Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü, Türkiye’de sayılı üniversitede bulunan öğrencilerin gelecek ve iş kaygısından dolayı çekinerek tercih ettikleri ya da okumaktan vazgeçtikleri bir bölüm. Buna rağmen astronomi ve uzay bilimleri alanıyla ilgilenenler için diğer üniversitelerin fizik bölümü alt dallarından astrofizik alanında çalışmalar yapmak veya astronomi dersleri almak mümkün.
ODTÜ’de ise astronomiye ilginin Fizik Bölümü’nün kurulmasından (1960) çok kısa bir süre sonra başladığını söyleyebiliriz. 1962 yılında ODTÜ’deki ilk astronomi dersleri Matematik Bölümü’nde Bedri Süer tarafından verilmiştir. O zamanlarda astronomi dersinin ne için veya kimin isteği üzerine açıldığı bilinmemekle beraber bu olay ODTÜ Fizik Bölümü için önemli bir dönüm noktası olarak kabul ediliyor.
Bedri Süer, Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik Bölümü mezunuydu. Eşi Yüksel Süer’le de öğrencilik yıllarında tanışmış.
Ne yazık ki Bedri Süer’in öğrenim hayatı veya sosyal yaşantısı hakkında fazla bilgiye ulaşamıyoruz.
Öğreniminden sonrasına baktığımızda ODTÜ’nün ilk öğretim görevlilerinden biri sayıldığını öğreniyoruz. 1960lı yıllarda Fen ve Edebiyat Fakültesi dekanlığını Prof. Dr. Cengiz Uluçay’ın, Matematik Bölümü başkanlığını da Dr. Yaşar Gönenç’in yaptığı sırada ODTÜ Matematik Bölümü öğretim üyelerinden biriymiş Bedri Süer.
1972-1973 yıllarında Bedri Süer’in öğrencisi olan şimdiki ODTÜ Fizik Bölümü profesörlerinden Selçuk Bayın bize o dönemlerde Bedri Süer’den aldığı astronomi derslerinden bahsediyor. Bedri Süer ismini ilk olarak birinci sınıfta mühendis arkadaşlarından duymuş. O zamanlar mühendisler matematik derslerini Bedri Hoca’dan alırken, Fizik Bölümü öğrencileri matematik bölümünden gelen başka bir hocadan ders alıyorlarmış. ‘Hepimiz arkadaş olduğumuz için mühendislerin dersi bittikten sonra birlikte sohbet ederken Bedri Hoca’nın yine harikalar yarattığını söylüyorlardı.’ diyerek Süer’in çok sevilen ve sayılan biri olduğunu belirtiyor.
İkinci sınıfa geldiğinde ise astronomiyle ilgilenmeye başlamış Selçuk Bayın. Bölümden bir arkadaşı ile astronomi alanında kütüphanedeki birçok kitabı okuyup bu konuda sürekli derin sohbetler yapıyorlarmış. Fakat belli bir noktadan sonra öğrendiklerinin yetersiz olduğuna kanaat getiren ikili birkaç öğrenci daha toplayıp Bedri Hoca’dan astronomi dersi talebinde bulunmuşlar. Böylece bir grup astronomiye ilgili öğrenci ile ODTÜ Fizik Bölümü’nde astronomi dersleri tekrardan başlamış. İlk yarıyıl Süer’in anlattığı temel astronomi bilgileriyle geçerken, ikinci yarıyılı öğrencilerin hazırladığı sunumların katkısıyla tamamlanmış.
Bedri Süer ile ilgili anlatabileceklerinin sınırlı olduğunu söyleyen Bayın: ‘Bedri Hoca bize sadece astronomi değil, ODTÜlülüğü öğreten ODTÜ kültürünü aşılayan hocalarımızdan biriydi.’ diyerek sözlerini sonlandırıyor.
Bedri Süer yalnızca astronomi ve matematik dersleri vermemiş; 1967de ‘Genel Matematik’, 1973’te ‘Astronomi: Çekim’, 1980’de Hüseyin Demir ile beraber ‘Calculus I’ ve ‘Calculus II’, 1993’te ise ‘Küresel Geometri’ kitaplarını yazmıştır.
26 Temmuz 2000 tarihinde Ankara Güven Hastanesi’nde yapılan Abdominal Aort Anevrizması ameliyatını takip eden saatlerde yoğun bakımdayken vefat etmiştir. Ne yazık eşi de hayatta değildir. Fakat kızları Buket Süer’in hala yaşadığını ve babasının izinden giden başarılı biri olduğunu belirtebiliriz.
Bu yazıyı yazmamıza anlattıkları ve verdiği belgelerle katkı sağlayan Selçuk Bayın’a teşekkürler.
Yazan: Beyza Kocadağ
Kaynaklar:
http://fizikciler.info.tr/index.php/tarihce
http://www.matematikdunyasi.org/arsiv/PDF/11_01_57_58_akyildiz.pdf
Rahmetli Bedri Suer Hocadan 1982/82 yillarinda Calculus I ve II derslerini almistim. Kisa boylu celimsiz bir fizigi olmasina ragmen kursude, kara tahta basinda ders anlatirken devlesirdi. Akici ve asla bir yerlerde takilip dusunmeden konulari bir biri ardina siralardi.
Imtihanalari genelde uclu amfide yapar ve ogrencileri basari durumlarina gore asigadan yukariya dogru oturttururdu. Her ogrencinin oturacagi yeri kendi belirlerdi. Boylece kopye cekme ihtimalini dusunen bir ogrenci onundeki arkadasinin kendinden daha az basarili oldugunu bilir ve bu ihtimali kafasindan silerdi.
Her imtihan sonrasi notlari bizzat kendi tek tek adlari okuyarak aciklar ve imtihan sorularindan cozumlerini begendigi arkadaslari tahtaya cagirir, herkesin onunde soruyu bir daha cozdururdu. Bu onun basarili ogrencileri bir sekilde odullendirme, arkadaslarina lanse etme ritueliydi.
Mezun olduktan yaklasik 15 yil sonra kendisi ile Cary, North Carolina’da bir toplantida karsilastik. Kizi Buket’i ziyaret etmek cin ABD’ye geldigini soyledi. Kisa bir hal hatir muhabbetinden sonra kendisine beni hatirlayabildiniz mi hocam diye sordum. Aynen adimla cevapladi. Bu benim icin cok gurur verici bir andi. Beni kizinin evine tavla oynamaya cagirdigini hatirliyorum ama islerimin yogunlugundan bunu gerceklestiremedim.
Eskilerin degimi ile “Nevi sahsina munhasir” bir kisilikti. Matematigi ben dahil bir cok arkadasimiza sevdiren nadide bir hocaydi. Allah rahmet eylesin.
Kara harp okulunda matematik 1 matematik 2 diferansiyel ve karmaşık kompleks matematik derslerimizin hocasıydı, 3 sene öğretmenimiz oldu. Benim öğrettiğim bilgilerle Belki bir matematik problemi çözmeyeceksiniz ama arazide karşılaştığınız problemleri Analitik olarak çözmeyi bu problemleri çözerek öğreneceksiniz lafı hala kulağımızdadır…