gokyuzu.org

McNaught C/2009 R1 Kuyrukluyıldızı En İyi Konumunda

İyi bir kuyrukluyıldız gözlemi  yapabilmek çok zordur. Çoğu kuyrukluyıldız Güneş’e yaklaştığında en parlak halini alır, yani en iyi konumunda bulunur. Bu durumdayken de Güneş’in parlaklığı arasında ya da gün batımı ve gün doğumunda ufka çok yakın olduğundan görülmesi zorlaşabilir.

19 Mayıs’ta Michael Jaeger 8 kadir parlaklığındaki C/2009 R1 Kuyrukluyıldızı’nı görüntüledi. Görüntüde kuyrukluyıldız yeşil renkte, kuyruğu ise mavi renkte görülüyor. (Resmi büyültmek için üzerine tıklayınız.) Telif Hakkı : Michael Jaeger

Bu ilkbahar ve yaz McNaught C/2009 R1 Kuyrukluyıldızı da en iyi konumunda olacak. Kuzey Yarım Küre’deki gözlemciler, parlaklığı giderek artan kuyrukluyıldızı Haziran ayının bir bölümünde gün ağarırken teleskoplarıyla hatta dürbünlerle bile gözleyebilirler.

Mayıs ayının geri kalan kısmında,  astronomik alacakaranlıktan bir saat önce doğarken parlaklığı yaklaşık 8.5 kadir olacak. En iyi konumundayken, gün ağarmaya başladığında doğu ve kuzey doğu ufku üzerinde olacak.

31 Mayıs’ta McNaught muhtemelen 6 ya da 7 kadir parlaklığında, 2. kadirden Beta Andremedae yıldızının 2.5° güneydoğusunda yer alacak.  40° kuzey enleminde bulunan gözlemciler , 20° yükseklikte kuyrukluyıldızı görebilecekler. Fakat  son dördün evresine yaklaşan Ay  gökyüzünü biraz aydınlatacak.

5 Haziran sabahı, kuyrukluyıldız geniş bir alan kaplayan NGC 752 açık yıldız kümesinin kuzeyinde yer alacak. 6 ve 7 Haziran’da 2 kadir parlaklığındaki çift yıldız Gamma Andromedae yıldızına yaklaşık  2° yakın olacak. Ay ise gittikçe inceliyor ancak kuyrukluyıldıza çok yakın.

Haziran ayının ortalarında McNaught Kuyrukluıyldızı en ilginç halini alıyor; parlaklığı artarken gün ağarmaya başlamışken yüksekliği azalıyor. Ayrıca gökyüzünde artık Ay da bulunmuyor.

10 Haziran sabahında, Kahraman (Perseus) Takımyıldız’ndaki M34 açık yıldız kümesi ile 1° gibi çok yakın bir konumda ve 13 Haziran’da ise 1.8 kadir Mirfak (Alpha Persei) yıldızının 3° güneyinde olacak. 15 Haziran’da Güneş ufkun üzerinden parlamaya başlıyorken yaklaşık 15° yükseklikte bulunacak, fakat her gün bir önceki günden 1° daha düşük yükseklikte yer alacak.

21 Haziran’da, 0 kadir Kapella (Capella) yıldızının yakınından geçecek. 24 Haziran’da 2 kadir Beta Aurigae yıldızının yakınından geçerken ise ufkun üzerinde oldukça düşük bir yükseklikte yer alacak. Mc Naught 4 ya da 5 kadir parlaklığına kadar ulaşabilir ancak, Ay tekrar gökyüzünde olacak.

2 Temmuz’da günberi konumuna gelecek olan kuyrukluyıldız haziran ayının sonundan itibaren ise görülemeyecek.

McNaught Kuyrukluyıldızları

McNaught C/2009 R1 Kuyrukluyıldızı, Avustralya’daki Siding Spring Gözlemevi’nde çalışan Robert H. McNaught tarafından adlandırılan 54 kuyrukluyıldızdan bir tanesidir. McNaught , bu kuyrukluyıldızı 17 kadir parlaklığındayken, 9 Eylül’de alınan bir görüntüde buldu. Daha once alınan görüntüler incelenerek kuyrukluyıldızın yörüngesi belirlendi.

McNaught kuyrukluyıldızların en ünlülerinden C/2006 P1Kuyrukluyıldızı (‘2007’nin Muhteşem Kuyrukluyıldızı’ olarak da bilinir), 2007 senesinin ocak ayının ortalarında -5 ve -6 kadir parlaklığında görüldü.

19 Mayıs’ta McNaught C/2009 R1’i Görüntüleyen Michael Jaeger’in Web Sitesi:

Kaynak : Sky And Telescope

Cassini ve Amatörler Satürn’de Fırtına Görüntüledi

Amatör gökbilimcilerin de yardımıyla, NASA’nın Cassini uzay aracının birleşik kızılötesi tayfölçer aleti Satürn’ün atmosferindebüyük bir kar fırtınası gözlemledi. Araç, bugüne kadar gezegenin fırtınalarında sıcaklık ve gaz dağılımını en ayrıntılı gösteren verileri topladı.

Amatör gökbilimci Christopher Go,13 Mart 2010’da bu fırtına görüntüsünü aldı. Ok, fırtınanın yerini; kırmızı çizgiler ise Cassini’nin birleşik kızılötesi tayfölçer aletinin verileri topladığı yeri gösteriyor. (Resmi büyültmek için üzerine tıklayınız.) Telif Hakkı : C.Go ve NASA/JPL-Caltech/GSFC

Veriler, bu yıl Washington’da görülen en büyük kar fırtınasından en az beş kat daha büyük bir fırtına olduğunu gösteriyor.

NASA’nın Goddard Uzay Uçuş Merkezi’nde (Goddard Space Flight Center)  birleşik kızılötesi tayfölçer takımının üyesi Gordon Bjoraker; “Amatörlerin böyle bir keşif yapması bizi çok heyecanlandırdı.” diyor.

Cassini’nin radyo ve plazma dalgaları aleti ve görüntüleme aracı, bir süredir Satürn’ün orta enlemleri etrafındaki bir bant üzerinde yıldırım ve fırtınaları takip ediyordu. Fakat Cassini’nin görüntüleme ve tayfölçer gözlemleri aylar önceden yerini alırken, fırtınalar sürekli yer değiştirebilir.

Aralarında Anthony Wesley, Trevor Barry ve Christopher Go’nun bulunduğu amatör gökbilimciler, düzenli olarak radyo ve plazma dalgalarını toplayan aletlerin verdiği uyarıyla Şubat’ta birçok kez onlarca görüntü aldılar.

Mart’ın sonlarında, geçen yaz Jüpiter’in üzerinde bir darbe sonucu oluşmuş yeni koyu noktayı tespit eden Avustralyalı Wesley, Cassini görevindeki bilim insanlarına fırtınanın bir fotoğrafıyla birlikte bir e-posta gönderdi.

Wesley e-postasında; “Bu görüntülerin Cassini veya Hubble Uzay Teleskopu tarafından görüntülenmiş olduğunu düşündüm ve Cassini tarafından da bu görüntülerin alındığından emin olmak istemiştim.”  Demiş.

Şans eseri, birleşik kızılötesi tayfölçer aleti fırtınanın bulunduğu enleme odaklandı. Bilim insanları, orada fırtınalar olabileceğini biliyorlardı ancak bu fırtınaların ne zaman etkin olacaklarını bilmiyorlardı.

25 ve 26 Mart’ta tayfölçer ile alınan görüntülerdeki veriler, umulduğundan daha fazla fosfin (Satürn atmosferinin derininde bulunan bir tür gaz) ve troposferin üst katmanlarından alt katmanlarına malzeme sürükleyen güçlü bir akımın varlığını gösteriyor. Tayfölçerin verileri aynı zamanda, fırtınanın kanıtı olarak; tropopoz’un (durgun stratosfer ve düşük hareketli troposfer arasındaki sınır) çevresindeki bölgelere göre yaklaşık -272.65 C derece daha soğuk olduğunu gösteriyor.

Marylan Üniversitesi’ndan birleşik kızılötesi tayfölçer ekibinde yardımcı bilim insanı Brigette Hesman; “Satürn’ün soğuk stratosferinden 100 kilometre aşağıda uçan bir balon pilotu, amonyak-buz kar fırtınası yaşayabilirdi.” Diyor. “Bu kar fırtınaları, yıldırımların gözlendiği ve su ile amonyaktan bulutların oluştuğu, 100 ya da 200 kilometre aşağıdaki daha güçlü fırtınalarla güçlenebilir.”  diye sözlerine ekliyor Hesman.

Kaynak : NASA