Takımdaki mühendisler geçen hafta kontrol merkezinden uzakta bir yerde bir kum havuzu içinde bulunan aracı Spirit’in durumunu simüle ederek yönlendirmeye çalıştılar. Her bir sürüş komutunu sadece test aracından yollanan fotoğraflar ve diğer sinyaller ile değerlendirerek tıpkı Mars’da bulunan araçları kontrol ettikleri gibi test aracını da o şekilde kontrol ediyorlar. Takım yöneticisi John Callas; testin daha çok uçuş testleri şartlarında olduğu gibi, yani takımın aracı görmeden sadece araçtan gelen sinyalleri değerlendirerek gerçek kurtarma operasyonu esnasında karar verme kabiliyetlerini test edebilmeleri amacı ile yapıldığını söylüyor. Test 12 Ekim’de başladı ve 5 gün sürdü. Spirit yaklaşık 5 yıldır görev yaptığı Mars yüzeyinde Troy isimli bir bölgede toz havuzuna takılıp kaldı. Peki, Spirit bu duruma nasıl geldi? Spirit geçtiği toz yığını bölgesinde yavaş yavaş toza battı ve tekerlerin patinaj yapması ile toz havuzuna gömülmeye başladı. Bu yüzden yüzeydeki başka bir cisimde aracın altına sürtüyor. Takım son test sonuçlarından gelen bilgiyi değerlendirerek Troy bölgesinden kurtulma olasılıklarını değerlendiriyor.Hızlılık testinden gelen son bilgileri takiben yeni bir gözden geçirme olacak ve herşeyden bağımsız bir kurtarma planı oluşturulacak. Muhtemelen bu da ekimin sonlarını bulacak. Son hazırlıklar ve plan oluşturulduktan sonra ihtimalle 2 hafta içinde Spirit bulunduğu durumdan kurtulmak için hareket etmeye başlayacak. Spirit 5 aydır kaldığı bölgede zamanını, çevresini incelemekle ve altındaki toprağın yapısını inceleyerek geçiriyor. Eylül ayı içinde operasyonları engelleyen yeni bir arıza doğdu. Aracın tabak şeklindeki yüksek frekans antenini çeviren motorun frenleri düzgün şekilde çalışmıyor. Arıza ile ilgili takım, benzer iş stratejisi geliştiriyor. Daha önceki durumlardan faydalanarak o anki durumu kontrol ediyorlar. İlgili Bağlantılar: Mars Araştırma Görevleri (NASA’nın Mars’taki araştırma araçlarının haberleri verdiği site) Kaynak: Universe Today |
Haberler
Avcı (Orionid) Göktaşı Yağmuru
Avcı (Orionid) Göktaşı Yağmuru bu gece en etkin seviyeye ulaşıyor. Halley Kuyrukluyıldızı’nın arkasında bıraktığı toz parçalarının neden olduğu göktaşı yağmurunda saçılma noktası Avcı Takımyıldızı olduğu için göktaşı yağmuru bu isimle anılıyor.
Normal yıllarda saatte 10-20 adet kayan yıldızın görüldüğü göktaşı yağmurunda bu sene daha fazla kayan yıldızın görülmesi tahmin ediliyor. Kayan yıldızları seyretmek için en uygun vakit ise sabah Güneş doğmadan önceki saatler. Saatini zi 4:00’a kurun ve hava aydınlanıncaya kadar gökyüzünün her hangi bir bölgesini seyredin. Mümkün olduğu kadar şehir ışıklarından uzaklaşmaya çalışın. Uzaklaşma imkânınınz yoksa bile -Jefferson Teng’in Şangay’dan çektiği fotoğraftaki gibi – parlak kayan yıldızları şehir içinden rahatlıkla görebilirsiniz.
Maya Takviminin Gizemi
Mayalar bunu gerçekten düşündü mü? Gökbilim bilgileri gerçeği mi yansıtıyor? Gerçekten tedirgin olmamızı gerektirecek bir durum var mı? Tahmin edebileceğiniz gibi cevaplar “hayır” ya da “elbette imkansız” diyor. 21 Aralık 2012, Mayalar’ın takviminde gerçekten bir sayfanın sonu gibidir adeta. Fakat, Dünya’nın bu tarihte sona ereceğine dair hiçbir açık kanıt yok, hatta bunun yanlış olduğu yönünde bazı bulgular var. Bununla birlikte, eğer Dünya’nın sona ereceğine inandılarsa bile, gerçeklerin yanında bu düşünce yanlış olur. Dünya’nın sonunun geleceğini söyleyen bu fikir, galaktik ve gezegensel hizalanmaların kötüye işaret olduğuna inanan kıyamet günü tellallarının uydurmalarıdır. Yine de, kıyamet günü senaryolarından etkilenen bazı insanlar, ülkelerinin parçalara ayrılacağınıdan korkan(!) Amerikalılar, tsunamilerin Himalaya Dağları’nı silip süpüreceğine inananlar, Dünya’nın kutuplarının yer değiştireceğine inananlar ve hatta görünmez, gizli bir gezegenin adeta bir bovling topu gibi gezegenimize çarpacağına bile inananlar olabilir. Bu insanların çoğu, konu hakkında merak ettiklerini öğrenmek için gökbilimcilere danışıyor. “Elimizde, ihtiyacımız olan cevaplar var.” diyor E.C. Krupp. Bir arkeo-gökbilimci olan Krupp’un detaylarıyla anlattığı bu takıntının tarihi, Sky & Telescobe Dergisi’nin Kasım 2009 sayısına kapak oldu. Yine S&T’nin Kasım sayısında, derginin baş editörü Robert Naeye Dünya’da yaşamı yokedebilecek bazı olayları ve bu olayların önümüzdeki birkaç bin yıl içinde olamayacağını anlatıyor ve ekliyor, “İnsanlığın telaşlanması gereken çok daha önemli şeyler var.” Kaynak: Sky & Telescope |
Bir Gezegene İki Yıldız
Dünya’dan 190 ışık yılı uzaklıkta bulunan gaz devi gezegen, HD 80606b, Jüpiter’den yaklaşık 4 kat fazla bir büyüklüğe sahip. Gezegenin normal dışı yörüngesi yıldızını sıyırıp geçiyor ve yaklaşık olarak Dünya ile Güneş arasındaki bir uzaklığa tekrar fırlatılıyor. Dahası, bu yörünge gezegenin ekvatoru ve yörünge ekseninin çok daha üstünde eğiklik gösteriyor. Gezegenin 2001 yılında keşfinden sonra astronomlar gezegenin sahip olduğu bu tuhaf karakteristik özelliğin asıl yıldızdan 200 milyar uzaklıkta konumlanmış ikinci bir partneriyle çekimsel olarak bir karışıklık yaşadığından ötürü olabileceği tahmininde bulunmuşlardı. Ama kesin bir kanıta sahip değillerdi. Bunun sonucunda astronomlar Massachusetts’ten Hawaii’ye uzanan 8 gözlem yaptılar ve 11 saat boyunca gezegenin yıldızının önünden geçişini izlediler. Yıldız, her bir noktada günbatımından hemen kısa bir süre sonra görünür oldu ve sadece bir kaç saatliğine görünür kaldı. Böylece her bir teleskop sadece bir kısım bilgiyle katkıda bulunabildi. Bu gözlemlere dayanarak ‘The Astrophysical Journal’, son sayısında astronomların HD 80606b ile ilgili olan son görüşlerine yer verdi. Bu duruma göre ise HD 80606b çekimsel olarak 2 yıldıza bağlı olan tamamiyle yeni bir tür güneş sistemi ötesi gezegen sınıfını oluşturmuş oluyor. “Çoklu teleskop yaklaşımı geniş yörüngesel sistemleriyle diğer uzun transit geçişli gezegenlerin çalışmaları için daha yaygın ve gerekli olacak” diyen Florida Üniversitesi, Gainesville’den astronom ve koordinatör Eric Ford sözlerini şöyle devam ettiriyor: “Bu, özellikle yıldızlarının yaşamsal bölgelerinde bulunan Dünya benzeri gezegenlerin araştırılmasında doğruluk kazanıyor.” NASA’nın Moffett Bölgesi Ames Araştırma Merkezi’nde gezegen bilimci Jack Lissauer ise; kendi Güneş Sistemi modeli araştırmalarına dayanarak, grubun HD 80606b’nin ilginç yörüngesi üzerinde vardıklarını sonucun en akla yatkın sonuç olabileceğini söylüyor. HD 80606b’nin çekimsel olarak başka bir komşu kütleli gezegen tarafından yörüngesinin karıştırılıp tekrar mevcut yörüngesine fırlatılmış olabileceğini belirten Jack Lissauer bunun eş bir yıldızın varlığıyla sağlanmış olabilmesinin olasılık dışı olduğunu savunuyor. Kaynak: Science/AAAS |
Apophis Asteroidi
Apophis Asteroidi yaklaşık olarak 2.5 futbol sahası büyüklüğünde. Yeni veriler, Pasadena’daki NASA jet İtki Laboratuvarı’nda (Jet Propulsion Laboratory) Dünya’ya yakın nesneler hakkında çalışma yapan bilim insanları Steve Chesley ve Paul Chodas tarafından belgelendi. Son bulgularını, 8 Ekim 2009’da Puerto Rico’da düzenlenen Amerikan Astronomi Derneği’nin gezegen bilimi toplantısında sunacaklarlar. Chasey şöyle konuştu: “Apophis 2004’teki keşfinden beri toplumun ilgisini çeken gök nesnelerinden biri olmuştur, güncellenmiş bilgisayar hesap teknikleri ve yeni bilgiler sayesinde Apophisin 13 Nisan 2036’da Dünya ile karşılaşma olasılığı 45000’de 1’den milyonda 4’e düştü.” Apophis’in yörüngesine ait güncellenmiş bilginin büyük bir kısmı Hawaii Üniversitesi Astronomi Enstitüsünde’ki Dave Tholen’in 88 inçlik teleskopla yaptığı gözlemlerinden geliyor. Tholen görüntülerdeki asteroidin pozisyonunu kullanıp gelişmiş ölçümler yaparak Chesley ve Chodas’a Apophis’in önceki yörünge hesaplarından daha kesin verin setleri sağladı. Ölçümler için ayrıca Arizona Steward Gözlemevindeki 90 inçlik teleskop ve Puerto Rico’da Arecibo Gözlemevi’nden gelen veriler kullanıldı. Bu veriler Apophisin bu yüzyılın sonuna kadar olan yörüngesine ait daha kesin bilgiler sağladı. Bulgular 2068’deki geçişi sırasında çarpışma riskinin milyonda 3 olduğunu gösteriyor. 2029 ve 2036 yılındaki geçişlerinde olduğu gibi 2068 geçişinde de daha fazla verinin elde edilmesiye bu olasılığın azalması bekleniyor. Apophis’in 2029’daki geçişi sırasında bu riskin % 2.7 olduğu düşünülüyordu ama daha fazla gözlem bu olasılığın olmadığını gösterdi. Apophis 13 Nisan 2029 geçişinde Dünya’ya 30000 km’den daha fazla yaklaşmayacak. Dünya’ya yakın nesneler programı müdürü, Don Yeomans şöyle konuştu: “İnce yörünge hesapları gösterdi ki Apophis bizim için bilimsel açıdan heyecan verici bir fırsat ve korkulacak birşey yok. Halk Apophis ve diğer Dünya’ya yakın Nesneleri bizim çalışmalarımızdan izleyebilir.” Asteroidlerin yörüngesini belirlerken tüm güneş sisteminin modeli ele alınır. Güneşin, ayın ve diğer gezegenlerin hatta büyük asteroidlerin dahi kütleçekimsel etkileri hesaba katılır. NASA, uzay ve yer tabanlı teleskopları kullanarak astroid ve kuyrukluyıldızları saptayıp yörüngelerini hesaplıyor. Dünya’ya Yakın Nesneler Programı yaygınca “uzay koruma” olarak adlandırılıyor. Bu program bu tip nesneleri saptayıp karakterize ediyor ve sınıflıyor. Gezegenimize potansiyel zarar verebilecek nesneler belirleniyor. İlgili Bağlantılar: Jet İtki Laboratuarı (Jet Propulsion Laboratory) (NASA’nın ‘Dünya’ya Yakın Nesneler Programı’ hakkında haberler yayınlayacağı site) Universe Today (Resmin alındığı site) Kaynak: NASA |
Ay’a Çarpan Araçlar
Çarpışmadan etkilenecek bölge Ay’ın güney kutbuna yakın Cabeus Krateri (Crater Cabeus) olacak. NASA, Ay Krateri Gözlem ve Aygılama Uydusu’na (LCROSS – Lunar Crater Observation and Sensing Satellite) rehberlik edecek. Çarpışmanın yaratacağı etkinin TSİ 14.30’da başlayacağı düşünülüyor. İlk olarak Centaur roketi bünyesindeki 10 milyar jouleluk kinetik enerjisini, inerken, göz kamaştırıcı bir ışığa ve ısıya dönüştürecek. Araştırmacılar enkaz bulutunun 10 km’ye kadar yükselebileceğini düşünüyor. Hemen ardından LCROSS’un ana gemisi çarpışmayı fotoğraflayacak ve toz bulutunun içinden geçecek şekilde hareketini sürdürecek. Su, tuz, toprak, su bileşimli mineraller, organik moleküller vb. herşey uzay gemisinin yüzeyinde bulunan izgeölçerlerle (spektrometer) ölçülecek. Centaur yüzeye indikten 4 dakika sonra, 700 kilogramlık LCROSS uydusu, Cabeus Krateri’nin yakınlarına indirilecek. Uzay araçlarının indirileceği Ay’ın Güney Kutbu. Telif Hakkı: NMSU / MSFC Tortugas Gözlemevi Not: Uzay araçlarının inişleri ne yazık ki ülkemizden görülemeyecek ancak TSİ 13.15’ten itibaren bu inişleri NASA TV’den naklen izleyebilirsiniz. İlgili Bağlantılar: NASA TV (Uzay araçlarının inişini canlı olarak veren kanal) Kaynak: Science@NASA |
Karadeliklerin Oyunu
Bilimadamları iki karadeliğin bu kadar yakınlaşmalarının nedenini birbirleri etrafında dönüşlerinin ortalarında olmalarını gösteriyor. 30 milyon yıl önce başlamış olan bu dönüş günümüzden milyonlarca yıl sonra tamamlanacak ve iki karadelik daha büyük bir karadelik yaratacak. Uzmanlar iki karadeliğin birleşmesinden doğan sonuçları anlayabilmek için bu tip, daha çok astrofiziğin alanına giren, olayları inceliyor. Evrenin en güçlü yerçekim dalga kaynağı olduğu düşünülen süper kütleli karadelikler (supermassive blackhole) çoğu galaksinin merkezinde bulunuyor. Bu tip çift karadeliklerin de süper kütleli karadeliklerin ivmeli bir şekilde büyümeleri sırasında ortaya çıkan çok güçlü fışkırmalarda kendini gösteren (powerful jets) bükülmeleri ve eğilmeleri açıklayabileceği düşünülüyor. İlgili Bağlantılar: Marshall Uzay Uçuş Üssü (Marshall Space Flight Center) (Resmin daha yüksek çözünürlüklü versiyonlarının bulunduğu site) Kaynak: Universe Today |
Başka Bir Mars Meteoridi
Aşağıda ise aynı resmin 3 boyutlu hali bulunmaktadır. Opportunity Uzay Aracı’nın çektiği ‘Shelter Island’ resminin 3 boyuta çevrilmiş hali. Çevirme İşlemi: Stu Atkinson Kaynak: Universe Today |
Expedition-21 Fırlatıldı
Expediation-21 ekibi Çarşamba günü Kazakistan’daki Baykonur Uzay Üssü’nden Soyuz uzay aracıyla fırlatıldı. Uzay aracı kalkıştan 10 dakika sonra yörüngeye oturdu ve Güneş panellerini konuşlandırdı. |
Soyuz TMA-16 uzay aracı Çarşamba günü Byakonur Uzay Merkezi’nden başarıyla fırlatıldı. Telif Hakkı: NASA/Bill Ingalls |
Uluslararası uzay İstasyonu’na yapılan seferde Soyuz aracıyla birlikte havacılık uzay mühendisi Jeffrey N. Williamsve havacılık mühendisi Maxim Suraev 6 aylık bir görev için UUİ’de görev yapacaklar. Ekipte bir de uzay turisti yer alıyor. Guy Laliberté 10 gün boyunca uzayda kalmak için yaklaşık 35 milyon Amerikan Doları ödedi. |