Meraklı İnsanlar ve Uzaylılar
Balıkesir ilinin Ayvalık ilçesi, yazları sessizlik ve huzur içinde geçirmek isteyen pekçok insan için önemli bir yerdir. Güneydeki hareketli sahil kasabalarıdnan ziyade burası, balıkçısıyıla gemisiyle ve kumsallarıyla insanın beynini boşaltmasını sağlar. Akşamları ise, ışık kirliliğinin az olmasından ötürü Samanyolu Gök adasını görmek mümkündür kasaba merkezinin dış noktalarında. Bir gece kumsalda keyif yaparak gökyüzünü izlerken yanımdaki düzlükte insanların toplandığını ve oldukça endişeli görüldüğünü fark ettim. Yanlarına doğru yaklaştıkça konuşmaları duymaya başladım: “Aa! Bakın işte uzaylılar bu şekilde geliyorlar bizi gözetliyorlar.”, “UFO dedikleri şey bu işte bak, bunlar insan kaçırıyorlarmış hamile bırakıyorlarmış.”. Gerçekten de gökyüzünde, normalde orada olmaması gereken, düz ve sabit bir hızda hareket eden bir cisim vardı. Cisim önce sönükken bir anda çok yüksek bir parlaklığa ulaşıp ardından yine sönümlenmişti. Yaptığı bu hareket ise etraftaki kitleyi çok heyecanlandırmış, cep telefonları ortaya çıkmış ve görüntüyü kaydetmeye başlamışlardı. Ben ise Ankara Üniversitesi Gözlemevi’nden(Kreiken Rasathanesi) arkadaşıma telefon ettim. Tam da tahmin ettiğim gibi bu saatlerde gökyüzünden Iridium Uydusu adı verilen yapay bir uydunun geçişine tanıklık etmekteydik.
Şimdi bu öyküden benim yaptığım müdahaleyi çıkaralım. O gün insanlar evlerine gidecekler, eşlerine dostlarına bu gördükleri sıradışı nesneden bahsedecekler ve beki de olay basına kadar taşınıp “Ayvalık’ta Şok UFO Paniği” gibi haberler yapılacak. Bu olaylar birkaç defa daha tekrarlandığında televizyonlara şarlatanlar çıkartılacak ve ettikleri boş, göz boyayan laflar ile insanları yanıltacaklardı.
UFO Nedir
“Unidentified Flying Object”, yani “Tanımlanamayan Uçan Nesne” olarak tanımlanan UFO, insanların gökyüzünde görüp ne olduğunu tanımlayamadığı nesnelere verilen genel bir isimdir. Bilim dünyasında ne olduğu o an anlaşılamayan, ne olduğunun farkına varıldığı ana kadar geçici olarak UFO ismiyle tanımlanır. Teknik jargondaki kullanım alanı bu biçimde farklı olsa da halk arasında UFO, uzaylılar ve onların kullandıkları uzay araçları ile özleştirilmiştir. Ne yazık ki bu mantıksal yürütümün sonucu olarak da insanlar günümüzde gökyüzünde ne olduğunu anlayamadığı hemen hemen her cisme dünya dışı yaşam olduğunu ima ederek “UFO” demektedir. Fakat bilim, UFO olduğu iddia eden sayısız iddiayı, mantıksal yürütüm ve bilimsel gözlem ile tarih boyunca çürütmüş, çürütmeye de devam etmektedir. Şimdi, tarihten bugüne UFO olaylarının ünlü birkaç örnek ile devam edelim ve nasıl kolay çürütüldüklerine bir bakalım:


1) Antik Uzaylılar
UFO kültürü yalnızca gökyüzünde görülen cisimleri kapsamıyor. Bu fenomen ortaya çıkıp ünlü oldukça komplo teorisyenleri, tarihi eserlere ve eski tablolara bakarak bu resinlerde de UFO kanıtları olduğunu iddia etmeye başladılar. 1971 yılında bulunan ve 79’da UNESCO Dünya Mirasları Listesi’ne giren İtalya Valcamonica mağara çizimleri buna örnek gösterilebilir. İlk bakışta ufocuların servis ettiği fotoğrafa bakınca, onların da iddia ettiği gibi çizimlerin astronotmuş gibi olduğu düşünülmekte. Fakat civarda bulunan ve Tunç Çağı’na ait bu çizimdeki tasvirlere çok benzeyen savaş başlıklarının varlığı, aynı zamanda o bölgedeki bütün çizimlerde bunların bulunması, çizimdekilerin astronot değil, savaşçı olduğunu kanıtlıyor. Aksi taktirde bütük İtalya’da o dönemde astronotlar dolaşıyor olurdu.
2) Antik Mısır’daki Helikopterler

Bir başka ünlü komplo, Kadeş Kenti’nden Libya’ya kadar uzanan büyük fetihler yapmış Mısır Firavunu Birinci Seti’nin Anıt Mezarında bulunan bu hiyeroglifin bu satırı. Görüntü, defalarca kullanılmaktan deforme olmuş taşın üzerinde iki harfin birbirine karışmasından kaynaklanıyor. Tablette ise iki şey birden yazmakta ve üst üste geçmişler: biri “Mısır’ın 9 Düşmanını Kovuşturan Kahraman Kral/Tanrı, Seti”, diğeri ise “Yüce Mısır’ın Koruyucusu, Düşmanları Zapt Eden Kral/Tanrı Ramesess”. “Eğer gerçekten Antik Mısırlılar bir “Helikopter” uzay aracı görseydi neden bunu alelade eski bir taşın rastgele bir satırına çizmişler de gerçekten bu konu hakkında bir destan yazmamışlar” diye de insan sormadan edemiyor bu konuyu çürütürken.
3) Rönesans Tablolarındaki UFOlar

Kara Veba salgını ve ardından gelen Kilise’nin sanat açılımı ile İtalya’da sanatçılar büyük destek görmeye başladı. Rönesans’ın ilk dönemlerinde 1486 yılında Meryem’in İsa’ya hamile kaldığı anı tasvir eden bu tabloda, Tanrı’nın ilahî eli, bir güvercin formunda göklerden inip Meryem’in vücuduna girmekte. Komplo teorisyenleri, ışığın kaynağının bir UFO olduğunu ve sanatçının bu mesajı vermek istediğini iddia etmektedirler. Fakat Londra’da Ulusal Galeri’de sergilenen bu esere yakından baktığınızda görüntünün ufo değil, yalnızca ışık hüzmesi ve bulut olduğunu görüyorsunuz.
4) Roswell Hava Üssü ile 51. Bölge: Uçan Daireler ve Siyah Üçgenler
1941 yılında ABD hükümeti, İkinci Dünya Savaşı sebebiyle Meksika’nın Roswell kentinde “Walker” adında bir hava üssü açar ve gerek okyanus ötesi, gerek ise Güney Amerika’ya yapacağı uçuşları bu üs üzerinden yapmaya başlar. Savaşın bitmesinin ardından ise bu amacını yitiren üs, sessizliğe bürünür. Ancak 1947 yılından itibaren 1950lerin sonuna kadar yöre halkı sürekli olarak, üsten “Uçan Daire” ismini verdikleri isimlerin çıkış yaptığını iddia ederek polise başvururlar. O kadar fazla şikayet gelir ki Meksika hükümeti, bilirkişilerden oluşan bir UFO komisyonu oluşturarak olayı araştırır. ABD Hava Kuvvetleri’nden bir açıklama isteyen komisyon’a cevap olarak Hava Kuvvetleri, görülen cisimlerin “Hava Tahmin Balonları” olduğunu belirten bir basın açıklaması yayımlar. Fakat bu yerel halkı tatmin etmez. Çekilen fotoğraflar ise hiç hava tahmin balonlarına benzememektedir. UFO, yani “Tanımlanamayan Uçan Cisimler” tabiri de ilk defa bu raporları haberleştiren Donald Keyhoe tarafından 1950lerde kullanılmıştır.

1955 yılından sonra Roswell çevresinde rapor edilen UFO miktarı azalmış, halk arasındaki popülerliğini yitirmiştir. 1997 yılında ise, Amerikan Gizli Servisi CIA bir açıklama yaparak, görülen cisimlerin 1947-55 yılları arasında Roswell hava üssünde geliştirilen ve o dönem bir gizli proje olan “Lochead U-2” casus uçaklarının prototipleri olduğunu açıklar. O dönemin radarlarına yakalanmayan bu uçaklar, başta Küba olmak üzere, diğer Doğu Bloğu ülkelerine casusluk yapmak için kullanılmıştı ve tasvir edilen şekillere uymaktaydı. Benzer biçimde ABD’nin Nevada Eyaleti’nde bulunan ve 51. Bölge olarak bilinen üs civarında hala bu tür UFO ihbarlarının gelmektedir. Fakat işin ilginç yanı Dünya’nın pekçok bölgesinde, burada rapor edilen cisimlere benzer şekilli cisimlerin rapor ediliyor olmasıdır . Tasvir edilen cisim siyah renk ve üçgen şeklinde, çoğunlukla havada sabit olarak duran “araçlar” olduğu yönünde. İşin ilginç yanı özellikle Körfez Savaşı ve Sovyetler Birliği’nin Afganistan işgali gibi olaylar sırasında da bu üçgen siyah cisimlerin rapor ediliyor oluşu. Amerikan Hava Kuvvetlerleri(USAF)’ın, ABD’de düzenlenen bir Savaş Sanayisi kongresinde bir yetkilinin U-2 Uçaklarının yerini alacak ve TR-3B ismini verdikleri casus uçakları üzerinde çalıştıklarını açıklaması üzerine, bu siyah üçgen UFO raporlarının da TR-3B araçlarına ait olabileceği speküle edilmekte. Fakat, özellikle günümüzde internete sürülen siyah üçgen UFO fotoğraflarının büyük kısmının Photoshop gibi yazılımlar ile oynanmış görüntüler olduğu teker teker ortaya çıkarken, bir tanesi de NASA tarafından yalanlandı. NASA’nın yaptığı Uluslararası Uzay İstasyonu canlı yayınında kadraja giren bir nesne tartışma yaratmıştı. Nesne siyah renk, üçgen şeklinde ve tıpkı bir hava aracı gibi düşük yörüngede yolculuk etmekteydi. Fakat daha sonra farklı açılardan cismin fotoğraflarını çeken Astronotlar, bunun zamanında kalkan bir uzay mekiğinin altından çıkan siyah bir ısı yalıtım malzemesi parçası olduğunu kanıtladılar. Cismin 12 Ocak 1986 tarihli Columbia Uzay Mekiği uçuşundan sonra oraya geldiği düşünülüyor, çünkü daha sonra bu tür kopmalar yaşandığı için uzay araçlarında ısı yalıtımı için seramik kullanmaya başlandı.
5) Youtube’daki “UFO in Haiti” Videosu
İlk olarak sahte bir youtube hesabından yayımlanan videoda, büyük ve ses çıkaran uzay araçlarının Haiti sahilinde dolaşıp, ardından da göğe doğru yükselerek ufukta kaybolduklarını gösteren bu video, ortaya çıktığı 2007 yılında oldukça büyük tartışmalara sebep olmuş, Haiti’deki üniversitelerden çeşitli görgü tanıklarının da olayı doğrulaması basının ilgisini çekerek CNN’in olay hakkında özel bir haber yapmasına sebep olmuştu. Olayın üzerinden geçen birkaç aydan sonra videoyu Sam Barzolff adında bir animatörün sosyal deney yapmak amacıyla hazırlayıp servis ettiği ortaya çıktı. Los Angeles Times gazetesine konuşan Barzolff, üniversiteden arkadaşlarını da sahte tanıklık yapması yönünde ikna ettiğini, videoyu 17 saatte bilgisayarda After Effects programı yaparak hazırladığını ve herkesin bu kadar çabuk bu numaraya kanmasına çok şaşırdığını söyledi.
6) UFO Gören İlkokullular

Ali Çağlar isimli fen bilgisi öğretmeni ilköğretim öğrencilerine, plastik tabaktan bir uçan daire yaptırıp 100’e yakın fotoğraf çekmiştir. Öğrencilerle birlikte en iyi 5 tanesini ünlü UFO sitelerine yollamış ve ne olduğu ile ilgili soru sormuşlardır. Türkiye’nin en meşhur UFO dolandırıcılık sitesi siriusufo.org sitesi ise bu oltaya elbette kanmış ve tüm dünyaya aşağıdaki fotoğrafı servis etmiştir. Şu anda kaldırdığı sözde raporda, uzay aracının detayları, hangi yıldızdan geldiği ve aracı kullanan uzaylının tasvirlerine kadar birçok ilginç detay bulunmaktaydı. Sirus UFO’nun peşinden dünyaca ünlü pek çok ufocu da aynı fotoğrafı alıp servis etmiş, Ali öğretmen durumu açıkladığında ise hiçbir şey olmamış gibi fotoğrafları sitelerinden kaldırmışlardır.
Konu buraya gelmişken “Sirius UFO Uzay Bilimleri Araştırma Merkezi” hakkında da birkaç söz söylemek gerek. Türkiye’den ve Dünya’dan gelen sözde UFO ihbarlarını alıp yayımlayan, bunlar üzerinden adeta usta bir bilim kurgu yazarı edasıyla uzaylı ırkları, gezegenler, medeniyetler uyduran bu sözde araştırma merkezi, yazdığı bu gibi yazılara uzaylılar tarafından kaçırılan insanlar gibi komik ve kabul edilemez kaynaklar vermekte. Dolayısıyla hiçbir bilimselliği olmayan bu kurum, Türkiye’deki havuz medyası tarafından çok sevilmekte ve kendilerinden UFOlar, uzaylılar hakkında yazılar ya da konuşmalar istenmekte. Bu yolla para kazanan oluşum, çeşitli sponsorlar ile birlikte bir “Gezici UFO Müzesi” kurdu ve zaman zaman bu araç ile Türkiye’nin çeşitli şehirlerinde para karşılığı bu şarlatanlığı sürdürmekteler. Türk basını ise başta oluşumun kurucusu Hakan Akdoğan olmak üzere bu tür dolandırıcılara gazete köşelerinde ya da telezin programlarında yer vererek bu insanları meşrulaştırmaktalar. Halbuki yukarıdaki örnek ve buna benzer sayısız diğer yaşanmışlıklarda olduğu gibi, bu insanlar oynanmış fotoğraflar ve videolar ile insanları kandırmaktalar, bu kandırmaca oyununa katılan basın ile de bir meşruluk sağlamaktalar.
Yazıyı bitirirken şunu sorabilirsiniz: “Madem bunların hiç doğruluk yanı yok, o halde neden bu kadar fazla insan UFO gördüğünü iddia ediyor?”, bunun temel sebebi aslında insanlık olarak gizemli ve açıklanamayan olaylara olan merakımız. Gökyüzünden bir yıldırım düştüğünde mağaradan çıkıp çıkan yangını seyreden insanlara bunu yaptıran temel etken merak duygusudur. Sahip olduğumuz bu keşif ve merak hevesi aslında halk arasında sürekli açıklanamayan bir şeyler olduğuna, ya da bizden saklanan gerçekler olduğuna dair düşünmemize sebep oluyor. Otoriteyi, sistemi, hakim görüşü hatta hakim bilimsel otoriteyi sorgulamak elbette faydalı ve insanlığı ileri taşıyacak şeylerdir. Mühim olan elimizdeki kanıtlar ile konuşmak, bilimsel gözlemler yapmak ve sahip olduğumuz görüşü kanıtlayan bulgular edinmek aslında. Eğer kanıtları, gerçekleri araştırmayıp mantığımızı devre dışı bırakırsak uzaylı da, Van Gölü Canavarı da, kellesi elinde koşan asker de görürüz. Burada Eleştirel Düşünme(Critical Thinking) kabiliyetine sahip olan bizler ise, insanların bu zaafını istismar ederek para kazanan şarlatanlara karşı durmak, onların aksine; bilimi savunmaktır.
BU YAZI BİLİM VE GELECEK DERGİSİNDE ARALIK 2016 SAYISINDA YAYIMLANMIŞTIR
Kaynaklar:
Keyhoe, Donald E. (1953). Flying Saucers from Outer Space
“UFOs in Ancient Art”
“Helicopter Hieroglyphs Explained”
CIA Roswell Olayı Hakkındaki Basın Açıklaması
http://www.alibababilimevi.com/ufo-testi-2/
Yazan: Özgür Can Özüdoğru