Bahar ayının gelmesiyle birlikte polenlerde saçılmaya başladı. Her ne kadar alerjisi olanlar şikayetçi olsalarda, bu polenler bazen çok güzel taçların (corona) oluşumuna sebep oluyor. M. Raşid Tuğral (AAT) bu gece Ay’ın etrafındaki tacı fotoğraflamayı başardı. |
Taç, genellikle bulutlardaki çok küçük su tanelerinin Güneş veya Ay ışığını saçmasıyla oluşur. Tane ne kadar küçükse taç da o kadar büyük oluşur. Tıpkı su tanelerinin oluşturduğu gibi polenler de taç oluşturabiliyor. Genellikle Ay’ın etrafında daha sık görülen taçlar bazen Güneş’in etrafında da gözlenebilmektedirler. Eğer Güneş’teki bir tacı gözlemlemek isterseniz Güneş’i mutlaka kapatın ve ondan sonra etrafına bakın. |
Haberler
Halkalı Ay
Bahar ayının gelmesiyle birlikte polenlerde saçılmaya başladı. Her ne kadar alerjisi olanlar şikayetçi olsalarda, bu polenler bazen çok güzel taçların (corona) oluşumuna sebep oluyor. M. Raşid Tuğral (AAT) bu gece Ay’ın etrafındaki tacı fotoğraflamayı başardı. |
Taç, genellikle bulutlardaki çok küçük su tanelerinin Güneş veya Ay ışığını saçmasıyla oluşur. Tane ne kadar küçükse taç da o kadar büyük oluşur. Tıpkı su tanelerinin oluşturduğu gibi polenler de taç oluşturabiliyor. Genellikle Ay’ın etrafında daha sık görülen taçlar bazen Güneş’in etrafında da gözlenebilmektedirler. Eğer Güneş’teki bir tacı gözlemlemek isterseniz Güneş’i mutlaka kapatın ve ondan sonra etrafına bakın. |
Spirit İçin Zor Dönem
Mars araçlarından Spirit son bir kaç haftadır hareket edemiyor. Bunun sebebi ise altındaki toprak yığını veya bir kaya, ama ne olduğu tam olarak belli değil. Aracın altında tam olarak bilinemeyen bir şey var ve aracın gitmesine izin vermiyor, altında bir toprak yığını veya bir kaya parçası olduğu düşünülüyor. Araç aynı zamanda terim yerindeyse “yarı beline kadar toza batmış vaziyette.” |
Bunu belirlemek için aracın robotik kol üzerindeki fotoğraf makinası kullanılıyor ama robotik kolun kullanım amacı bu olmadığı için çeşitli testler yapılıyor. Robotik kolun üzerindeki fotoğraf makinesin amacı mikroskobik boyutlarda toprak ve kayaları incelemek. Fakat ilk testler, robotun ikizi olan Opportunity üzerinde yapıldı ve gayet iyi sonuçlar alındı. (Opportunity robotik kol ile kendi alt tarafını fotoğrafladı.) Spirit ilk denemesini salı günü yaptı ve biraz odaklanma sorunu olsa da nesnenin fotoğraflarını çekebildi. Fakat cismin tam olarak ne olduğu hakkında karar vermek, gerçekten aracın alt yüzeyine sürtüyor olup olmadığını belirlemek ve Spirit’i kurtarmak için çeşitli stratejiler üretmek için daha birçok fotoğrafa ihtiyaç var. Peki, Spirit bu duruma nasıl geldi? Spirit geçtiği toz yığını bölgesinde yavaş yavaş toza battı ve tekerlerin patinaj yapması ile toz havuzuna gömülmeye başladı. Bu yüzden yüzeydeki bu cisim aracın alt yüzeyine dokundu ve ilerlemesini engelliyor. Spirit zaten bir süredir ön sağ tekerleğini kullanamıyordu, bu olayda sol orta teker de tutukluk yaptı fakat şu an için eski haline dönmüş durumda ve çalışıyor. Bir başka güzel haber de: Mars’ın kendisi Spirit’in bu durumdan kurtulmasına yardımcı oluyor. Mars’taki kuvvetli rüzgarlar aracın güneş panellerini temizledi ve aracın daha çok şarj olup daha fazla güç depolamasına yardımcı oluyor. Araç şu an gücünün %85′ ini kullanabiliyor. Proje yöneticisi John Callas şimdilik iyimserliğini koruyor ve yeteri kadar zamanda ve yeteri kadar tekerleklerin dönmesi sayesinde bu durumdan kurtulabileceklerini düşünüyor. Spirit’in tekerlekleri toza batmış durumda. Telif Hakkı: NASA/JPL Spirit’i bu zor durumdan kurtarmak için mühendisler Mars’taki durumun Dünya’da simülasyonunu yapıp araçların buradaki ikizini kullanarak yeni kurtarma stratejileri geliştirecekler. Eğer geliştirilen operasyon işe yararsa bu durum Spirit için denecek. Fakat bu kurtarma operasyonu için sadece mühendisler çalışmıyor. Bir çok gönüllü de fikirleri ile bu işe destek çıkıyorlar. Bunlardan bir tanesi de 7 yaşındaki Julian. Geliştirdiği proje ise Spirit’in robotik kolunu kullanarak yere dayanması ve kendi kendini kaldırarak itmesi. İlk balışta komik gibi duran bu fikir aslında gerçekten başvurulabilecek çareler arasında. Belki de en son çare ama proje yöneticisinin dediğine göre listede yer alıyor. İlgili Bağlantılar: Mars Araştırma Görevleri (NASA’nın Mars’taki araştırma araçlarının haberleri verdiği site) Kaynak: Universe Today |
Spirit İçin Zor Dönem
Mars araçlarından Spirit son bir kaç haftadır hareket edemiyor. Bunun sebebi ise altındaki toprak yığını veya bir kaya, ama ne olduğu tam olarak belli değil. Aracın altında tam olarak bilinemeyen bir şey var ve aracın gitmesine izin vermiyor, altında bir toprak yığını veya bir kaya parçası olduğu düşünülüyor. Araç aynı zamanda terim yerindeyse “yarı beline kadar toza batmış vaziyette.” |
Bunu belirlemek için aracın robotik kol üzerindeki fotoğraf makinası kullanılıyor ama robotik kolun kullanım amacı bu olmadığı için çeşitli testler yapılıyor. Robotik kolun üzerindeki fotoğraf makinesin amacı mikroskobik boyutlarda toprak ve kayaları incelemek. Fakat ilk testler, robotun ikizi olan Opportunity üzerinde yapıldı ve gayet iyi sonuçlar alındı. (Opportunity robotik kol ile kendi alt tarafını fotoğrafladı.) Spirit ilk denemesini salı günü yaptı ve biraz odaklanma sorunu olsa da nesnenin fotoğraflarını çekebildi. Fakat cismin tam olarak ne olduğu hakkında karar vermek, gerçekten aracın alt yüzeyine sürtüyor olup olmadığını belirlemek ve Spirit’i kurtarmak için çeşitli stratejiler üretmek için daha birçok fotoğrafa ihtiyaç var. Peki, Spirit bu duruma nasıl geldi? Spirit geçtiği toz yığını bölgesinde yavaş yavaş toza battı ve tekerlerin patinaj yapması ile toz havuzuna gömülmeye başladı. Bu yüzden yüzeydeki bu cisim aracın alt yüzeyine dokundu ve ilerlemesini engelliyor. Spirit zaten bir süredir ön sağ tekerleğini kullanamıyordu, bu olayda sol orta teker de tutukluk yaptı fakat şu an için eski haline dönmüş durumda ve çalışıyor. Bir başka güzel haber de: Mars’ın kendisi Spirit’in bu durumdan kurtulmasına yardımcı oluyor. Mars’taki kuvvetli rüzgarlar aracın güneş panellerini temizledi ve aracın daha çok şarj olup daha fazla güç depolamasına yardımcı oluyor. Araç şu an gücünün %85′ ini kullanabiliyor. Proje yöneticisi John Callas şimdilik iyimserliğini koruyor ve yeteri kadar zamanda ve yeteri kadar tekerleklerin dönmesi sayesinde bu durumdan kurtulabileceklerini düşünüyor. Spirit’in tekerlekleri toza batmış durumda. Telif Hakkı: NASA/JPL Spirit’i bu zor durumdan kurtarmak için mühendisler Mars’taki durumun Dünya’da simülasyonunu yapıp araçların buradaki ikizini kullanarak yeni kurtarma stratejileri geliştirecekler. Eğer geliştirilen operasyon işe yararsa bu durum Spirit için denecek. Fakat bu kurtarma operasyonu için sadece mühendisler çalışmıyor. Bir çok gönüllü de fikirleri ile bu işe destek çıkıyorlar. Bunlardan bir tanesi de 7 yaşındaki Julian. Geliştirdiği proje ise Spirit’in robotik kolunu kullanarak yere dayanması ve kendi kendini kaldırarak itmesi. İlk balışta komik gibi duran bu fikir aslında gerçekten başvurulabilecek çareler arasında. Belki de en son çare ama proje yöneticisinin dediğine göre listede yer alıyor. İlgili Bağlantılar: Mars Araştırma Görevleri (NASA’nın Mars’taki araştırma araçlarının haberleri verdiği site) Kaynak: Universe Today |
Gece-Işıldayan Bulutlar
Güneş’te Yeni Leke
UUİ Parlamaları
Bu tip uydu geçişleri Dünya’nın her tarafından gözükebiliyor. Hatta çoğu yerde UFO söylentilerine bile neden oluyor. Olaya uyduların parlak levhalarından ya da güneş panellerinden yansıyan Güneş ışınları neden oluyor. Güneş’ten aldığı ışığı yeryüzüne yansıtan levhalar ya da paneller uydunun görünmesini sağlıyor. Eğer siz de uydu parlaması görmek istiyorsanız Heavens – Above sitesinden bulunduğunuz konumu girerek gelecekte geçecek uyduları öğrenebilirsiniz. Daha fazla bilgi için ise tıklayın. İlgili Bağlantılar: Heavens – Above (Heavens – Above internet sitesi) |
Kuralları Yıkan İkizler
Sosyologlar ve biyologlar, tek bir kökenden gelen tek yumurta ikizlerinin farklılıkları üzerinde araştırmalar yaparken gökbilimciler de, aynı anda, aynı yerde oluşan ikiz ya da çoklu yıldız sistemleri üzerinde çalışıyor. En gözlemlenmeye değer yıldız çiftleri ise tutulum çiftleri (eclipsing binaries). Yıldızlar birbirinin önünden geçtikçe yıldızların çok büyük doğrulukla kütleleri, sıcaklıkları, yüzey parlaklıkları ve fiziksel büyüklükleri ölçülebiliyor.

Orion Bulutsu’sunda bulunan kahverengi cüce çiftinin konumu.
Telif Hakkı: NASA / JPL / HST / David James
Orion Bulutsu’sunda bulunan 2MASS J05352184-0546085 adı verilen ikiz kahverengi cüce çifti bir tutulum çifti olarak biliniyor.
Kahverengi cüceler, başarısız yıldız olarak da bilinen gaz devi gezegenlerle yıldızlar arasındaki bir gök cismidir. Oluşma süreçleri yıldızlarla aynıdır. Gaz ve tozları, yerçekimi kuvvetleriyle toplarlar. Ama yıldızlardan farkı, ufak kütleleri nedeniyle, gerçek bir yıldızdaki gibi hidrojen füzyon tepkimesini ve enerji üretimini başlatabilecek basınca ve sıcaklığa sahip olamamaları.
Yaklaşık 1 milyon yaşında oldukları tahmin edilen 2MASS J05352184-0546085 cisimlerinin tam olarak soğumadıkları tahmin ediliyor. Vanderbilt Üniversitesi’nden Yilen Gòmez Maqueo Chew ve meslektaşları iki cismin özelliklerini büyük bir doğrulukla saptayabildi. %2’lik hata payıyla birinin 68 diğerinin ise 38 Jüpiter kütlesinde olduğu belirlendi. Ama kütlelerine oranla çok büyükler. %1’lik hata payıyla biri Güneş’in çapının %69’u, diğeri ise %56’sı.
Burada kafayı karıştıran durum ise şu: Olması gerekenin tersine, daha büyük ve daha kütleli olan kahverengi cüce diğerinden yaklaşık 450oC daha soğuk. Normalde kabul edilen durum şu: Bir kahverengi cüce ne kadar büyük olursa, o kadar yüksek ısı enerjisi ile yaşamına başlar ve zamanla o kadar yavaş soğur.

Bir sanatçının gözünden 2MASS J05352184-0546085 sistemi.
Telif Hakkı: NASA / ESA / A. Feild (STScI)
İnsanların aksine, yıldız çiftlerinin aynı anda doğup doğmadıkları tam olarak bilinemiyor. Vanderbilt Üniversitesi’nden Keivan Stassun’a göre büyük olan cisim 1 milyon yaşından daha yaşlı olmalı. Ancak bu kurama göre büyük olan cismin daha soğuk olduğu açıklanabilir.
Soğuk olmasının yanısıra, büyük cisim oldukça hızlı dönüyor. (Büyük cisim 3.3, küçük cisim 14.1, Güneş de 27 günde kendi çevresinde dönüyor.) Hızlı dönme yüzünden daha güçlü manyetik alana sahip olan cismin yüzeyinde normalden daha soğuk olan yıldız lekeleri bulunuyor. Bu lekeler normalde yüzeyden %10 soğuk olması gerekirken bu cisimde %65 daha soğuk.
Lekelerin belirlenmesinde konum da çok önemli. Eğer tüm lekeler düzgün bir şekilde dağılmış olsaydı gökbilimciler sadece her dönüşte meydana gelen parlaklık dalgalanmalarını fark edebileceklerdi. Ama lekeler, sürekli Dünya’ya çevrili olan cismin kutbunun etrafında toplandığından lekeler farkedilebildi.
Kaynak: Sky & Telescope
İncecik Bir Hilâl
Hava koşullarından dolayı kaçırmış olanlar olabilir fakat yarın akşam görülecek hilâl de gayet güzel olacak. Üstelik hilâle bakarken “da Vinci Parlaması”nı da görmeniz mümkün.

Fotoğraf: Uğur İkizler, Canon Rebel XT, Mudanya/Bursa
İlk kez Leonardo da Vinci’inin mantıklı bir açıklama getirdiği olay Ay’ın karanlık yüzünün hilâlken de farkedilebilmesi olarak biliniyor. Dünya’dan yansıyan Güneş ışınları Ay’ın karanlık yüzüne ulaşıp tekrar bize dönüyor. Böylece Ay’ın tamamını görebiliyoruz.
Isınan Spitzer Uzay Teleskopu
NASA’nın kızılötesi uzay teleskopu Spitzer (Spitzer Space Telescope), 15 Mayıs 2009 tarihinde soğutucu sıvısı olan sıvı helyumunu tüketti ve ‘sıcak durumu”na girdi. 2 yıl daha çalışması öngürülmüş olan teleskop 6 yılını evreni araştırarak geçirdi. Ama şimdi 2 cihazından yoksun olarak araştırmalarına devam edecek: Uzun dalga boylu fotometre ve Kızılötesi izgeçizeri(spektrograf).

Bir sanatçının gözünden Spitzer Uzay Teleskopu
Telif Hakkı: NASA / JPL
Spitzer Uzay Teleskopu düşünüldüğünden daha uzun süre “soğuk durumu”nda kaldı. İyimser tahminlere göre sıvı helyum 2.5 yılda bitecekti.
-270oC’den -242oC’ye ısınan uzay aracındaki aletler, Spitzer Uzay Teleskopu’nun uzun dalga boylu cihazlarının tespit edebileceği aralıktaki frekansta çok az ısı yayılımı yapıyorlar. Bu yayılımdan dolayı bu cihazlar kullanılamaz halde.

BHR 71 Kozmik Bulutu’nun karşılaştırmalı resimleri. Soldaki görünebilir ışıktaki, sağdaki Spitzer Uzay Teleskopu’nun kızılötesi kamerasıyla kızılötesi ışıktaki, ortadaki ise diğer iki resmin birleştirilmesiyle oluşturulmuş birleşik bir resim.
Telif Hakkı: NASA/JPL-Caltech/Harvard-Smithsonian CfA
Ama, teleskopun kızılötesi kamerasının 3.6 ile 4.5 mikron arasında çalışan iki kısa dalga boylu detektörlerinde ise bir problem yok.
Spitzer Uzay Teleskopu’nun geçmişte bir sürü başarısı var: Başka sistemlerdeki gezegenlerin sıcaklıklarının tespiti, Samanyolu’nun kol sayısının belirlenmesi, vb. Ayrıca Samanyolu’ndaki toz bulutlarının ve başka gökadalarının yapısının belirlenmesinde gökbilimcilere çok yardımcı olmuştu.
Neyse ki, ESA (European Space Agency – Avrupa Uzay Dairesi) tarafından gönderilen Herschel Uzay Teleskopu’nda bu yitirilen kızılötesi kameraların daha gelişmiş modelleri mevcut.
İlgili Bağlantılar:
Kaynak: Sky & Telescope