gokyuzu.org

Jüpiter Bize Çok Yakın

Eylül ayının başlarında bütün bir akşam boyunca gökyüzünde görmeye başladığımız Jüpiter gezegeni, 20 – 21 Eylül gecesi bize en yakın konumuna ulaşacak.

Jüpiter, gökyüzünde bulunduğu sürece birçok yıldızdan ve gökcisminden hep daha parlak olmuştur; ancak son zamanlarda biraz daha parlak olması da gözden kaçmamaktadır.

Dev gezegen, 20 – 21 Eylül gecesinde 1963 ve 2022 yılları arasındaki diğer konumlarından daha yakın bir konuma ulaşacak. Bu sırada Dünya’dan yaklaşık 592 milyon kilometre (368 milyon mil) uzaklıkta bulunacak ve -2.9 kadir parlaklığında olacak.

Jüpiter, Güneş’in batmasıyla beraber doğu ufku üzerinde yükselmeye başlıyor ve parlaklığı sayesinde onu gökyüzünde bulmak çok kolay. Dürbün veya küçük bir teleskopla bile koyu-renkli kuşaklarını, Büyük Kırmızı Lekesi’ni ve dört büyük uydusunu (Gelileo uyduları) rahatlıkla görebilirsiniz. Orta ve büyük teleskoplarla ise, bunların yanı sıra, daha küçük lekeleri ve bulutların oluşturduğu girdapları gözlemlemeniz mümkün.

Jüpiter’in yanı sıra bize en yakın konumuna ulaşan bir gezegen daha var: Uranüs. Gezegen, Jüpiter’den 5 kat daha uzakta ve daha soluk. 5.7 parlaklığındaki gezegeni çıplak gözle görmek zorken, dürbün veya küçük teleskoplarla görmek mümkün.

Uranüs’ü gökyüzünde bulabilmek için Jüpiter’den yararlanılabilir; öyle ki, Uranüs, Jüpiter’in yaklaşık 1 derece uzağında yer alıyor ve mavimsi-yeşilimsi rengiyle ve yuvarlaklığı nedeniyle yıldızlardan kolayca ayırt edilebilir.

Dünya’mızın uydusu Ay da o gece gökyüzündeki yerini alacak.

Kaynaklar: Science@NASASky&TelescopeEarthSky

Jüpiter Artık Akşam Gökyüzünde

Güneş Sistemimizin dev gezegeni Jüpiter’i uzun bir aradan sonra tekrar akşam gökyüzünde gözlemleyebileceğiz.

Görüntüde Jüpiter gezegeninin üzerinde, koyu renkli kuşaklar ve Kırmızı Büyük Leke görülüyor. (Resmi büyütmek için üzerine tıklayınız.) Telif Hakkı : NASA

Bir süredir Güneş’in doğmasına yakın veya gece yarısı gözlemlediğimiz Jüpiter, önümüzdeki akşamlarda Güneş’in batmasıyla birlikte doğu ufkundan yükselmeye başlıyor.

Hem profesyonel hem de amatör gökbilimcilerin yıllardır gözlemekte olduğu bu dev gezegeni, doğu ufku üzerinde, akşamın ilk saatlerinde fark etmeniz çok kolay; çünkü şu sıralarda -2 ve -3 kadir arasında parlaklıkta ve gökyüzündeki Venüs gezegeni dışındaki diğer gök cisimlerinden ve yıldızlardan daha parlak durumda.

Çıplak gözle kolaylıkla görebileceğimiz gezegenin, bir dürbün veya 6-7 cm.lik açıklığa sahip bir teleskopla, üzerindeki koyu renkli kuşakları, Kırmızı Büyük Leke’yi (Great Red Spot) ve Galileo olarak adlandırılan dört uydusunu görebilirsiniz. Yani 17. Yüzyılın başlarında İtalyan gökbilimci Galileo Galilei’nin küçük teleskopu ile yaptığı gözlemleri yapabilirsiniz.

27 Ağustos’ta Mars

Yıllardır ağustos ayında özellikle de 27 Ağustos’ta Mars’ın dolunay kadar büyük görüneceği ve bugün hayatta olan hiçbir kimsenin bu olayı tekrar göremeyeceği söylentileri etrafta dolaşır. Ve şu günlerde de yine bu yönde haberler etrafta dolaşmaktadır. Ancak bunların gerçekle hiçbir ilgisi yoktur.

Gerçek olan şudur ki; Mars, 27 Ağustos 2010’da Dünya’dan yaklaşık olarak 314 milyon kilometre uzaklıkta bulunacak ve günbatımından sonra batı ufkunda ‘ortalama parlaklıktaki küçük bir kırmızı yıldız’ gibi parlıyor olacak. Eğer yerini tam olarak bilmiyorsanız, onu gökyüzünde bulmanız bile zor olacaktır.

2003 Ağustos’ta Mars, 60.000 yıl içindeki en yakın konumda. Buna rağmen, gezegen parlak bir yıldıza benziyor ve dolunay kadar büyük değil. (Resmi büyütmek için üzerine tıklayınız.) Telif Hakkı : John Nemy & Carol Legate of Whistler, B.C.

Peki, bu söylentiler nasıl ve ne zaman ortaya çıktı? 2003’te Mars beklenmedik oranlarda büyüklüğü artmıştı. Aynı yılın 27 Ağustos günü Mars, Dünya’ya 60.000 yıl içindeki en yakın konuma (56 milyon kilometre) gelmişti. O gün insanlar, Mars’ın üzerindeki yanardağları, kıpkırmızı ovaları ve parlayan kutup buzullarını görmek için teleskoplarına sarıldılar. Aslında gözlemledikleri Mars, dolunay evresindeki Ay’dan 75 kat daha küçüktü.

Bazı insanlar bunu, ‘Eğer Mars, Ay’dan daha küçükse, Mars’ı 75 kere yakınlaştırdığımızda Ay’ın büyüklüğüne eşit olması gerekir.’ şeklinde açıkladılar. Ardından “75 kere yakınlaştırıldığında, Mars çıplak gözle Ay kadar büyük görünecek.” açıklaması, insanlar arasında e-postalarla “Mars, çıplak gözle Ay kadar büyük görünecek.” söylentisine dönüşerek hızla yayılmaya başladı. Bunun bir yanlış anlaşılma ya da ihmal olduğu söylenebilir.

27 Ağustos’ta ise Güneş battıktan hemen sonra batı ufku üzerinde parıldayan Venüs’ü hemen görebilirsiniz. Onun birkaç derece sağına doğru bakarsanız küçük, turuncu, yıldızımsı Mars’ı görebilirsiniz. Hatta daha iyi görebilmeniz için dürbün veya teleskop kullanmanız gerekli.

Gecenin ilerleyen saatlerinde ise Ay ve birkaç derece uzağında parlamakta olan Jüpiter’i gözlemleyebilirsiniz.

27 Ağustos 2010, gece yarısına doğru doğu ufku üzeri. (Resmi büyütmek için üzerine tıklayınız.) Telif Hakkı : EarthSky

İlgili bağlantılar:

Kaynaklar : Science@NASAEarthSkyBBC

Jüpiter’de Yeni Bir Parlama

Amatör gökbilimciler Anthony Wesley ve Christopher  Go birbirlerinden bağımsız bir şekilde 3 Haziran günü Jüpiter’in üzerinde parlak bir çarpışma gözlediklerinde bu tip olayların pek de az gerçekleşmediğine şahit olduk. 20 Ağustos 2010’da Japon amatör gökbilimci Masayuki Tachikawa, yaklaşık 15 cm.lik bir açıklığa sahip teleskopuyla Jüpiter’in üzerinde yeni bir parlama gözlemledi.

Amatör gökbilimci Masayuki Tachikawa 15 cm.lik açıklığa ve f/7.3 odak oranına sahip mercekli teleskopu ve bir webcam ile parlamayı (merkezin sağ yukarısında) görüntüledi. Kuzey yön görüntünün üst kenarı. Büyük Kırmızı Leke merkezin aşağısında ve uydusu Ganymede, Jüpiter’in diskinin sağ tarafında görülüyor. Telif Hakkı : Masayuki Tachikawa

Tachikawa 20 Ağustos günü TSİ 21.22’de parlamanın 2 saniyelik bir videosunu yakaladı. Parlama, Jüpiter’in Kuzey Ekvatoral Kuşağı’nın kuzey kıyısında meydana geldi.

Parlamanın haberi, Japonya Ulusal Astronomi Gözlemevi’ndaki gökbilimci Junichi Watanabe’ye ulaştı ve ayrıntılar ile görüntüleri yayınladı.

Bu parlamaya neyin neden olduğu bilinmiyor ancak bir uydunun parlaması değil. Tachikawa’nın parlamayı bildirmesinde sonra Aoki Kazuo’nun da bu parlamayı kaydettiği öğrenildi. Bu iki gözlemeci, birbirlerine yaklaşık 800 kilometre uzaklıkta bulunuyorlardı.

Tachikawa’dan bağımsız olarak alınan ilk görüntü Aoki Kazuo’dan geldi. Kazuo, parlamanın görüntüsünü 20 Ağustos 21.31’de aldı. Kuzey yön görüntünün üst kenarı. Telif Hakkı : Aoki Kazuo

Öte yandan Jet İtki Laboratuvarı’ndan (Jet Propulsion Laboratory) Glenn Orton, dünya çapında, gezegenin 7 gün 24 saat izlenmesi için Jüpiter-görüntüleyen teleskopların kurulması gerektiğini belirtti.

Kaynak : SkyAndTelescope

Bir Güneş Tsunamisi

Bir yıldan fazladır uykuya dalmış olan yıldızımız, sonunda kış uykusundan uyandı. Uzmanlar 2013’ün ortalarına kadar güneş etkinliği beklemiyorlardı. Ancak bu uyanışın işaretleri, bu etkinliğin açık bir kanıtı.

Birkaç gün önce Güneş, büyük bir püskürtü fırlattı. 1 Ağutos’ta, yörüngedeki uydular, oldukça büyük leke 1092’den püsküren büyükçe bir parlamaya şahit oldu. Bu patlamanın uzunluğu, C3’e (bir patlamanın gidebileceği en az uzaklık) kadar uzandı. Fakat hala, Güneş diskinden  saniyede 1.000 kilometrelik hızla yayılan koronal kütle atımları (Coronal Mass Ejection – CME) devam etmektedir. NASA’nın STEREO uzay aracının bir videosuna buradan ulaşabilirsiniz.

Bu parlama meydana geldiğinde, NASA’nın yakın zamanda uzaya fırlattığı Güneş Dinamiği Gözlemevi (Solar Dynamics Observatory – SDO), bu manyetik etkinliğin aşırı ısınmış gaz ipliklerini nasıl oluşturduğunu izledi.  NASA’nın SDO uzay aracının bir videosuna buradan ulaşabilirsiniz.

Bütün bu karmaşa Güneş’in Yer’e bakan tarafında gerçekleşti ve 3-4 Ağustos’ta kutuplara yakın bölgelerdeki gökyüzü tutkunları, renkli kutup ışıkları gösterileriyle eğlendi.

NASA ve Avrupa Uzay Ajansı’nın (ESA) birlikte yürüttüğü Güneş ve Heliosferik Gözlemevi (The Solar and Heliospheric Observatory – SOHO) neredeyse 15 yıldır görevini sürdürüyor. TRACE uzay aracının 21 Haziran’da görevine son verilmesine rağmen,  NASA’nın hala SDO, STEREO, ve ACE (Gelişmiş Birleşim Kaşifi – Advanced Composition Explorer) gibi uzay araçları var

Bunlara ek olarak ise Japonya Havacılık Dairesi’nin Hinode uzay aracı da yüksek çözünürlüklü görüntüler almaya devam ediyor.

İlgili Bağlantılar:

  • SDO ( SDO uzay aracının NASA’nın internet sitesindeki sayfası)
  • STEREO (STEREO uzay aracının NASA’nın internet sitesindeki sayfası)
  • Hinode (Japonya Havacılık Dairesi’nin Hinode uzay aracının internet sitesi)

Kaynak : SkyAndTelescope

Gökyüzünde Şölen

Gökyüzünde güzel görüntüler oluşturan iki gök olayı 12 Ağustos’ta gerçekleşecek. Gün batımından hemen sonra, alacakaranlıkta; Venüs, Satürn, Mars ve hilal şeklindeki Ay şova başlıyor. Gece yarısından sonra ise Kahraman Göktaşı Yağmuru ile şölen sabaha kadar devam edecek.

Venüs, Satürn ve Mars gezegenleri ile henüz iki günlük olan Ay yaklaşık 10 derece çapında bir alan içerisinde birbirlerine çok yakın bir konumda batı ufku üzerinde olacaklar. Bu sıralanmayı görmek için Güneş battıktan sonra batı ufku üzerine bakmanız yeterli. Neredeyse 22.00’a kadar gezegenlerin ve Ay’ın bu güzel sıralanışlarını görebileceğiz.

Ancak bundan sonra, gezegenler ve Ay ufkun altına geçtiğinde, şölen bitmiyor; çünkü o saatlerde Kahraman Göktaşı Yağmuru başlamış olacak. En yoğun saatlerini gece yarısı ve sabah alacakaranlığı arasında yaşayacak olan Kahraman Göktaşı Yağmuru, pek çoğumuz için gezegenlerin ve Ay’ın sıralanışından daha etkileyici bir şova dönüşecek.

Bu göktaşı yağmuru, Swift-Tuttle Kuyrukluyıldızı’nın kalıntılarından kaynaklanıyor. Bu kuyrukluyıldız her 133 yıl da bir Güneş Sistemi’ni ziyaret eder ve arkasında toz ve çakıl kalıntıları bırakır. Dünyamız, bu kalıntıların içinden geçtiğinde ise bu toz ve çakıl taşları gezegenimizin atmosferine girer ve bir parlamayla birlikte parçalanır. Bu göktaşı yağmurunun isminin Kahraman olmasının nedeni ise göktaşlarının Kahraman Takımyıldızı’ndaki bir noktadan çıkıyormuş gibi görünmesidir.

Swift-Tuttle’ın kalıntıları çok geniş bir alan kaplar. Şuan Dünya bu kalıntıların kıyısında diyebiliriz. 12-13 Ağustos gecesi ise gezegenimizin bu kalıntıların tam ortasından geçmesi bekleniyor. Bu yüzden de 12-13 Ağustos gecesi oldukça fazla sayıda (saatte yaklaşık 80 ile 100) göktaşı görülmesi bekleniyor. Son yıllara göre, bu Kahraman Göktaşı Yağmuru’nun daha güzel geçmesi bekleniyor; çünkü ışığıyla gözlemleri olumsuz etkileyen Ay bu tarihlerde gökyüzünde olmayacak. Gökyüzündeki bu güzelliği ise hiçbir araca gerek olmadan, ışık kirliliğinin olmadığı bir yerde, yere uzanarak seyredebilirsiniz.

Gökyüzünüz açık olsun!

Kaynak : NASA

Plüton Gözlem İçin İyi Konumda

Plüton bu hafta, Yay (Sagittarius) Takımyıldızı’ndaki simsiyah toz bulutu Barnard 92’den geçecek.

Görüntüde Plüton’un 2010’da izlediği yol görülüyor. Telif Hakkı : Sky&Telescope

Bir amatör gökbilimci Alfredo Garcia Jr., “Dün gece, iki kere 25 cm.’lik teleskopumu kullanarak Plüton’u görüntüleyebildim (aşağıda).” diyor. Garcia, bu görüntüyü Kaliforniya, Lockwood Vadisi’nden almış.

İki çizgi arasında Plüton yer alıyor. (Resmi büyültmek için üzerine tıklayınız.) Telif Hakkı : Alfredo Garcia Jr.

“Plüton çok sönüktü ancak karanlık arka planda açıkça görülüyordu. O anı yakalayabildiğim için çok mutluyum.” diyor Garcia.

Bir cüce gezegen olan Plüton’u gözlemek için ise en az 20 cm.’lik açıklığa sahip bir teleskop, ışık kirliliğinden tamamen uzak bir bölgede olmak, biraz sabır ve iyi bir gökyüzü haritası gerekiyor.

Heavens Above internet sitesinden elde edilen bir başka görüntüde Plüton. (Resmi büyültmek için üzerine tıklayınız.) Telif Hakkı : Heavens Above

Plüton’un yerini tespit edebilmek için Stellarium gibi bilgisayar programları kullanabileceğiniz gibi Heavens Above gibi bulunduğunuz yerin koordinatlarını ve gözlem yapacağınız saati girip gökyüzünü gösteren sitelerden yararlanıp gözleminizi yapabilirsiniz.

İlgili Bağlantılar:

  • Heavens Above (Yer ve saat girdikten sonra gökyüzünün durumunu öğrenebilirsiniz.)
  • Stellarium (Bu programı bilgisayarınıza indirip kullanabilirsiniz.)

Kaynaklar : SpaceWeatherSky&TelescopeHeavensAbove

Yaz Üçgeni Gökyüzünde Yükseliyor

Her ne kadar ülkemizin büyük bir bölümünde yağışlar, bulutlu hava ve serin hava hüküm sürse de yaz mevsimi çoktan geldi bile. Haziran ayının bu son günlerinde ise yazın gökyüzündeki habercisi ‘yaz üçgeni’ yükselişini sürdürüyor.

Görüntüde Yaz Üçgeni: Vega, Deneb ve Altair oluşturuyor. Resmi büyültmek için üzerine tıklayınız.)

Temmuz ayında gökyüzünde en yüksek konumuna ulaşan yaz üçgenini, Lir Takımyıldızı’ndan Vega, Kartal Takımyıldızı’ndan Altair ve Kuğu Takımyıldızı’ndan Deneb yıldızları oluşturuyor. Bu üçgen yaz aylarının parlak yıldızlarından oluşan, gökyüzünde Güneş’in batmasıyla birlikte görüldüğünde bize yazın geldiğini işaret ediyor. Ayrıca yaz üçgeni gibi kış üçgeni de bulunuyor (Sirius – Betelgeuse – Procyon yıldızları).

Yaz üçgeni şuan gece yarısından önce doğu yönü ile başucu noktasının arasında yer alıyor. Temmuz ayının ortalarına doğru gece yarısında en yüksek konumunda yer alacak ve yaz aylarının sonundaysa giderek alçalacak ve yerini kış üçgenine bırakacak.

Yaz aylarında elbette yaz üçgeninden başka gözlemler de yapabiliriz. Gözleyebileceğimiz gök cisimlerinden bazıları:

Gezegenler:

Mars: Şu sıralar batı ufku üzerinde yer alan kızıl gezegen Güneş battıktan birkaç saat sonra batıyor. İlerleyen günlerde ufkun üzerindeki yüksekliği giderek azalacak ve Eylül ayının başında akşam gökyüzüne veda edecek.

Satürn: Güneş battıktan 2 saat sonra batan batı ufku üzerindeki gezegen, gözlem için hala uygun konumda bulunuyor. Ağustos sonunda ise iyice alçalmış olacak.

Venüs: Bir süredir batı ufku üzerinde gördüğümüz gezegen, yavaş yavaş güneye doğru kayıyor. Temmuz ayında görünür çapı ve parlaklığı artan Venüs, Ağustos ayında ufkun üzerinde alçalmaya başlıyor.

Merkür: Geçtiğimiz günler akşam gökyüzüne geçen gezegen, Temmuz ayının ortalarında alacakaranlıkta batı ufku üzerinde çıplak gözle görülebilecek hale geliyor. Ağustos ayında ise giderek alçalan Merkür, ayın sonlarına doğru çıplak gözle görülemeyecek ancak dürbünlü ve teleskoplu gözlemciler için iyi bir konumda.

Jüpiter: Uzun bir süredir sabah gökyüzünde yer alan gezegen, Temmuz ayıyla birlikte gece yarısından önce doğmaya başlıyor ve bir başka dev gezegen Uranüs ile yakın konumda bulunuyor. Ağustos ayında ise Güneş battıktan 2 saat sonra doğuyor.

Derin Uzay Cisimleri:

M13: Herkül Takımyıldızı’nda yer alan bu küresel yıldız kümesi, Güneş battığında gökyüzünde bulunuyor ve Temmuz ile Ağustos ayları boyunca dürbün ve küçük teleskoplu gözlemciler için iyi bir konumda.

M27: Bir diğer adı Halter (Dumbbell) Bulutsusu olan Tilkicik Takımyıldızı’nda ve ayrıca yaz üçgeninde bulunan bu gezegenimsi bulutsu, yaz boyunca gözlem için iyi bir konumda.

Göktaşı Yağmurları:

Perseid Göktaşı Yağmuru: Swift-Tuttle Kuyrukluyıldızı’nın neden olduğu Kahraman (Perseid) Göktaşı Yağmuru, 17 Temmuz ve 24 Ağustos tarihleri arasında, en yüksek yoğunluğa ise 12 – 13 Ağustos tarihlerinde ulaşıyor.

Gökyüzünüz açık olsun…

Jüpiter’deki Çarpışma

Amatör gökbilimciler Avustralya’dan Anthony Wesley ve Filipinler’den Christopher Go, birbirlerinden bağımsız olarak, Jüpiter’in üzerinde bir çarpışma tespit ettiler.

Jüpiter’de Çarpışma (beyaz renkte görülen bölgede), 3 Haziran TSİ 23.31, Broken Hill/Avustralya. (Resmi büyültmek için üzerine tıklayınız.) Telif Hakkı : Anthony Wesley

Bu olay 3 Haziran TSİ 23.31’de gerçekleşti ve Jüpiter’in bulutları üzerinde bir parlamaya neden oldu(Görüntüde beyaz renkli bölge).

“Jüpiter’de canlı bir çarpışmaya tanık olduğuma hâlâ inanamıyorum.” Diyor Go.

“Çarpışmanın olduğu bölgede sonraki yarım saat ve daha sonrasında çarpışmadan hiçbir iz yoktu.” Diyor Wesley.

Jüpiter’deki Çarpışmanın birleşik görüntüsü. (Resmi büyültmek için üzerine tıklayınız.) Telif Hakkı : Anthony Wesley/ Broken Hill Avustralya

Bu olaya neyin neden olduğu ise bilinmiyor ancak bir asteroit ya da kuyrukluyıldız olabileceği düşünülüyor. Her iki durumda da çarpışmanın olduğu noktada daha önce gerçekleşmiş olan çarpışmalarda olduğu gibi koyu bir alanın oluşması bekleniyor. Profesyonel ve amatör gökbilimciler ise Jüpiter’i görüntülemek için işe koyuldular.

İlgili Bağlantılar:

Kaynak : SpaceWeather