gokyuzu.org

Avcı (Orionid) Göktaşı Yağmuru

Avcı (Orionid) Göktaşı Yağmuru bu gece en etkin seviyeye ulaşıyor. Halley Kuyrukluyıldızı’nın arkasında bıraktığı toz parçalarının neden olduğu göktaşı yağmurunda saçılma noktası Avcı Takımyıldızı olduğu için göktaşı yağmuru bu isimle  anılıyor.

Normal yıllarda saatte 10-20 adet kayan yıldızın görüldüğü göktaşı yağmurunda bu sene daha fazla kayan yıldızın görülmesi tahmin ediliyor. Kayan yıldızları seyretmek için en uygun vakit ise sabah Güneş doğmadan önceki saatler. Saatini zi 4:00’a kurun ve hava aydınlanıncaya kadar gökyüzünün her hangi bir bölgesini seyredin. Mümkün olduğu kadar şehir ışıklarından uzaklaşmaya çalışın. Uzaklaşma imkânınınz yoksa bile -Jefferson Teng’in Şangay’dan çektiği fotoğraftaki gibi – parlak kayan yıldızları şehir içinden rahatlıkla görebilirsiniz.

Maya Takviminin Gizemi

Maya’ların gökbilim  bilgilerine ve öngörülerine dayanan takvimlerinin 21 Aralık 2012’de sonlanıyor olmasını mutlaka duymuşsunuzdur. Dünya’nın sonunun 21 Aralık 2012’de geleceği düşüncesi Dünya’da ufak bir kesimde panik yaratmaya başladı (film sektörü tarafından piyasaya sunulan kurgu filmlerin, bu panik üzerindeki katkısını gözardı edemeyiz). 2012
Mayalar bunu gerçekten düşündü mü? Gökbilim bilgileri gerçeği mi yansıtıyor? Gerçekten tedirgin olmamızı gerektirecek bir durum var mı? Tahmin edebileceğiniz gibi cevaplar “hayır” ya da “elbette imkansız” diyor. 21 Aralık 2012, Mayalar’ın takviminde gerçekten bir sayfanın sonu gibidir adeta. Fakat, Dünya’nın bu tarihte sona ereceğine dair hiçbir açık kanıt yok, hatta bunun yanlış olduğu  yönünde bazı bulgular var. Bununla birlikte, eğer Dünya’nın sona ereceğine inandılarsa bile, gerçeklerin yanında bu düşünce yanlış olur. Dünya’nın sonunun geleceğini söyleyen bu fikir, galaktik ve gezegensel hizalanmaların kötüye işaret olduğuna inanan kıyamet günü tellallarının uydurmalarıdır. Yine de, kıyamet günü senaryolarından etkilenen bazı insanlar, ülkelerinin parçalara ayrılacağınıdan korkan(!) Amerikalılar, tsunamilerin Himalaya Dağları’nı silip süpüreceğine inananlar, Dünya’nın kutuplarının yer değiştireceğine inananlar ve hatta görünmez, gizli bir gezegenin adeta bir bovling topu gibi gezegenimize çarpacağına bile inananlar olabilir. Bu insanların çoğu, konu hakkında merak ettiklerini öğrenmek için gökbilimcilere danışıyor. “Elimizde, ihtiyacımız olan cevaplar var.” diyor E.C. Krupp. Bir arkeo-gökbilimci olan Krupp’un detaylarıyla anlattığı bu takıntının tarihi, Sky & Telescobe Dergisi’nin Kasım 2009 sayısına kapak oldu. Yine S&T’nin Kasım sayısında, derginin baş editörü Robert Naeye Dünya’da yaşamı yokedebilecek bazı olayları ve bu olayların önümüzdeki birkaç bin yıl içinde olamayacağını anlatıyor ve ekliyor, “İnsanlığın telaşlanması gereken çok daha önemli şeyler var.” Kaynak: Sky & Telescope

Genel Gökyüzü Semineri

15 Ekim 2009 günü Fizik Bölümü 3. kat Cavid Erginsoy Seminer Salonu’nda Genel Gökyüzü Semineri verilecektir. Seminer saati 18:00’dir. Semineri topluluk üyelerimizden Erdem Aytekin verecek olup tüm gökbilim sevenleri dönemin ilk seminerine bekliyoruz.

Bir Gezegene İki Yıldız

Gökbilimciler, yörüngesi normalden daha uzun ve eğik olan bir güneş sistemi ötesi gezegen keşfettiler ve astronomlara göre bunun sebebi gezegenin oluşumunda genelde olduğu üzere tek bir yıldızın rol alması değilde iki yıldızın birlikte rol almış olması. Bu keşif yabancı dünyalar katagorisinin ilk örneğini oluşturuyor.
HD 80606b  HD 80606b gezegeninin yörüngesi oldukça eğik. Telif Hakkı: UCSC Astronomy
Dünya’dan 190 ışık yılı uzaklıkta bulunan gaz devi gezegen, HD 80606b, Jüpiter’den yaklaşık 4 kat fazla bir büyüklüğe sahip. Gezegenin normal dışı yörüngesi yıldızını sıyırıp geçiyor  ve yaklaşık olarak Dünya ile Güneş arasındaki bir uzaklığa tekrar fırlatılıyor. Dahası, bu yörünge gezegenin ekvatoru ve yörünge ekseninin çok daha üstünde eğiklik gösteriyor. Gezegenin 2001 yılında keşfinden sonra astronomlar gezegenin sahip olduğu bu tuhaf karakteristik özelliğin asıl yıldızdan  200 milyar uzaklıkta konumlanmış ikinci bir partneriyle çekimsel olarak bir karışıklık yaşadığından ötürü olabileceği tahmininde bulunmuşlardı. Ama kesin bir kanıta sahip değillerdi. Bunun sonucunda astronomlar Massachusetts’ten Hawaii’ye uzanan 8 gözlem yaptılar ve 11 saat boyunca gezegenin yıldızının önünden geçişini izlediler. Yıldız, her bir noktada günbatımından hemen kısa bir süre sonra görünür oldu ve sadece bir kaç saatliğine görünür kaldı. Böylece her bir teleskop sadece bir kısım bilgiyle katkıda bulunabildi. Bu gözlemlere dayanarak ‘The Astrophysical Journal’, son sayısında astronomların HD 80606b ile ilgili olan son görüşlerine yer verdi. Bu duruma göre ise HD 80606b çekimsel olarak 2 yıldıza bağlı olan tamamiyle yeni bir tür güneş sistemi ötesi gezegen sınıfını oluşturmuş oluyor. “Çoklu teleskop yaklaşımı geniş yörüngesel sistemleriyle diğer uzun transit geçişli gezegenlerin çalışmaları için daha yaygın ve gerekli olacak” diyen Florida Üniversitesi, Gainesville’den astronom ve koordinatör Eric Ford sözlerini şöyle devam ettiriyor: “Bu, özellikle yıldızlarının yaşamsal bölgelerinde bulunan Dünya benzeri gezegenlerin araştırılmasında doğruluk kazanıyor.” NASA’nın Moffett Bölgesi Ames Araştırma Merkezi’nde gezegen bilimci Jack Lissauer ise; kendi Güneş Sistemi modeli araştırmalarına  dayanarak, grubun HD 80606b’nin ilginç yörüngesi üzerinde vardıklarını sonucun en akla yatkın sonuç olabileceğini söylüyor. HD 80606b’nin çekimsel olarak başka bir komşu kütleli gezegen tarafından yörüngesinin karıştırılıp tekrar mevcut yörüngesine fırlatılmış olabileceğini belirten Jack Lissauer bunun eş bir yıldızın varlığıyla  sağlanmış olabilmesinin olasılık dışı olduğunu savunuyor.
Kaynak: Science/AAAS

Apophis Asteroidi

Nasa biliminsanları güncellenmiş bilgileri kullanarak Apophis isimli asteroidin yörüngesini tekrar hesapladı. Yenilenmiş yörünge hesapları, Apophis’in 2036 yılında Dünya ile tehlikeli bir karşılaşma olasılığının önemli ölçüde azaldığını gösteriyor. Apophis'in Yörüngesi  
Apophis’in 13 Nisan 2029 tarihinde izleyeceği tahmini yol. Kaynak: Universe Today 
Apophis Asteroidi yaklaşık olarak 2.5 futbol sahası büyüklüğünde. Yeni veriler, Pasadena’daki NASA jet İtki Laboratuvarı’nda (Jet Propulsion Laboratory) Dünya’ya yakın nesneler hakkında çalışma yapan bilim insanları Steve Chesley ve Paul Chodas tarafından belgelendi. Son bulgularını, 8 Ekim 2009’da Puerto Rico’da düzenlenen Amerikan Astronomi Derneği’nin gezegen bilimi toplantısında sunacaklarlar. Chasey şöyle konuştu: “Apophis 2004’teki keşfinden beri toplumun ilgisini çeken gök nesnelerinden biri olmuştur, güncellenmiş bilgisayar hesap teknikleri ve yeni bilgiler sayesinde Apophisin 13 Nisan 2036’da Dünya ile karşılaşma olasılığı 45000’de 1’den milyonda 4’e düştü.”   Apophis’in yörüngesine ait güncellenmiş bilginin büyük bir kısmı Hawaii Üniversitesi Astronomi Enstitüsünde’ki Dave Tholen’in 88 inçlik teleskopla yaptığı gözlemlerinden geliyor.   Tholen görüntülerdeki asteroidin pozisyonunu kullanıp gelişmiş ölçümler yaparak Chesley ve Chodas’a Apophis’in önceki yörünge hesaplarından daha kesin verin setleri sağladı. Ölçümler için ayrıca Arizona Steward Gözlemevindeki 90 inçlik teleskop ve Puerto Rico’da Arecibo Gözlemevi’nden gelen veriler kullanıldı.   Bu veriler Apophisin bu yüzyılın sonuna kadar olan yörüngesine ait daha kesin bilgiler sağladı. Bulgular 2068’deki geçişi sırasında çarpışma riskinin milyonda 3 olduğunu gösteriyor. 2029 ve 2036 yılındaki geçişlerinde olduğu gibi 2068 geçişinde de daha fazla verinin elde edilmesiye bu olasılığın azalması bekleniyor.   Apophis’in 2029’daki geçişi sırasında bu riskin % 2.7 olduğu düşünülüyordu ama daha fazla gözlem bu olasılığın olmadığını gösterdi. Apophis 13 Nisan 2029 geçişinde Dünya’ya 30000 km’den daha fazla yaklaşmayacak.   Dünya’ya yakın nesneler programı müdürü, Don Yeomans şöyle konuştu: “İnce yörünge hesapları gösterdi ki Apophis bizim için bilimsel açıdan heyecan verici bir fırsat ve korkulacak birşey yok. Halk Apophis ve diğer Dünya’ya yakın Nesneleri bizim çalışmalarımızdan izleyebilir.”   Asteroidlerin yörüngesini belirlerken tüm güneş sisteminin modeli ele alınır. Güneşin, ayın ve diğer gezegenlerin hatta büyük asteroidlerin dahi kütleçekimsel etkileri hesaba katılır.   NASA, uzay ve yer tabanlı teleskopları kullanarak astroid ve kuyrukluyıldızları saptayıp yörüngelerini hesaplıyor. Dünya’ya Yakın Nesneler Programı yaygınca “uzay koruma” olarak adlandırılıyor. Bu program bu tip nesneleri saptayıp karakterize ediyor ve sınıflıyor. Gezegenimize potansiyel zarar verebilecek nesneler belirleniyor. İlgili Bağlantılar:  Jet İtki Laboratuarı (Jet Propulsion Laboratory) (NASA’nın ‘Dünya’ya Yakın Nesneler Programı’ hakkında haberler yayınlayacağı site) Universe Today (Resmin alındığı site) Kaynak: NASA

Ay’a Çarpan Araçlar

Bir uzay gemisinin gece gökyüzünde büyük bir hızla dalıp zemine çarpıp parçalandığını hayal edin. Gökyüzüne yayılan enkaz bulutunun arasından ikinci bir geminin de hemen arkasından takip ettiğini görüyorsunuz. 4 dakika sonra ikincisi de yere çarpıyor. Tam anlamıyla bir ‘uzay gemisi yağmuru’ gibi.  
LCROSS  
LCROSS’un Ay zeminine inişinin bilgisayar modellemesi. Telif Hakkı: NASA/Ames

Kasklarınızı takın ve bu olaya hazırlanın. Çünkü 9 ekim cuma günü bu düşündükleriniz Ay’da gerçek olacak, ve isterseniz bunu yakından takip eden insanlar arasında da olabilirsiniz.
Çarpışmadan etkilenecek bölge Ay’ın güney kutbuna yakın Cabeus Krateri (Crater Cabeus) olacak. NASA, Ay Krateri Gözlem ve Aygılama Uydusu’na (LCROSS – Lunar Crater Observation and Sensing Satellite) rehberlik edecek.  Çarpışmanın yaratacağı etkinin TSİ 14.30’da başlayacağı düşünülüyor. İlk olarak Centaur roketi bünyesindeki 10 milyar jouleluk kinetik enerjisini, inerken, göz kamaştırıcı bir ışığa ve ısıya dönüştürecek. Araştırmacılar enkaz bulutunun 10 km’ye kadar yükselebileceğini düşünüyor. Hemen ardından LCROSS’un ana gemisi çarpışmayı fotoğraflayacak ve toz bulutunun içinden geçecek şekilde hareketini sürdürecek. Su, tuz, toprak, su bileşimli mineraller, organik moleküller vb. herşey uzay gemisinin yüzeyinde bulunan izgeölçerlerle (spektrometer) ölçülecek. Centaur yüzeye indikten 4 dakika sonra, 700 kilogramlık LCROSS uydusu, Cabeus Krateri’nin yakınlarına indirilecek. Uzay araçlarının indirileceği Ay’ın Güney Kutbu. Telif Hakkı: NMSU / MSFC Tortugas Gözlemevi Not: Uzay araçlarının inişleri ne yazık ki ülkemizden görülemeyecek ancak  TSİ 13.15’ten itibaren bu  inişleri NASA TV’den naklen izleyebilirsiniz. İlgili Bağlantılar: NASA TV (Uzay araçlarının inişini canlı olarak veren kanal)   Kaynak: Science@NASA

Karadeliklerin Oyunu

Chandra Uzay Aracı’ndan alınan X – ışını (kırmızı, turuncu ve sarı ile gösterilenler) ile 2008 yılında Hubble Uzay Teleskopu’ndan alınan normal (gözle görülebilir) görüntülerin birleştirilmesinden oluşturulan aşağıdaki görüntüde ortada görülen iki parlak nokta, birbirlerinde 3000 ışık yılı uzaklıkta olan birbirleri etrafında dönen iki karadelik. Bu olay, NGC 6240 ismiyle anılıyor.   NGC 6240
NGC 6240. Telif Hakkı:  X – ışını; NASA/CXC/MIT/ C.Canizares, M.Nowak Görünür ışık; NASA/STScI
Bilimadamları iki karadeliğin bu kadar yakınlaşmalarının nedenini birbirleri etrafında dönüşlerinin ortalarında olmalarını gösteriyor. 30 milyon yıl önce başlamış olan bu dönüş günümüzden milyonlarca yıl sonra tamamlanacak ve iki karadelik daha büyük bir karadelik yaratacak.    Uzmanlar iki karadeliğin birleşmesinden doğan sonuçları anlayabilmek için bu tip, daha çok astrofiziğin alanına giren, olayları inceliyor.   Evrenin en güçlü yerçekim dalga kaynağı  olduğu düşünülen süper kütleli karadelikler (supermassive blackhole) çoğu galaksinin merkezinde bulunuyor. Bu tip çift karadeliklerin de  süper kütleli karadeliklerin ivmeli bir şekilde büyümeleri sırasında ortaya çıkan çok güçlü fışkırmalarda kendini gösteren (powerful jets) bükülmeleri ve eğilmeleri açıklayabileceği düşünülüyor.      İlgili Bağlantılar: Marshall Uzay Uçuş Üssü (Marshall Space Flight Center) (Resmin daha yüksek çözünürlüklü versiyonlarının bulunduğu site)  Kaynak: Universe Today

Başka Bir Mars Meteoridi

Mars Araştırma Araştırma Aracı Oppurtunity yeni bir göktaşı buldu. 3 hafta önce aynı araç ‘Block Island’ adı verilen bir  göktaşı daha bulmuştu. Bu taş üzerinde 6 hafta çalıştıktan sonra ayrılmıştı. Yeni bulunan göktaşının ismi ise ‘Shelter Island’. Yaklaşık 47 cm uzunlukta. ‘Block Island’ ise 60 cm uzunluktaydı. İki taşın arasındaki mesafe ise 700 metre kadar. İki meteoridin kimyasal yapısının benzer olduğu düşünülüyor. (Oppurtunity, ‘Block Island’ın nikel ve demirden oluştuğunu bulmuştu) Bu resim 2022. Mars gününde yani 1 Ekim 2009’da çekildi. 
A rock in the sand

AI-generated content may be incorrect.
Opportunity Uzay Aracı’nın çektiği ‘Shelter Island’ fotoğrafı. Telif Hakkı: NASA/JPL – Caltech.
Aşağıda ise aynı resmin 3 boyutlu hali bulunmaktadır.
Opportunity Uzay Aracı’nın çektiği ‘Shelter Island’ resminin 3 boyuta çevrilmiş hali.
Çevirme İşlemi: Stu Atkinson   Kaynak: Universe Today

Dünya Uzay Haftası 4 -10 Ekim

4 – 10 ekim tarihleri arasında kutlanan ve uluslararası bir etkinlik olan Dünya Uzay Haftası, 1999 yılında Birleşmiş Milletler tarafından ilan edilmiştir. 4 ve 10 ekim tarihlerinde olmasının nedeni var. Dünya Uzay Haftası, insanlığın uzaya doğru açılmasında dönüm noktaları olan iki önemli olaya işaret etmektedir.

  • 4 Ekim 1957 – Dünya’nın ilk yapay uydusu SPUTNIK-1’in uzaya fırlatılması ve böylece uzay keşif yollarının açılması,
  • 10 Ekim 1967 – Kısa adı ile ‘Uzay Antlaşmas’ olarak bilinen ‘Ay ve Gök Cisimleri Dahil Uzayın Keşfi ve Kullanımı için Devletlerin Faaliyetlerini Düzenleyen İlkeler Antlaşması’nın yürürlüğe girmesi.

Bu nedenle her yıl 4 – 10 Ekim tarihleri arası Dünya çapında Dünya Uzay Haftası olarak kutlanır. Birleşmiş Milletler’in (BM) finanse ettiği ve tüm Dünya’dan uzaya ilgisi olan insanların gönüllü olarak katıldığı bu organizasyon, milyonlarca insanı ‘uzay’ teması altında birleştiriyor.

Türkiye de Dünya Uzay Haftası’nı kutlayan ülkeler arasında. Dünya’da her yıl 50’den fazla ülkede coşkuyla kutlanan Dünya Uzay Haftası, bu yıl da Türksat AŞ’nin koordinatörlüğünde ülkemizde organize edilecek. Türksat AŞ, Dünya Uzay Haftası kapsamında kamu kurumlarını, sanayi kuruluşlarını, sivil toplum örgütlerini, eğitimcileri ve bireyleri uzay çatısı altında bir araya getirmeyi ve ülkemizde uzay bilincinin geliştirilmesini desteklemeyi hedefliyor.

Dünya Uzay Haftası’nın Hedefleri:

  • İnsanlığı uzayın faydaları hakkında bilgilendirmek,
  • Uzayın sürdürülebilir ekonomik kalkınmada kullanımını teşvik etmek,
  • Uzay programlarına toplum desteğini göstermek,
  • Çocukları yeni şeyler öğrenmeleri ve kendi geleceklerini şekillendirmeleri heyecanlandırmak,
  • Uzay çalışmaları içinde yer alan enstitüleri canlandırmak,
  • Uzayın keşfi ve uzay eğitimi alanlarında uluslarası işbirliklerini canlandırmaktır.

Ülkemiz Dünya Uzay Haftası boyunca en çok etkinlik düzenleyen ülkelerin başında gelmektedir. Yaklaşık 90 merkezde, Türksat AŞ koordinatörlüğünde çeşitli etkinlikler ile kutlanacak. 2009 yılı etkinliklerinin ana teması ise ‘2023 (Cumhuriyet’in 100. yılı) Cacabey Uzay İstasyonu’ olacak. Başlıca etkinlikler ise şöyle:

  • Resim yarışmaları,
  • Kompozisyon yarışmaları,
  • Maket yarışmaları,
  • Uzay için eğitim konferansları,
  • Planetaryum (Yıldızevi) gösterileri,
  • Gece gözlemleri,
  • Fotoğraf sergisi,
  • Sosyal sorumluluk projeleri,  
  • Uzay temalı Karagöz ve Hacivat gösterisi,
  • Dünya Uzay Haftası yürüyüşü
  • Dünya Uzay Haftası futbol turnuvası.

Expedition-21 Fırlatıldı

Expediation-21 ekibi Çarşamba günü Kazakistan’daki Baykonur Uzay Üssü’nden Soyuz uzay aracıyla fırlatıldı. Uzay aracı kalkıştan 10 dakika sonra yörüngeye oturdu ve Güneş panellerini konuşlandırdı.
  Sample Image  
Soyuz TMA-16 uzay aracı Çarşamba günü Byakonur Uzay Merkezi’nden başarıyla fırlatıldı. Telif Hakkı: NASA/Bill Ingalls
Uluslararası uzay İstasyonu’na yapılan seferde Soyuz aracıyla birlikte havacılık uzay mühendisi Jeffrey N. Williamsve havacılık mühendisi Maxim Suraev 6 aylık bir görev için UUİ’de görev yapacaklar. Ekipte bir de uzay turisti yer alıyor. Guy Laliberté  10 gün boyunca uzayda kalmak için yaklaşık 35 milyon Amerikan Doları ödedi.