Ay’da milyonlarca yıldır Güneş ışığı almayan bölgeler vardır. Karanlık kutup kraterleri o kadar derindir ki Güneş ışığının ulaşması mümkün değildir. Ve bu tür bölgelerde araştırmacılar çok değerli bir hazinenin olduğuna inanıyorlar.
NASA bunlardan birini aydınlatmak üzere.
2009’un Mayıs – Ağustos ayları arasında, fırlatma tarihlerine bağlı, NASA’nın LCROSS(Lunar CRater Observation and Sensing Satellite-Ay Krateri Gözlem ve Algılama Uydusu) uydusunun destek roketi 9000km/saat hızla bu ışık görmemiş derin kraterlerden birine çarpacak. Çarpışmanın etkisi yaklaşık 1000 kilogramlık TNT ‘ye eşdeğer bir patlamaya neden olacak (6.5 milyar jul). Bu patlama gökbilimcilerin umduğu Ay suyunu içinde bulunduran kalıntıları gün ışığına çıkaracak.
Hazine suyun ta kendisi. NASA 2020’den itibaren Ay’a insan göndermeyi planlıyor ve hatta orada bir üs kurmayı da. Su Ay’da yaşayan ve çalışan astronotlar için paha biçilemez bir kaynak olacak. Sadece içmek için değil su yiyecek olmak üzere bitki yetiştirmek için kullanılabilir veya içeriğindeki hidrojen roket yakıtı olarak ve oksijen de solunumu sağlamak için büyük katkı sağlayabilir. Hatta astronotları uzaydaki ışınım(radyasyon)dan korumak için bile kullanılabilir.
LCROSS’un görev yöneticilerinden Anthony Colaprete “ Eğer LCROSS’un destek roketi Ay yüzeyindeki %0.5 su taşıyan bir kratere düşerse, su havaya kalkan tozun içinden tespit edilebilir.” diyor .
LCROSS görevinin diğer yarısını oluşturan robotik uydu patlamayı gözlemleyecek ve 4 dakika içerisinde kendisini Ay’a çakacak.Ay’ın büyük bir kısmı tabi ki kuru toz. Ay yüzeyindeki sıcaklık oynaması 300o kadar ve Ay yüzeyi suya düşmanca davranıyor fakat suyun donmuş olarak bulunabilmesini sağlayan soğuk karanlık yerler de mevcut. Ay kutuplarında Güneş ufka çok yakın olduğu için Güneş ışınlarının ulaşamadığı derin kraterler sürekli gölgede bulunabiliyor. Koyu karanlık olan bu bölgelerde sıcaklık mutlak sıfırın üzerindeki 40o Kelvin civarında (-233o Celcius) geziniyor, suyun hayatta kalması için yeterince soğuk.
“ Suyun orada olduğuna dair ümit verici kanıtlar var” diyor Colaprete. Clementine adlı bir Ay uydusu 1994’de bu kraterlerde suya varlığını saptadı fakat, 199’daki Ay Madencisi(Lunar Prospector) de, fakat veriler yeterince tatmin edici değildi.
İşte LCROSS burada devreye giriyor. Patlamanın etkisiyle açığa çıkan su Güneş ışığı altında buharlaşabilir. Güneş’ten gelen mororötesi ışınlar H2O moleküllerini H ve OH’a ayırabilir. Görev yöneticileri LCROSS’un algılayıcılarının kızılötesine yakın dalga boyunda suyun parmak izlerini algılayabileceklerini ve OH tarafından yayımlanan 308 nanometre uzunluğundaki dalga boyunu tespit edebileceklerini umuyorlar.
Şu anda Colaprete’nin ekibi çeşitli karanlık kraterler arasından çarpışma için en uygun bölgeleri seçiyor. “ Birinci ve en önemli ölçüt patlama alanı ortaya çıkan madde konusunda verimli olmalı” ve devam ediyor Coloprete. “Eğer ortaya çıkan maddeyi günışığına çıkarmazsak buzdağına çarpsak bile fark etmez çünkü alabilemeyeceğiz.” Örneğin patlama alanı yüksek bir krater duvarına yakınsa ortaya çıkan madde duvarı tırmanmak ve gölgeden kurtulup günışığına çıkmak için daha fazla yol kat etmeli. Eğer patlatıcı karanlık bir kraterin dibindeki dik bir çıkıntıya çarparsa günışığına çıkmak yerine etrafa saçılacaktır. Bu yüzden iyi bir alan birazcık düz olmalı-15o den daha az eğimli- ve patlamanın etkisini azaltacak sert kayalardan yoksun yumuşak bir yüzeye sahip olmalı.
Coalprete Ay’ın kuzey kutbundaki Peary kraterinin batısındaki isimsiz 17 km çaplı kraterin bu iş için en uygun alanlardan biri olduğunu söylüyor. Coalprete “Patlama için en uygun tarihleri seçeceğiz ve bu tarihlere uyan en uygun kraterleri deneyeceğiz” diyor.
Patlamanın kendisi krater duvarı tarafından örtüleceği için görülemeyecek fakat gökbilimciler patlamanın etkisiyle havaya kalkan tozu bekliyor olacak. Yayılarak ilerleyen toz konisi Ay yüzeyinin üzerinde yaklaşık 6 km kadar yükselecek ve 40 km kadar her yöne saçılacak.Güneş ışığı altında parlayan kalıntı 6. veya 8. kadirden yıldız gibi parlayacak- çıplak gözle görmesi imkansız fakat küçük teleskoplar için iyi bir hedef.
Colaprete’in ekibi patlamayı Ay Havai’de gökyüzünde yükselmiş vaziyette iken zamanlayacak. LCROSS ekibi orada patlanın etkisiyle ortaya çıkan maddeyi çok güçlü Kızılötesi Teleskop Tesisi(Infrared Telescope Facility) ile gözlemleyecek fakat A.B.D.’in batısındaki ve Japonya’daki gökbilimcilerde patlamayı çok dakik olan patlama zamanına göre gözlemleyebilecek. “Bu uluslararası bir olaya dönüşüyor. Herkes patlamayı gözlemlemek için gözlerini test ediyor olacak” diyor Colaprete.
SCIENCE@NASA
Çeviri: ODTÜ-AAT