu yıldız kendi içine çöker ve ortaya çok büyük yoğunlukta bir gök cismi yani karadelik çıkar. Karadelikler o kadar yoğundurlarki karadeliklerin çekim kuvvetinden ışık bile kurtulamaz. Bu nedenle karadelikler gökyüzünün görülemeyen gök cisimleridir. Haber: Chandra X-ışını gözlemevinde görev yapan astronomlar şimdiye kadar bulunmuş en büyük kütleli karadeliği keşfettiler. | |
M33 X-7 (Chandra X-ışını Gözlemevi) |
NASA’nın Chandra X-ışını Gözlemevi ve Gemini teleskopuyla gözlem yapan astronomlar sıradışı bir karadelik buldular. Genellikle bir yıldızın çökmesi ile oluşan karadelikler 3 güneş kütlesinden 15 güneş kütlesine kadar olabiliyor. Bizim gökadamıza yakın bir konumda yer alan ve yaklaşık 3 milyon ışık yılı uzaklıktaki M 33 gökadasının içinde bulunan bu karadelik ise yaklaşık 15.7 güneş kütlesinde. M33 X7 yanındaki yıldızın etrafındaki dönüşünü 3,5 günde tamamlıyor. Astronomlar karadelik yıldızın arkasına girdiğinde karadeliğin çevresinin yaydığı X ışınlarının azalmasından yola çıkarak yörünge hesabı yapabiliyorlar. İki cismin yörüngesini belirledikten sonra ise karadeliğin ve yıldızın birbirlerine göre olan göreceli kütlelerini hesaplayabiliyorlar. Karadeliğin yanındaki yıldızın kütlesi güneşin kütlesinin 70 katı olarak hesaplanıyor. 15 güneş kütlesinden çok daha büyük kütleli olan karadelikler çok büyük kütleli karadelikler olarak adlandırılıyorlar ve genellikle gökadaların merkezlerinde yer alıyorlar. Bilim insanları Samanyolu gökadası’nın merkezinde de süper kütleli bir karadeliğin olduğunu belirtiyorlar. Çeviri: ODTÜ AAT |
Discovery(Keşif) uzay mekiği pazar günü yapılması planlanan fırlatma için rampada bekliyor.Fırlatma TSİ 01:02de gerçekleşecek. 14. uçuşunu gerçekleştirecek olan Discovery, Japon Kibo laboratuvarının önemli bir kısmını Uluslararası Uzay İstasyonuna taşıyacak. Bu,uzay istasyonuna şimdiye kadarki taşıdığı en büyük yük olacak. Fırlatmayı NASA TV’den canlı izleyebilirsiniz. NASA | |
4 Ekim 1957 de Sovyetler Birliği tarafından fırlatılan ve dünyanın ilk yapay uydusu olan “Sputnik” 50. yıl dönümünü kutluyor.
Sputnik, bir basketbol topundan biraz daha büyük ve yaklasik 83 kg ağırlığındaydı ve dünya etrafında bir turunu 98 dakikada tamamlıyordu. 3 Kasımda fırlatılan sputnik II içinde ise değerli bir kargo vardı. İsmi “laika” olan Jack-Russell terier cinsi bu köpek ilk uzay yolcusu olmuştu.
Uzay yarışında atılan ilk adımlardan biri olan Sputnik; basit yapısına ragmen, bilimsel ve teknolojik bir çok keşfe ilham kaynağı olmuştur.
Zümrüdüanka (Phoenix) fırlatılalı yaklaşık bir ay oldu. NASA 24 Ağustos’ta gerçekleştirdiği kontrollerle şimdilik herşeyin yolunda olduğunu duyurdu.
4 Ağustos 2007 Cumartesi günü Florida daki Cape Canaveral üssünden fırlatılan Zümrüdüanka’nın 25 Mayıs 2008’de kızıl gezegen Mars’a ulaşması bekleniyor. Yolculuk sırasında sistemlerin ve deney cihazlarının kontrolünü uzaktan gerçekleştiren NASA yetkilileri şimdilik tek sıkıntılarının 25 Mayıs’a kadar beklemek olduğunu belirttiler. | |
Zümrüdüanka yolculuğu sırasında yörüngesini düzeltmek için 6 kere manevra yapacak. İlk manevra fırlatılıştan 6 gün sonra sorunsuz bir şekilde gerçekleştirildi. İkinci manevra ise yaklaşık bir ay sonra yapılacak. Diğer manevralar ise Mars gezegenine sorunsuz bir şekilde inebilmek için gerçekleştirilecek. |