İlk önce söylemeliyim ki hepimiz uzayla ilgili birçok haberde NASA adını görürüz. Genelimiz açılımını bile bilmeyiz. NASA’nın açılımı National Aeronautics and Space Administration yani Türkçe olarak Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi’dir. 1 Ekim 1958 tarihinden itibaren askeri amaçlar yerine sivil alanda barışçıl bir şekilde faaliyet göstermeye başlayan NASA’nın çalışma kollarından biri olan JPL(Jet Propulsion Laboratory) kurulalı tam 80 yıl oldu.
NASA JPL ne yapar? NASA JPL ; Dünya’yı, Güneş Sistemi’ni ve evrenimizi keşfeden birçok robotsal görevi yürüten laboratuvardır.
Hali hazırda Mars’ın keşif araçlarından biri olan Curiosity, Jüpiter’e en çok yaklaşan ve sırlarını çözmekte olan Juno, dış Güneş Sistemi’ni ve ötesini araştıran bir uzay sondası olan ve Jüpiter ve Satürn’ü ziyaret etmiş, bu gezegenlere ait uyduların detaylı fotoğraflarını elde eden Voyager 1, Uranüs ve Neptün’ü tek ziyaret eden uzay sondası ve Voyager 1’in ikiz kardeşi diyebileceğimiz Voyager 2, yeni gök cisimlerini ışık ölçer yardımı ile araştırma ve algılama amaçlı olarak tasarlanmış bir uzay teleskobu olan Kepler Uzay Teleskobu ve Satürn’ün yörüngesine giren ilk uzay sondası olan Cassini gibi daha birçok misyonu bulunmaktadır.
Bunların dışında geçmişte yapılmış olan misyonları arasında şu an görevi bitmiş olan ve Mars hakkında bilgiler edinmemizi sağlayan araçlar, 20.yy’ın yetersiz teknolojisinin karşısında fiziğin akıllıca kullanılmasıyla Venüs’ün kütle çekim etkisinden yararlanılarak Jüpiter’e giden Galileo ve -çok uzağa gitmeye gerek yok- Dünya’mızı tanımamızı sağlayan uydular ve yine tabii ki nicesi bulunmaktadır.
Şimdiyi konuştuk, geçmişi konuştuk, git gide gelişen teknolojinin ve hızla önem kazanan uzay teknolojisi için NASA/JPL’in ilerisi için ne gibi misyonları var? Dünya’nın yüzey suları ve okyanuslarını inceleyecek uydulardan, uzayın derinliklerini keşfedecek yeni teleskoplara, Dünya’nın
gözünü çevirmiş olduğu Kırmızı Gezegen Mars’ın bilinmeyen yönlerini ortaya çıkaracak yeni uzay araçlarına kadar birçok misyonu var.
80.yılını kutlayan JPL, sosyal medya üzerinden ise güzel paylaşımlarda bulundu. 80 yıl önce ve sonrasının karşılaştırıldığı paylaşım gerçekten dikkat çekiciydi. 1 asır bile geçmemesine rağmen teknolojinin ne kadar gelişip değiştiği açıkça ortada.
JPL in hazırlamış olduğu zamanda yolculuk çalışmalarına aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz, incelemenizi şiddetle tavsiye ediyorum.
–http://www.jpl.nasa.gov/about/timeline/
–http://www.jpl.nasa.gov/about/then-now/
–http://www.jpl.nasa.gov/news/news.php?feature=6660
Ayrıca Türk bir astrofizikçi olan Umut Yıldız’ın, çalıştığı kurum olan NASA/JPL’i tanıttığı ve içinde küçük bir tur yaptığı periscope yayınına;
–https://www.youtube.com/watch?v=U2afGmx3etM
Misyonlarını takip edebileceğiniz siteye;
–http://www.jpl.nasa.gov/missions/
bu linklerden ulaşabilirsiniz. Dilerim ki benzer yazılar Türkiye’nin Uzay Ajansı için de yazılır. Ülkemizde astronomi biliminin gelişmesi siz yıldız çocuklarının elinde. Astronomi ile kalın…
Yazan: Aylin Açıkgöz
NASA JPL 80. yılını kutluyor! Peki NASA JPL nedir? Nelerle uğraşır? 80 yılda neler değişti? Sizin için bu soruların cevabını araştırdım.
İlk önce söylemeliyim ki hepimiz uzayla ilgili birçok haberde NASA adını görürüz. Genelimiz açılımını bile bilmeyiz. NASA’nın açılımı National Aeronautics and Space Administration yani Türkçe olarak Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi’dir. 1 Ekim 1958 tarihinden itibaren askeri amaçlar yerine sivil alanda barışçıl bir şekilde faaliyet göstermeye başlayan NASA’nın çalışma kollarından biri olan JPL(Jet Propulsion Laboratory) kurulalı tam 80 yıl oldu.
NASA JPL ne yapar? NASA JPL ; Dünya’yı, Güneş Sistemi’ni ve evrenimizi keşfeden birçok robotsal görevi yürüten laboratuvardır.
Hali hazırda Mars’ın keşif araçlarından biri olan Curiosity, Jüpiter’e en çok yaklaşan ve sırlarını çözmekte olan Juno, dış Güneş Sistemi’ni ve ötesini araştıran bir uzay sondası olan ve Jüpiter ve Satürn’ü ziyaret etmiş, bu gezegenlere ait uyduların detaylı fotoğraflarını elde eden Voyager 1, Uranüs ve Neptün’ü tek ziyaret eden uzay sondası ve Voyager 1’in ikiz kardeşi diyebileceğimiz Voyager 2, yeni gök cisimlerini ışık ölçer yardımı ile araştırma ve algılama amaçlı olarak tasarlanmış bir uzay teleskobu olan Kepler Uzay Teleskobu ve Satürn’ün yörüngesine giren ilk uzay sondası olan Cassini gibi daha birçok misyonu bulunmaktadır.
Bunların dışında geçmişte yapılmış olan misyonları arasında şu an görevi bitmiş olan ve Mars hakkında bilgiler edinmemizi sağlayan araçlar, 20.yy’ın yetersiz teknolojisinin karşısında fiziğin akıllıca kullanılmasıyla Venüs’ün kütle çekim etkisinden yararlanılarak Jüpiter’e giden Galileo ve -çok uzağa gitmeye gerek yok- Dünya’mızı tanımamızı sağlayan uydular ve yine tabii ki nicesi bulunmaktadır.
Şimdiyi konuştuk, geçmişi konuştuk, git gide gelişen teknolojinin ve hızla önem kazanan uzay teknolojisi için NASA/JPL’in ilerisi için ne gibi misyonları var? Dünya’nın yüzey suları ve okyanuslarını inceleyecek uydulardan, uzayın derinliklerini keşfedecek yeni teleskoplara, Dünya’nın
gözünü çevirmiş olduğu Kırmızı Gezegen Mars’ın bilinmeyen yönlerini ortaya çıkaracak yeni uzay araçlarına kadar birçok misyonu var.
80.yılını kutlayan JPL, sosyal medya üzerinden ise güzel paylaşımlarda bulundu. 80 yıl önce ve sonrasının karşılaştırıldığı paylaşım gerçekten dikkat çekiciydi. 1 asır bile geçmemesine rağmen teknolojinin ne kadar gelişip değiştiği açıkça ortada.
JPL in hazırlamış olduğu zamanda yolculuk çalışmalarına aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz, incelemenizi şiddetle tavsiye ediyorum.
–http://www.jpl.nasa.gov/about/timeline/
–http://www.jpl.nasa.gov/about/then-now/
–http://www.jpl.nasa.gov/news/news.php?feature=6660
Ayrıca Türk bir astrofizikçi olan Umut Yıldız’ın, çalıştığı kurum olan NASA/JPL’i tanıttığı ve içinde küçük bir tur yaptığı periscope yayınına;
–https://www.youtube.com/watch?v=U2afGmx3etM
Misyonlarını takip edebileceğiniz siteye;
–http://www.jpl.nasa.gov/missions/
bu linklerden ulaşabilirsiniz. Dilerim ki benzer yazılar Türkiye’nin Uzay Ajansı için de yazılır. Ülkemizde astronomi biliminin gelişmesi siz yıldız çocuklarının elinde. Astronomi ile kalın…
Yazan: Aylin Açıkgöz