gokyuzu.org

Şahane Süper Ay’ı Kaçırmayın

68 yılın en büyük, en parlak dolunayını kaçırmak istemezsiniz… Bu dolunayı neyin bu kadar özel yaptığını ve onu en iyi nasıl gözlemleyebileceğinizi de öğrenmek istersiniz.(diye düşündük…)

Dolunayın doğuşu, 14 Kasım Pazartesi günü saat 17.52’de (Ankara’ya göre)  gerçekleşecek.

Ay’ı kocaman görmeye hazır olun! Pazartesi gecesi, gezegendeki tüm gök gözlemcileri 26 Ocak 1948 tarihinden bu yana gerçekleşen en büyük, en yakın, en görkemli  dolunaya şahit olacak. Hepimiz önümüzdeki gecelerin bulutsuz olmasını umuyoruz çünkü böyle bir Ay , ne yazık ki 25 Kasım 2034 yılına kadar bir daha gözlenemeyecek.

“Süper Ay” terimi çok da eski sayılmaz aslında. Genel olarak 2011 yılında kullanılmaya başlansa da, izlerini kendini sertifikalı profesyonel astrolog olarak tanıtan Richard Nolle tarafından 1979’da yapılan şu açıklamada görmek mümkün; “…yeni ay veya dolunayın kendi yörüngesinde Dünya’ya en yakın (%90 oranında) olduğu zamanlar.”

Ay’ın ilginç, eliptik yörüngesi her devrinde Dünya’ya olan uzaklığının değişmesine yol açar. En yakın nokta ‘perigee’ yani yerberi; en uzak nokta ise ‘apogee yani yeröte olarak adlandırılır.

Ay’ın yörüngesinin çembersel yerine eliptik olmasından dolayı Dünya’ya olan mesafesi yerberide 363,400 km ve yerötede 405,550 km arasında değişmektedir. Uzaklığın değişmesi, Ay’ın parlaklığının ve boyutunun da değişmesine sebep olur aynı zamanda. Yerberi ya da süper ay, normal dolunaydan %7 daha büyük ve %16 daha parlaktır. Ama normalden daha yakın yerberide  gerçekleşen dolunay, yerötede gerçekleşen dolunaydan %12-14 daha büyük ve %30 daha parlak olabilir.

Dolunayın, Dünya’ya en yakın (solda) ve en uzak konumlardayken sahip olduğu boyutların karşılaştırılması. Mesafedeki değişim, iki dolunayın boyutlarını farklı algılamamıza yol açar.

Gökyüzünde aynı anda sadece tek Ay görebildiğimiz için Mikro ve Makro dolunayları karşılaştırmamız pek mümkün değil, yani normal dolunayın görüntüsünü aklınızda tutup Süper Ay ile karşılaştırmamız gerekecek ya da Süper Ay ile 8 Haziran 2017’de gerçekleşecek olan Mikro Ay’ı. Peki ya size buna gerek olmadığını söylesem?

Bir ölçü aleti yapmaya ne dersiniz?

Öncelikle bir makas, bir kağıt ve bir kaleme ihtiyacınız olacak. Makasla bir kağıda farklı derinlik ve genişliklerde kesikler açın, gece olduğu zaman kağıdı yüzünüze paralel tutun ve kolunuzu tamamen uzatıp bir gözünüzü kapatarak Ay’a bakın, Ay’ın boyutuna uygun kesiğin altına tarih atın. Bu şekilde bir sonraki Ay ile, boyutunu ölçtüğünüz Ay’ı rahatlıkla karşılaştırabileceksiniz.

Aynı prosedürü Süper Ay’a uyguladığınızda rahatlıkla boyut farkını görebilirsiniz. Bu yöntemle en iyi görüntüyü gökyüzünün en parlak olduğu şafak vaktinde yakalayabilirsiniz, fakat bulutsuz bir gecede de bu işlemi gerçekleştirmek mümkün.

Her yıl, yılda birkaç defa dolunay yerberide bir-iki gün kalır, bu da Süper Ay’ları bir bakıma yaygın yapar ama bu eşdeğer oldukları anlamına gelmez. Süper Ay, yerberi ve dolunay aynı zamana denk geldiklerinde gerçekleşir. Bu Kasım’daki dolunay yerberi konumunda olmanın yanı sıra Ay’ın yörüngesindeki “esneklik” dolayısıyla normalden daha yakın, yani daha büyük görünecek.

Bu paneller geçmişteki, günümüzdeki ve gelecekteki Süper Ay’ların konumlarını ve Dünya’ya olan uzaklıklarını göstermektedir. Ay’ın, 14 Kasım’da Dünya’ya en yakın konumda olacak olmasına rağmen ortadaki panelde tarihin 13 Kasım olarak belirtilmesinin sebebi, saat farkı nedeniyle ABD’de tarihin 13 Kasım’a denk gelecek olması.*Panellerin kaynağı: Stellarium

Bazen Ay’ın yörüngesi Güneş, Dünya ve Ay’ın birbirlerine göre konumlarına, Dünya’nın küresel olmayan şekline ve hatta diğer gezegenlerin kütleçekim kuvvetlerine göre daha yuvarlak, bazen ise daha eliptik olur. Bu etkilerden dolayı Ay’ın çembersel yörüngesinden sapma oranı 0.026 ile 0.077  arasında, yani %5.5 oranında değişir. Bu, Ay’ın uzaklığının değiştiğini, yani büyüklüğünü farklı algıladığımızı gösterir.

Eğer yeni ay veya dolunay yerberi ya da yeröte noktasında gerçekleşirse, Ay’ın yörüngesi biraz değişir, sonuç olarak da yerberide gerçekleşen dolunay daha yakın olur. Yani Süper Ay gerçekleşir. Yerberide gerçekleşen yılın en yakın dolunayına “proxigee*” denir. (*Güneş’in ve Dünya’nın kütlesel çekiminden ötürü Ay’ın yörüngesinde meydana gelen düzensizlikten dolayı oluşan yakın yerberi.)

Yeni ayın, ya da dolunayın konumlarına bağı olarak yerberi ve yeröte konumları değişkenlik gösterir. Güneş, Dünya ve Ay aynı hizada olduğu zaman birbirlerini kütleçekimsel olarak en büyük oranda etkilerler. Kütleleri daha büyük olduğu için Güneş ve Dünya, Ay’ı daha çok etkiler. Eğer aynı hizada olma durumları Dünya’nın Güneş’e en yakın olduğu, Güneş’in Ay’ı kütleçekimsel olarak en çok çektiği zamanlarda olursa Ay bize hiç olmadığı kadar yakın görünür. Bu Kasım ayından 2017 senesinin Şubat’ına kadar Dünya, Güneş’e en yakın konumunda olacak.

Bütün bu olayların bir araya gelmesiyle 14 Kasım’daki dolunay, 2034 yılına kadar gerçekleşen en görkemli dolunay olacak.

Eğer bulunduğunuz bölgede hava kapalıysa Süper Ay’ı yine de takip edebilirsiniz. İtalyan astronom Gianluca Masi Süper Ay’ı, kendi “Sanal Teleskop Projesi”nde 14 Kasım günü saat 17.00’dan itibaren canlı olarak yayınlayacak.

Yeni ay ve dolunay zamanları Güneş, Dünya ve Ay’ın konumlarından dolayı gelgitler her zaman daha fazla olur. Süper Ay gibi normalden daha yakın bir Ay, normalden daha fazla gelgit anlamına gelir. Eğer deniz kıyısında yaşıyorsanız Süper Ay’ın yanısıra takip eden birkaç günlük süre içerisinde gelgitlere de dikkat etmenizi öneririz.

Böyle küçük kütleçekimsel değişimlerin bu kadar eşsiz olaylara yol açması ne kadar da harika değil mi? Bu tarz durumlar kozmosla ne kadar iç içe yaşadığımızın birer hatırlatıcısı adeta. Gözünüz daima yukarılarda olsun Yıldız Çocukları!

Telif Hakkı: Bob King

Kaynak : Sky&Telescope

Çeviri: Deniz Gamze Sanal

HALKA ÖPEN YÖRÜNGELER

Cassini son görevi “Halka Öpen Yörüngeler” e hazırlanıyor…

NASA’nın Cassini uzay aracı yolculuğunun en heyecanlı bölümüne başlamak üzere. Mühendisler bu yıl boyunca büyük bir itinayla uzay aracının eğimini Satürn’ün ekvatoruna ve halkalarına göre arttırmak için  gezegenin etrafında uzay aracının yörüngesini genişletmeye çalıştılar.30 Kasım’da Satürn’ün uydusu Titan’ın gravitasyonel alanından yararlanan Cassini, görevinin heyecan verici son oyununun ilk evresine girecek.

1997’de fırlatılan Cassini, Satürn’ün halkaları ve uyduları  hakkında daha detaylı bilgilere ulaşmak amacıyla gezegenin sistemine oturduğu 2004 yılından beri  yörüngeyi turluyor.Bu yolculuk esnasında, uydusu Enclaudus’un tüm yüzeyi kaplayan okyanusunu bulmakla birlikte diğer uydularından biri olan Titan’da sıvı metan denizleri bulması  gibi sayısız keşiflere imza attı.

Cassini 30 Aralık ile 22 Nisan arasında Satürn’ün keşfedilmemiş bölgelerinde; dışta kalan ana halkaların tepelerine her yedi günde bir dalış yaparak -bu olay 20 defa gerçekleşecek- gezegenin kutuplarının üstünden ve altından dolanacak.

NASA’nın jet itki laboratuvarında Cassini projesinde çalışan Linda Spilker “Biz görevin bu evresine Cassini’nin Halka Öpen Yörüngeleridiyoruz çünkü halkaların en dış tepelerini sıyırıp geçmiş olacağız.” diyor ve ekliyor : “Ayrıca  biz halka düzleminde ilerlerken iki aygıtımız  parçacıkların ve gazların örneklerini değerlendirecek , işte bu yüzden bir bakıma Cassini halkaları sıyıracak.

Bu geçişlerin birçoğunda Cassini’nin aygıtları halkaların yakınında bulunan sönük gaz moleküllerini ve halkaları oluşturan parçacıkların örneklerini direkt almaya çalışacak. Uzay aracı ilk iki halkadaki yolculuğunu sürdürürken, iki küçük uydu olan Janus ve  Epimetheus’a çarpan küçük meteorların oluşturduğu son derece sönük halkanın içinden geçecek. Mart ve Nisan’daki halka geçişleri uzay aracını F halkasının tozlu uzantılarına gönderecek.

Cassini projesinde faaliyet gösteren  Earl Maize : “F halkasına daha önce olduğundan çok daha fazla yaklaşmış olmamıza rağmen hala 7,800 km uzaktayız. Bu aralıktaki toz bulutu tehlikesine dair çok az endişe var.”

F halkası ana halka sisteminin en dış sınırını belirtiyor. Aslında Satürn’ün oldukça fazla halkası var ama gezegenden daha uzak ve ana halkalardan daha sönükler. Karmaşık bir yapıya sahip olan bu F halkası sürekli değişmekte : Cassini’nin görüntüleri, zayıf ipliksi ve sadece saatler içinde ortaya çıkıp gelişen yapılar ortaya koydu. Aynı zamanda halka oldukça dar –sadece 800 km genişliğinde. Çekirdeğinde yaklaşık 50 kilometre genişliğinde daha yoğun bir bölge var.

Görülecek Çok Yer Var

Cassini’nin;Pandora, Atlas, Pan ve Daphnis uydularının en iyi konumlanmış görüntülerini elde etme olanağı da dahil ve bu halkaların uçlarında veya yakınında yörünge izleyen küçük uyduların çeşitliliğini gözlemleme imkanı sunuyor.

Halkaların tepelerinden geçmek , Satürn’ün ana halkaları (A,B  ve F halkaları)nın dış kısımlarına dair daha önce ulaşılmayan birçok bilgiye ulaşma imkanı sağlayacak ve bu alanların 2004’ten bu yana elde edilmiş en ayrıntılı görüntülerini elde etmesi bekleniyorGörev Aralık’ta ,halkaları genişliği boyunca görüntülemekle, piksel başı 1 kilometreden küçük ayrıntıları çözmekle ve Cassini’nin halkalarının karmaşık yapısının en kaliteli ve en iyi bir şekilde  taranmasıyla  başlayacak.

Görev, görünmeyen uyducukların varlığını ortaya çıkaran “pervaneler” adlı A halkasındaki küçük ölçekli yapıların özelliklerini tahkik etmek suretiyle devam edecek. Biliminsanları, uçak pervanelerine benzeyen şekillerinden dolayı ,daha kalıcı özelliklere gayrı resmi isimler vermişler ve bu noktada Atlas Okyanusu’nu tek başına geçen kadın  pilot Amelia Earhart da dahil olmak üzere pilotlardan esinlenmişler.Bu “pervaneler”i yüksek çözünürlükte gözlemlemek muhtemelen kökeni ve yapısı hakkında yeni ayrıntılar ortaya çıkaracaktır.

Mart’ta Cassini Satürn’ün gölgesinde dolaşırken,meteor çarpmalarından dolayı dağılan toz bulutlarını yakalamak umuduyla halkaları gözlemlemeye devam edecek.

Finale Hazırlanmak

Cassini bu halkalarda yolculuğunu sürdürürken Satürn’ün kutup bölgesinde bulunan bulutlarına 90,000 km kadar yaklaşacak.Nisan 2017’de de büyük finalinin ilk evresine başlayacak.Yaklaşık 20 yıl sonra uzay aracının yakıtı gittikçe azaldığı için görev sona yaklaşıyor olacak, Cassini ekibi bu büyük finali, uzay aracını gezegenin potansiyel olarak yaşanabilir uydularını korumak amacıyla Satürn’e göndermeden önce, olağanüstü bilimsel araştırmaları aktarmak için tasarladı.Bu büyük final esnasında,15 Ekim’de Satürn’ün atmosferine son girişi gerçekleştirmeden önce  Cassini, bulutların 1,628 kilometre üzerinden geçecek ve gezegen ile halkaları arasındaki dar aralıktan defalarca dalış yapacak.Fakat bundan önce uzay aracının halkaları geçip son aşamaya ulaşması için hazırlıklar sürüyor.

Cassini,4 Aralık’ta halkalara en yakın konumda bulunurken ana motorunun kısa bir süre yanmasına programlandı.Bu manevra , görevin geri kalanını sağlamak için doğru rotayı belirlemekte  ve yörüngede ince ayar yapmakta önem arz ediyor. Earl Maize bu konuda “Ana motoru ateşlemek 183.  ve son defa planlandı.Motoru kullanmaya tekrar karar vermiş olsak da , kalan manevraları roketleri kullanarak tamamlamak  planımızda.” açıklamasında bulundu.

Gerçekleşecek diğer çalışmalardan biri de Satürn’ün atmosferinin gezegenin üzerinde ne kadar uzandığını tam olarak belirlemek. Biliminsanlarının belirlediklerine göre  gezegenin atmosferi Cassini’nin oraya varışından  beri küçük miktarda da olsa dönemden döneme genişliyor ve büzülüyor. Bu değişkenlik göz önüne alındığında mühendislerin ellerine geçecek bilgiler , uzay aracının güvenli uçuş yaptığından emin olmaları bakımından oldukça önemli.

Cassini’nin bu zorlu yolculuğunu yakından takip etmek ve daha detaylı bilgilere ulaşmak için https://saturn.jpl.nasa.gov/news/2966/ring-grazing-orbits adresini ziyaret edebilirsiniz.

Kaynakça :

Yazan: Nihan Gulcan