Evrenin ilk oluştuğu 13 milyar yıl öncesinden radyo sinyallerini yakalamayı hedefleyen dev radyo teleskobu, Meksika’da faaliyete başladı.
Meksika Devlet Başkanı Vicente Fox’un katılımıyla açılan The Large Millimeter Telescope (LMT), evrenin oluşumuyla ilgili ipuçlarını toplayacak. Yaklaşık 50 metre çapıyla dünyanın en büyük radyo teleskobu olan LMT, dev bir uydu antenini andırıyor. LMT, 4.580 metre yüksekliğinde sönmüş bir volkanın tepesinde bulunuyor.
Dünyanın en büyük teleskobunun 120 milyon dolarlık maliyetinin büyük bölümünü Meksika hükümeti karşıladı. Açılış töreninde konuşan Devlet Başkanı Fox, yeni teleskobun ülkenin bilimsel alanda ilerlemesi için önemli bir kilometre olacağını ifade etti.
Günümüzde, Dünya’nın en büyük aynalı teleskobu, Hawaii Mauna Kea Dağı üzerinde kurulu olan Keck Gözlemevi’nde bulunmaktadır. Keck I ve Keck II adı verilen ve iki büyük teleskop vardır. Her bir teleskobun aynası 36 hexagonal parçadan meydana gelip, 10 m çapındadır. Gözlemevi ve teleskopları hakkında daha detaylı bilgi için aşağıdaki web adresine bakınız. http://www.keckobservatory.org/geninfo/about.php#telescopes
Astronomide “yıldız kayması” diye bir kavram yoktur. Bu olay, Dünya’nın Güneş etrafındaki hareketi boyunca kuyruklu yıldızlarca bırakılan materyalin Dünya atmosferine girmesinden kaynaklanır. Bu “meteor yağmuru” olarak bilinir.
Dünya’ya en yakın yıldız sistemi Alfa Centauri’dir. Sistem üç yıldızdan meydana gelir. Sistemin en büyük yıldızı Güneş’e çok benzer. Sistemin ortanca yıldızı portakal renkli daha düşük kütleli olandır. Bu iki yıldız birbirlerinden 23 astronomik birim (1 astronomik birim Dünya – Güneş arasındaki uzaklığı ifade eder) uzaklıkta bulunup yörünge dönemleri 80 yıldır. Sistemin en küçük üyesi Proxima adındaki yıldız olup en büyük üyenin kütlesinin 1/10 e sahiptir. Sistem Güneş’ten 4.35 ışık yılı uzaklıkta bulunur.
ODTÜ Amatör Astronomi Topluluğu (AAT) 1986 yılında, astronomiye gönül vermiş ODTÜ öğrencileri tarafından kurulan bir topluluktur. 20 yıldır ODTÜ’de astronomiyle ilgili bireyleri bir çatı altında toplamıştır.
Bu Haftanın seminer konusu “Takımyıldızlar ve Derin Gökyüzü” Seminer 23 Kasım perşembe akşamı saat 18.00 da İlker Yelbay tarafından verildi. Seminerde derin gökyüzünde görebildiğimiz bulutsular, yıldız kümeleri, galaksiler ve gökyüzünü parselleyen takımyıldızlar anlatıldı.
29 Mart 2006 tarihindeki tam güneş tutulmasını büyük bir organizasyonla takip ettik. 25 kişinin organizasyonda yer aldığı etkinlikte 8 otobüs 400 kişi Hacıbektaş’a gittik. Saatlerimizi ayarladık ve tutulmaya 60 saniye kala geri sayıma başladık. 3-2-1-0 ve diamond ring…
Amatör Astronomi Topluluğunun bu haftaki seminerine beklenenin çok üzerinde katılım oldu.
AAT’nin bu haftaki seminer konusu “Yıldızların Evrimi ve Karadelikler” idi.
Cavid Erginsoy Seminer Salonunda verilen semineri izlemek için yaklaşık 90 kişi geldi. 75 kişilik salon dolunca topluluk odasındaki iskemleler getirildi. O da yeterli olmayınca seminere geç katılanlar ayakta izlemek zorunda kaldı.
18 Kasım Cumartesi yaptığımız atölye çalışmasında Starfinderi kesip biçtik. Starfinder iki parçadan oluşuyor, ilk parça kuzey yarım küreden 4 mevsim yıldızların görünümünü içeriyor. İkinci parça da aylara göre starfinderin konumunu belirlememize yarayan bir kadran. İlk parçayı kadranın içine yerleştirdiğimizde kullanıma hazır duruma geliyor.
Samanyolu’na en yakın galaksi Andromeda’nın, 210 milyon yıl önce başka bir galaksiyle çarpıştığı ve çekirdeğinin de bu yüzden kaymış olduğu belirlendi.
Dünya’dan 2.2 milyon ışık yılı uzaktaki Andromeda ile Güneş Sistemi’ni de barındıran Samanyolu’nun birgün mutlaka çarpışacağını varsayıyor.
NASA’nın Spitzer Uzay Teleskobu’ndan yapılan gözlemlerde astronomlar 20 yıllık bulmacayı çözdü. Andromeda’nın dış halkasının yarık formu ve çekirdeğinin neden 3.000 ışık yılı kaydığını araştıran bilim insanları, Spitzer’den gelen görüntüleri mercek altına aldı. Galaksinin göbeğinde gaz ve tozdan oluşan ikinci bir halka daha bulunduğunu belirlendi. Bu halkanın da merkezinin kaydığı ortaya çıkınca, galaksinin dev bir çarpışma geçirdiği tezi kuvvetlendi.
Spitzer’in gözlemlerini simülasyonlara tabi tutan araştırmacılar, Andromeda’nın merkezinden yayılan şok dalgalarını tekrar canlandırdı. Dalgaların, her iki halkayla da tam olarak örtüştüğünü belirlendi, bu durumda ‘galaktik şok’un tek bir kaynağı olabilirdi: Messier 32 (M32) adlı küçük komşu galaksi Andromeda’yla çarpışmıştı. Andromeda ile M32 arasındaki mesafe, kütle ve boy hesapları bu tezi doğruluyor.
Astrofizikçiler, Dünya’dan 2.2 milyon ışık yılı uzaktaki Andromeda’yı gözlemleyerek, uzayda nadiren görülen galaksi çarpışmalarını daha iyi anlamaya çalışıyor. Astronomlar Güneş Sistemi’ni de barındıran Samanyolu’nun birgün mutlaka Andromeda ile çarpışacağını varsayıyor.