Pek değerli bilim severler,
ODTÜ Bilim Toplulukları olarak bu yıl ikincisini düzenleyeceğimiz “II. ODTÜ Bilim Günleri” etkinliğimiz, 14-15 Mayıs 2016 tarihlerinde ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşecektir. Herkesi bekleriz.
Pek değerli bilim severler,
ODTÜ Bilim Toplulukları olarak bu yıl ikincisini düzenleyeceğimiz “II. ODTÜ Bilim Günleri” etkinliğimiz, 14-15 Mayıs 2016 tarihlerinde ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşecektir. Herkesi bekleriz.
Halley Kuyrukluyıldızı yaklaşıyordu. Tüm Dünya’daki gökyüzü severler bu heyecana kapılmış ve 76 yılda bir geçen bu kuyrukluyıldızı görmek için sabırsızlanmaktaydı. Peki ya Türkiye’de yaşayan meraklı insanlar?
ODTÜ Amatör Astronomi Topluluğu’nun ilk fotoğrafı, Kasım 1986. Kurucu üyeler, dönemin ODTÜ Kültür İşleri Müdürü (soldan ikinci), topluluğun ilk akademik danışmanı Osman Demircan (soldan üçüncü) ile birlikte.
ODTÜ’de farklı bölümlerde okuyan bir grup hevesli genç harekete geçti. Ellerindeki ve okulun kütüphanesindeki kitapları kurcalayarak hem bilgi edinip, hem de bu dünyaca ünlü fenomeni yakalamak için çaba harcadılar. Yaptıkları ve daha sonra tarihe 1. Ulusal Gökyüzü Gözlem Şenliği olarak geçecek olan etkinlik sonrasında, gökyüzüne meraklı bu bir grup üniversite öğrencisinin aralarındaki bağın nereye varacağı belli olmuştu. Sonraki yıllarda da çalışmalarını sürdürebilmek için bir topluluk kurmaya karar verdiler: ODTÜ Amatör Astronomi Topluluğu.
Fizik Bölümü’nde kendilerine destek olacak hocaları aramaya başladı. Şimdilerde tecrübeyle dolu ak saçlara sahip, Çanakkale Üniversitesi’nden yakın zamanlarda emekli olmuş öğretim görevlisi Prof. Dr. Osman Demircan, o dönemde akademik kariyerine yeni başlamış bir akademisyendi ve topluluğun kaderini değiştirecek dilekçeyi yazdı. ODTÜ Amatör Astronomi Topluluğu, kurulması için gereken akademik desteği almış, ODTÜ tarafından şu anda fizik bölümü kantini olarak kullanılan kulübe, topluluğa tahsis edilmişti. Türkiye’nin ilk Amatör Astronomi Topluluğu bu şekilde kurulmuş oldu.
Yıllar boyunca ODTÜ-AAT, bünyesinden yüze yakın bilim yazarı, biliminsanı, gökyüzü fotoğrafçısı ve yüzlerce öğretmen çıkardı. ODTÜ Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Kaan Yerli, Kanada’da bulunan British Colombia Üniversitesi Profesörü Bülent Uyanıker, uzun yıllar Bilim ve Teknik dergisinde yazılar yazmış, şu anda Bilim Çocuk dergisi editörlüğünü yapan Alp Akoğlu ve NASA tarafından yapılan yarışmalarda onlarca defa ödül almış, şu anda gökyüzü fotoğrafçılığı konusunda en önemli kurum olan “The World At Night (TWAN)” grubunda fotoğrafçı olan Tunç Tezel, topluluk içinde aktif olarak bulunup, sonrasında topluluk içinde harcadıkları vakit sayesinde önemli yerlere gelmiş eski üyelerimizden yalnızca birkaçıdır. Bu isimler haricinde, dönemin Türkiye Astrofizik camiasından Prof. Dr. Mehmet Ali Alpar, Prof. Dr. İbrahim Küçük gibi isimler de topluluğa uzunca yıllar akademik danışmanlık yapmıştır.
ODTÜ-AAT üyelerinin eksik gördüğü bir nokta daha vardı. 90’lara doğru Türkiye’de astronomi ve astrofizik alanında yayın yapan hiçbir dergi bulunmamaktaydı. Bilim ve Teknik genel kapsamıyla bu eksiği kimi zaman gidermeye yetmekteydi, ancak, o dönemin ODTÜ’lü yıldız çocukları (bizler, topluluk üyeleri olarak kendimize “yıldız çocuğu” demekteyiz), Türk Astronomi Derneği (TAD) ile bir araya gelip, darbe yıllarının ardından uzunca süredir çıkarılmayan Gökyüzü Bülteni dergisini yeniden hayata getirmeyi amaçladılar. ODTÜ’nün karmaşık bürokrasisi ile yaşanan birtakım sıkıntıların ardından, basılı yayın olarak Gökyüzü ortaya çıktı. Dergi 10 yıl kadar bir süre boyunca tümüyle ODTÜ-AAT tarafından yazılıp tasarlanıp basıldı. Şimdilerde Gökyüzü Bülteni’ne, elektronik dergi olarak ücretsiz bir şekilde TAD web adresinden ulaşılabilir. ODTÜ-AAT, hâlâ yazıların bir kısmını hazırlamaya devam etmektedir.
İnternet çağına girildiğinde, astronomi alanında Türkçe yayın yapan ilk web adreslerinden biri olan gokyuzu.org, o dönemin yıldız çocuklarınca alındı. Yıllardır basılı yayınlar ile sempozyumlar, dersler ile elinden geldiğince çaba harcayan topluluk, sonradan zaman içerisinde astronomi camiasının bir yıllığı haline gelecek olan bu web adresini değerlendirmeye başladı. Günümüzde Türkiye’de astronomi ile ilgili en çok tıklanan üçüncü web adresi, şimdiki yıldız çocukları bizler tarafından güncel tutulmaya devam etmektedir.
ODTÜ-AAT’nin organize ettiği Astronomi Haftası etkinliklerinin üçüncüsünün organizasyon komitesi. Sonraları bu etkinlik, ODTÜ’nün ders yükünün arttırılmasıyla paralel olarak “Astronomi Günleri” ve son olarak “Astronomi Günü” haline geldi.
Topluluğun şu anki ekibi olarak bizler, bu büyük mirasa yaraşır bir topluluğu sürdürmeye çalışıyoruz; okullara, seminerlere, gözlemlere gidiyoruz; internette bilimle ilgili her alanda insanlara destek olmaya çalışıyor, yazılar yazıyoruz. Geçtiğimiz yıl Şubat ayında ODTÜ’de gerçekleştirilen Ulusal Astronomi Kongresi’nde topluluğumuz organizasyon komitesini oluşturdu. Sonrasında yapılan Ulusal Astronomi Öğretmenleri Semineri organizasyon ekibinde yer aldık. Bu sene Eylül ayında Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde yapılacak olan Ulusal Astronomi Kongresi’nde, önceki emeklerimizden ötürü yeniden organizasyon komitesinde bulunuyoruz. En son ise 12 Mart Cumartesi Günü, topluluğumuzun kuruluşunun 30. yılını kutlamak amacıyla bir sempozyum gerçekleştirdik. Gerçekleştirilen bu sempozyumun ardından da, daimi üyelerimiz (topluluğumuzun eski üyeleri kendilerini bu şekilde tanımlamaktadır) ile hep beraber bir kokteyl verdik. 30 yılın çeşitli dönemlerinde topluluğun idaresinden sorumlu kişiler bir araya geldi, hasret giderdi, kimi zaman duygusal anlar yaşandı.
Yıldızlı bir gökyüzünün altında, kimi zaman gözyaşlarıyla kimi zaman kahkahalarla, tüm zorluklara rağmen ODTÜ-AAT, Türkiye astronomi camiasının amiral gemilerinden birini oluşturmaya devam etmekte. Tek gayemiz olan, Türkiye’de bilimin, astronominin ilerlemesini elimizden geldiğince savunuyoruz. Umarız ki, Türkiye’deki her bireyin huzur içinde göğe bakabildiği huzur dolu zamanlarda, insanlara daha fazla bilgi verebilme olanağı bulabiliriz. Yıldızınız bol olsun!
ODTÜ Amatör Astronomi Topluluğu olarak saygılarımızla,
Topluluk yıldız çocukları adına:
Özgür Can Özüdoğru
Yönetim Kurulu Başkanı
Daha fazla bilgi için:
– 30 yılda birikmiş fotoğraflardan oluşan “Bir Zamanlar AAT Fotoğraf Albümü”
En son 2006 yılında gerçekleşen Merkür Geçişi, bu yıl 9 Mayıs’ta yeniden gözlendi. Biz de, kaptık teleskoplarımızı ve Merkür’ün gözlerimizin önünden süzülmesini bekledik. Hava çoğunlukla kapalıydı, açtığı zamanlarda da çok az gözlem fırsatımız oldu. Fakat yılmadık ve teleskoplarımızın başında bulutların geçmesini bekledik. Sonunda Güneş yüzünü gösterdi bize ve yaklaşık 45 dakika boyunca gözlem yapıp fotoğraf çekme şansımız oldu.
ODTÜ Merkür’ün Güneş önünden geçişini izliyor! En son 2006’da olan, bir sonraki ise 2019’da olacak bu nadir gök olayını özel teleskobumuz ile gözlemek isterseniz, izlemek için sizleri 15:00 ile 17:00 arasında ODTÜ Fizik Çimleri’ne bekleriz.
Etkinlik Bağlantısı:
Her ne kadar eski yıllarda olduğu kadar olmasa da, şenlik havası ODTÜ’yü kaplamışken gökyüzüne bir selam vermeden olmaz derseniz, sizleri şenliğin son günü standımıza bekleriz! Hava raporları, gökyüzünün açık olacağını öngörmekte.
15:00-16:00 saatleri arası ODTÜ Çarşı önünde güneş teleskobu ile gözlem, 20:00-23:00 saatleri arasında da Fizik Çimleri’nde Jüpiter Gözlemi yapacağız. (22:00’dan sonra gökyüzünde belirginleşecek olan Mars’a da duruma göre bakılabilir) İyi Şenlikler! Bol yıldızlı geceler!
Etkinlik Bağlantısı:
ODTÜ’ye 30 yıldır eşlik eden iki önemli topluluk olan Tarih ve Amatör Astronomi toplulukları, ortak yaptıkları etkinliklerin ikincisine imza atıyorlar! Astronomi Tarihi seminerimize tüm gökyüzü ve tarih sever yıldız çocuklarını bekleriz! Etkinliğimiz 3 Mayıs Salı günü, saat 18.00’da, Beşeri Bilimler B-08 Sınıfında yapılacaktır.
Etkinlik Bağlantısı:
Evet, bilim kesinlikle çok eğlencelidir! Geçtiğimiz hafta ODTÜ öğrenci toplulukları olarak harika bir etkinlik gerçekleştirdik. Küçük çocuklardan yetişkinlere, herkese bilimin ne kadar muhteşem bir şey olduğunu anlatmaya çalıştık. Tabi ki hem öğrettik, hem de öğrendik.
Mesela, hayatımda ilk defa gerçek bir hücrenin bölünme evrelerini mikroskoptan gördüm! Evet, bir hücrenin nasıl bölündüğü en küçük detaylarına kadar lisede 4 yıl boyunca anlatıldı bana. Ama ben ilk defa bunu kendi gözlerimle görüyorum! Lisede de fazlasıyla canımı sıkardı bu durum. Biyoloji bilimine (her bilim dalına olduğu gibi) büyük bir hayranlık duymama rağmen, biyoloji dersinden nefret ederdim. Biyoloji kadar somut bir bilim, ancak bu kadar soyut anlatılabilirdi! Kolayca pratiğe dökülebilecek her şey teorikte kalırdı lisede. Çok sıkıcı ve anlamsızdı her şey.
Bunun dışında, üyesi olduğum Amatör Astronomi Topluluğu’yla harika bir iş çıkardığımıza inanıyorum. Duvarlara astığımız fotoğraflardaki bulutsuları, kuyruklu yıldızları, gökadaları, radyo teleskopları anlattık insanlara. Hem ufaklıklar hem de aileleri büyük bir ilgiyle dinledi bizleri. Daha sonra Güneş’i gözlemlemek için terasa çıktık. Gökyüzü meraklılarına önce anlattık, sonra da teleskopla gösterdik güzel yıldızımızı.
Bir ara, çok tatlı bir kız geldi standa, bana Astronomi ve Fizik’le ilgili bir sürü soru sordu. Cevaplarını pür dikkat dinledi. Fizik’i ne kadar çok sevdiği öylesine belliydi ki… Sonra, Fizik okumak istediğini ama çevresindeki herkesin işsiz kalırsın diye onu vazgeçirmeye çalıştığını ve bu yüzden Fizik dışında bir şeyler okumayı düşündüğünü söyledi. Gerçekten çok üzüldüm. ”Öyle bir şey yok, canın ne istiyorsa onu oku.” dedim. Fizik bölümü öğrencisi olan topluluk başkanımızla da konuştular biraz. Bize istediği zaman ulaşıp aklına takılan soruları sorabileceğini söyledik. Umarım bizi dinler ve hayallerinden vazgeçmez, yoksa çok pişman olacak, biliyorum.
Ülkemizdeki ”Temel bilim okursan işsiz kalırsın.” düşüncesine inanıp hayallerinden vazgeçen öyle çok genç var ki… İşte bizim bu etkinlikleri düzenleme amacımız, gençlerimizi bu yanlış algıdan kurtarmak. Meslek sahibi olma yolunun sadece mühendislik ve doktorluk diplomasından geçmediğini göstermek. Bu dünyayı daha güzel bir yer haline getirmek için sadece iki temel şeye ihtiyacımız var: bilim ve sanat. Biz ODTÜ öğrencileri olarak bu işin bilim kısmını kendimize görev edindik. Diliyoruz ki daha bir çok gencimiz de, kimin ne dediğine bakmaksızın, korkusuzca girebilsin bu yollara. Eğer bunu sağlayabilirsek, ”Bizler dünyayı değiştirebiliriz…”
Yazar: İlkyaz Aslanöz
Dünyamız, her yanından milyarlarca ışın ile, parçacık ile saldırıya uğruyor. Kimisi biz farkına varmadan içimizden geçip giderken kimisini teleskoplarımızla, detektörlerimizle yakalıyoruz ve bizlere uzak diyarların şarkılarını söylüyorlar. Peki bu nasıl oluyor? Nasıl oluyor da bu yüksek enerjili parçacıklar bizlere bir şey anlatabiliyor? Bulduğumuz bu “astroparçacık”lar CERN gibi Fermilab gibi yerledeki hızlandırıcılarda bizim yarattıklarımıza benziyor mu?
Kafanızdaki buna benzer pek çok soruyu çözüme kavuşturmak isterseniz bu haftaki sunumumuza bekleriz. Konuşmacımız, bu alanda çalışmalar yapmış, CERN ile ortak çalışmalar yürütmüş Doğa Yücalan.
7 Nisan Perşembe 18:00’da Fizik Bölümü 3. Kattaki Cavid Erginsoy Seminer Salonu’na bekleriz. Bol Yıldızlı Geceler!
Etkinlik Bağlantısı:
Gözlenebilir evrenin sınırında şimdiye kadar gözlemlenmiş en parlak nesnelerden biri var, Güneş’in bir milyar katından fazla kütleli kara delikler içerdiği düşünülen kuasarlar. Osaka Üniversitesi Yer ve Uzay bilimleri Bölümü’nden Kentaro Nagamine, Kentucky Üniversitesi’nden Isaac Shlosman ve takım arkadaşları Büyük Patlama’dan 700 milyon yıl sonra bu kara deliklerin tam olarak nasıl oluştuklarını açığa çıkardılar.
”Erken evren yoğun, sıcak ve tek tip bir plazmadan oluşuyordu.” diyor Nagamine. Evren soğudukça, kütle dağılımındaki dalgalanmalar, kütle çekimi nedeniyle maddenin toplanmasına neden olan tohumları oluşturdu.” Bunlar ilk yıldızların kökenleridir. Benzer süreçler daha sonrasında kara delikler gibi büyük yapıların oluşumasını da sağlamış olabilir.
Erken evrenin yüksek yoğunluktaki bir bölgesindeki karanlık madde ipliği ağının simülasyonu. Her bir yoğun parlak nokta, gazın içine çökerek bir karanlık madde bölgesi oluşturduğu ve sonrasında büyük kütleli gök ada ve büyük kütleli kara deliklerin oluştuğu yerlerdir
Telif Hakkı: 2015 Kentaro Nagamine, Osaka University
Yakın zamana kadar, bir çok araştırmacı büyük kütleli karadeliklerin tohumlarının ilk yıldızlardan bazılarının çöküşüyle atıldığını düşünüyordu. Fakat bir çok farklı grubun yapmış olduğu modelleme çalışmaları, bu sürecin sonucunda yalnızca küçük kara deliklerin oluşabileceğini gösterdi. Nagamine ve takım arkadaşları büyük kütleli karadeliklerin tohumlarının, astronomların evrenin kütlesinin %85’ini oluşturduğunu düşündükleri görünmez bir madde olan, karanlık madde tarafından oluşturulmuş olabilecek olan potansiyel kuyulara düşen gaz bulutları tarafından oluşturulmuş olabileceğine dair farklı bir durumun simülasyonunu yaptılar.
Devasa gaz bulutlarının dinamiklerinin simülasyonunu yapmak aşırı derecede karmaşık bir iş bu yüzden, takım ‘gömülü parçacık’ adı verilen sayısal bir hile kullanarak problemi basitleştirdi.
Osaka Üniversitesi’nin siber medya merkezindeki ve Japonya’nın Ulusal Astronomi Gözlem Evi’ndeki aşırı güçlü süper bilgisayarları kullanma yetkimizin olmasına rağmen, her bir gaz parçacığını simüle edemezdik.” diyor Nagamine. ”Bunun yerine, etrafını saran gaz geliştikçe büyüyen gömülü parçacığı kullanarak küçük uzaysal ölçekler modelledik. Bu yöntem öncekine oranla çok daha uzun süreli simülasyonlar yapmamıza olanak sağladı.”
Araştırmacılar fark etti ki merkezdeki sadece 2 milyon yılda 2 milyon Güneş kütleseinde daha fazla büyüyerek, büyük kütleli bir karadelik olma olasılığı bulunduran parçacık haricinde, simülasyonlarındaki çoğu gömülü parçacık çok fazla büyümedi. Dahası, gaz iplik haline gelirken ve merkezdeki parçacığın etrafında çökerken -daha önce hiç gözlemlenmemiş olan- yanlış hizalanmış iki toplanma diski oluşturdu.
Başka bir güncel çalışmadai Nagamine ve takım arkadaşları, büyük kütleli kara deliklerle yaklaşık aynı zamanda oluşmuş olan büyük kütleli gök adaların büyümesini açıkladılar. ”Zamanda ne kadar geriyi görebileceğimizin sınırlarını zorlamak istiyoruz.” diyor Nagamine. Araştırmacılar, 2018 yılında fırlatılacak olan ve direkt gaz çökmelerinin gerçekleştiği uzak kaynakları gözlemleyecek olan NASA’nın James Webb Uzay Teleskobu’ndan gelecek olan gerçek verilerinin, simülasyonlarını onaylamasını umuyorlar.
Çevirme İşlemi: Mina Meşe
Kaynak: Science Daily
Topluluğumuzun bu dönemki ilk haftalık konuşmalarında bu hafta topluluğumuzun daimi üyelerinden Sedat Canlı, astronominin ve gökcisimlerinin; insanlığın zamanı kontrol etme azmi ile birleşmesinin bir ürünü olan takvimlerden ve zaman kavramından bahsedecek. Zaman kavramının tanımını hala tam olarak yapamıyor olsak da, o bizim onu fark edip fark etmemizi umursamadan akıp gidiyor. Bizler ise zamanı daha iyi değerlendirmek için onu parçalara bölüyoruz. Bunun ise binyıllardır teknikleri var…
24 Mart 2016 Perşembe günü saat 18.00’da Cavid Erginsoy Seminer Salonu’nda gerçekleşecek olan seminerimize ilgilenen tüm yıldız çocuklarını bekleriz! Bol Yıldızlı Geceler
Etkinlik Bağlantısı: