gokyuzu.org

Bugüne Dek Tespit Edilmiş En Büyük Kuyrukluyıldız

Kuyrukluyıldız McNaught 2007’de Pasifik Okyanusu üzerinde görüntülendi. Telif Hakkı : Sebastian Deiries/ESO

İngiliz bilim insanları, bugüne kadar bulunanların en büyüğü olabilecek bir kuyrukluyıldız belirledi.  Londra Kolej Üniversitesi ( University College London )’nin Mullard Uzay Bilim Laboratuvarı’ndan Dr. Geraint Jones, Kraliyet Astronomi Topluluğu’nun ( Royal Astronomical Society )13 Nisan’daki Ulusal Astronomi Toplantısı’nda sonuçları açıkladı.

McNaught C/2006 P1 Kuyrukluyıldızı’nın büyüklüğünü ölçmek için kuyruğunun uzunluğunu kullanmak yerine, kuyrukluyıldızın etkisiyle bozulan alanın büyüklüğünü ölçmek için ESA ve NASA’ya ait Ulysses uzay aracının verileri kullanıldı. Manyetometreden alınan verilerin analizi, kuyrukluyıldızın çekirdeğinden yayılan iyonlaşmış gaz ile Güneş rüzgarlarındaki hızlı parçacıkların etkileşime geçmesiyle kuyrukluyıldızın çevresinde bir şok dalgası oluştuğunu kanıtladı.

2007 Ocak ve Şubat ayında, Kuyrukluyıldız McNaught C/2006 P1 son 40 yılda Dünya’dan görülen en parlak kuyrukluyıldız olmuştu. Raslantı eseri, Ulysses bu kez Kuyrukluyıldız McNaught’ın kuyruğuna yakın umulmayan bir geçiş yaptı ve bu geçiş uzay aracının 19 yıllık görevi boyunca üç tesadüfi karşılaşmalarından bir tanesi oldu. Diğer karşılaşmalardan bir tanesi de en uzun kuyruğa sahip Kuyrukluyıldız Hyakutake ile 1996’daki karşılaşmadır.

Ulyssses uzay aracı, McNaught’ın Güneş ve Yer arasındaki uzaklığın 1.5 katı uzunluğundaki iyonlaşmış gaz kuyruğunu tespit etti. Bu 2007’de görülen olağanüstü toz kuyruktan da  daha uzun.

Dr. Jones;  toz kuyruğun aksine McNaught’ın plazma kuyruğunun gözlemlenmesinin çok zor olduğunu ve bundan dolayı tam olarak uzunluğunun tespit edilemediğini söyledi ve “Ulysses’in Kuyrukluyıldız Hyakutake’in etrafındaki güneş rüzgarını dolaşması sadece 2.5 gün sürerken, Kuyrukluyıldız McNaught’un rüzgarı etrafında dönmesi 18 gün sürmüştü. Bu da kuyrukluyıldızın sadece yeryüzünden muhteşem görünmesine neden olmamış aynı zamanda Güneş rüzgarına büyük bir engel olmuştur.”  dedi.

Diğer bir kuyrukluyıldız ile olan karşılaşma kıyaslandığında ise Kuyrukluyıldız Mcnaught’ın büyüklüğü açıkça gözler önüne seriliyor. Giotto uzay aracının 1992’deki Kuyrukluyıldız Grigg-Skjellerup ile olan karşılaşmasında güneş rüzgarını dolaşması yarım saatten daha az sürmüştür.

“ Etkin bir kuyrukluyıldızın büyüklüğünü, çekirdeğin büyüklüğü değil, dışarı yayılan gazın miktarı belirler.” diye ekliyor Dr. Jones.

Ayrıca bir başka kuyukluyıldızın, C/2009 R1 Mcnaught, bu yıl çıplak gözle gözlenebileceği de ön görülüyor. Bu kuyrukluyıldızın verilerine buradan ulaşabilirsiniz.

Kaynak : ScienceDaily

Phobos’un Sırları Açığa Çıkıyor

Avrupa Uzay Ajansı (ESA)’nın Mars Express uzay aracının 12 uçuşu ile birlikte Mars’ın uydularından Phobos’un en derin sırlarının açığa çıkarılması planlanıyor. Geçen haftaki Phobos’a en yakın (76 kilometre) geçişin de aralarında bulunduğu bu uçuşların altısı tamamlandı.
Bu renklendirilmiş görüntüde, 9 kilometrelik Stickney krateri Mars’ın uydusu Phobos’un yüzeyinde bir çöküntüye neden olmuştur. Resmi büyültmek için tıklayınız . Telif Hakkı : NASA / JPL – Caltech / Arizona Üniversitesi

Bu uçuşlar, uydunun yüzeyi boyunca dağılmış olan maddeleri gözler önüne sererken, uydunun çekim kuvvetini de daha önce hiç olmadığı kadar derinlemesine araştıracak. Aynı zamanda Mars Yeraltı ve İyonosfer Sondajı için Gelişmiş Radar (MARSIS), muhtemelen büyük mağaralarla delik deşik olmuş ovaların altındaki yapıları araştıracak.
Yerçekimi ile ilgili veriler, Rusya’nın 2011 ya da 2012’de başlatılması planlanan Phobos – Grunt görevinde uzay aracının yüzeye inmeden önceki manevraları için oldukça verimli olacak. Phobos’un yeni görüntüleri de yolda. “Şimdiye kadar alınan görüntüler, uydunun ‘gece’ olduğu taraftan alındı. “ diyor Avrupa Uzay Ajansı (ESA)’nın projedeki bilim insanlarından Olivier Witasse. “Bu hafta, kamera ve spektrometrelerle birlikte günışığının olduğu taraftan geçiş yapacağız.” Diye sözlerine ekliyor. Bu, ‘uydunun gezegenin yörüngesine nasıl geldiği bilinmeyen kayalardan oluştuğu’ görüşünü test edecek. Ne yazık ki, 90 metre yüksekliğine sahip ‘monolit (tek parça taş)’ olarak adlandırılan bir kaya ise Mars Express’in bu uçuş serisi boyunca görülemeyecek. 1999 yılında NASA’nın Mars Küresel Araştırmacı (Mars Global Surveyor) sondası ile alınan görüntülerde belirlenen bu monolit, bir krater oluşumu sırasında Phobos’un iç katmanlarından yüzeyine atılmış bir parça olabilir. Kaynak : New Scientist