gokyuzu.org

Dönemin İlk Gözlemi: V for Venüs! V for Vesta!

Birkaç gündür devam eden açık ve ılık havayı da fırsat bilerek geçen çarşamba günü dönemin ilk teleskoplu gözlemini yaptık. Amacımız aslında yeni ve hevesli birkaç üyemize teleskop kurulumunu öğretmekti, ama bir teleskop kurulduktan sonra devamında gözlem de yapılır tabii ki!

Gerçi teleskop gözlemimiz Venüs ve Vesta’dan ibaretti, ama bu iki nesnenin ayrı ayrı anlamı var. Nasıl mı?

Tüm kış boyunca göz alıcı parlaklığıyla akşamları gökyüzünü süsleyen Venüs, bir ay içinde akşam göğünü apar topar terk edecek. Dünya’ya iyice yaklaşarak hilal evresini alan ve bu hafta gökteki en parlak haline erişmiş Venüs’ü gözlemlemek için bu aralar en uygun zamandı. Haliyle Fizik bölümü otoparkında teleskopu kurduktan sonra çevirdiğimiz ilk hedef Venüs oldu. Zaten Ankara’da yaşadığımız ışık kirliliği düşünülürse fazla seçeneğimiz de yoktu… Teleskobun göz merceğinden Venüs, Ay’ı çıplak gözle gördüğümüzden çok daha küçük görünse de o pasparlak beyaz hilalciği görünce heyecanlandık, nutkumuz tutuldu, adeta gözlerimiz kamaştı… Çoğumuz teleskoptan Venüs’ün hilal halini ilk defa görmüştü, heyecanın bir kısmı da ondan.

Teleskobumuzun bulucu dürbünü ayarlı olmadığından ve bilgisayarlı motoru çalıştırmadığımızdan Venüs’ü bulmak zaman aldı: Elle yordamla teleskobu bir nesneye doğrultmak, denizde kepçeyle balık avına çıkmak gibi bir şey, o “balık” çılgınca ışıldayan Venüs bile olsa. Bir kısmımız teleskobu Venüs’e yöneltmekle uğraşırken bir kısmımız da az sonra geçecek uydulara, takımyıldızlara, topluluğun dürbünüyle bulabileceğimiz nesnelere kafa yoruyordu. Bir anda fark ettik ki Vesta’yı dürbünle görmemiz mümkün, hatta kendisi diğer yıldızların yardımıyla hemencecik bulunabilecek bir konumda. Tabii bu arada “Vesta da neymiş???” sorusuna bir yanıt vermek lazım sanırım: Vesta, 1807 yılında keşfedilen ilk asteroidlerden, ortalama 525 kilometrelik çapıyla Mars ile Jüpiter arasında dolanan kocaman bir patates! Kendisi keşfedilen dördüncü asteroid olmasına karşın Dünya’dan görülebilen en parlak asteroid, doğru yere bakarsanız orta boy bir dürbünle bile seçilebilmekte.

Vesta, dürbün ve teleskopla bulunmak için çok kolay bir konumdaydı.

7,0 parlaklığındaki Vesta’yı komşu yıldızların yardımıyla bulmak zor olmadı, cılız da olsa kendisini seçmek mümkündü. Bu da gözlem ekibi olarak yaptığımız ilk asteroid gözlemi oldu. Dahası, Venüs’ten sonra hodri meydan dedik; teleskopu yukarıya, Vesta’ya çevirmeye yeltendik. Pollux’u bulmak zor olmasa gerekti, biraz zaman aldı ama sonunda turuncumsu parlak yıldız, göz merceğinde bize bakıyordu. Ondan sonrası da bulmaca gibi: Dizüstü bilgisayardaki Stellarium’un da yardımıyla Pollux’tan başlayıp cılız yıldızlardan atlaya atlaya Vesta’yı bulmayı başardık! Dürbüne kıyasla daha az cılız bir noktadan ibaretti gerçi, ama 250 milyon kilometre ötedeki kocaman bir patatese baktığımız düşünülürse elbet bu da bir başarıydı…

Gözlemimiz bu iki gökcismiyle sınırlı kalmadı elbette. Işık kirliliğinin izin verdiği kadarıyla takımyıldızları tekrar ettik; dürbünle Ülker’i, Avcı Bulutsusu’nu, Sirius’un altındaki M41 açık yıldız kümesini inceledik; bir iki de uydu geçişi yakaladık. Umuyoruz ki bu dönem hava koşulları da el verdikçe bunun gibi daha fazla gözlem yapacağız—ne de olsa yukarıda keşfedilmeyi bekleyen bir yığın şey var!

Yazan: Çağatay Kerem Dönmez

Belgesel Gösterimi: 400 Yıllık Teleskop Macerası

Bu dönemki son etkinliğimizi belgesel gösterimiyle gerçekleştireceğiz. Galileo’nun kendi yaptığı teleskopla Jüpiter’in uydularını gözlediği günden başlayıp günümüzdeki James Webb Uzay Teleskobu ve E-ELT gibi dev teleskoplara kadar insanlığın evreni keşfetme çabasının anlatıldığı 400 Yıllık Teleskop Macerası’nı izlemeye tüm yıldız çocuklarını bekleriz. Etkinliğimiz perşembe günü saat 18.00’de Cavid Erginsoy Seminer Salonu’nda yapılacaktır.

Güneş Sistemi Semineri

Pek değerli kozmik okyanusun gezginleri, sizler de gökyüzündeki mahallemizde bir yolculuğa çıkmak isterseniz Güneş Sistemi Semineri’mize bekleriz. Gelin hep birlikte gezegenleri, uyduları, kuyrukluyıldızları, göktaşlarını öğrenelim. Topluluk üyelerimizden İlkyaz Aslanöz’ün vereceği seminerimize tüm astronomi ve bilim severler davetlidir. Etkinliğimiz 8 Aralık Perşembe günü saat 18.30’da Fizik Bölümü P-5 sınıfında yapılacaktır.

Etkinliğe katılacak ODTÜ mensubu tüm yıldız çocuklarının Fizik Bölümü’ne girişleri için 7 Aralık Çarşamba günü öğlen 12:00’ye kadar isim soyisim ve telefon numarası bilgilerini bize ulaştırmaları gerekmektedir.

Etkinlik bağlantısı: Facebook

Beypazarı Gözlem Etkinliği

Hepimiz küçükken, şimdikine kıyasla daha az olan şehir kirliliğinde, başımızı kaldırdığımızda, gördüğümüz şey karşısında hayrete düşmüşüzdür. Yaşımız kaç olursa olsun çocukken gördüğümüz o kozmik tabloya olan hayretimiz hala aynı. İşte o tabloyu tekrar görme fırsatına eriştiğimiz Beypazarı gözlem etkinliğimize bir bakış atalım birlikte.

                                                                          ” Abi çok güzel yaa! ”

1)Odun Toplama:

24 Aralık günü saat 15.30 civarında, gece ısınmamızı sağlayacak olan ateşin odunlarını toplamak için buluştuk. Biyolojik Bilimler Bölümü’nün oradaki ormanda bir odun yığını olduğu söylendi; elimizde balta ve testereyle oraya akın ettik. Bir diğer grup da ateşi başlatmak için ihtiyacımız olan kozalakları toplamak için ayrıldı. Katılımın beklenenden daha fazla olmasının yanı sıra beklenenden daha da çılgındı. Bazı arkadaşlara balta verilmemesi gerektiğini öğrendik özellikle! Yorucu ama eğlenceli odun toplama merasimi sonrası, toplanan onca odunun otobüse yüklenmesine gelmişti ki sıra, kendince haklı olan şoför abimiz sağolsun, o kısımda biraz problem yaşadık. Kâh odunları battaniyeye sararak yükledik, kâh toplanan odunların yarısını geride bıraktık ama sonunda yola çıktık. (Her arabanın peşinden ezilme tehlikesine rağmen koşturan köpek arkadaşımıza da selam olsun!)

2)Yolculuk:

Her şey otobüse biner binmez, Alper arkadaşımızın Çağıl Benibol’a, ” Çağıl gel yanıma ekmek yaparız.” demesiyle başladı. Buradan yolculuğun ne kadar ilginç geçtiği hakkında bir fikir sahibi olabilirsiniz. Daha sonraki muhabbetler özetle; 10.Doktor’un (bkz. Doctor Who) sonik tornavidası, açısal momentum tartışmaları, otobüse soktuğumuz büyük tahta paletler ve bundan dolayı acı çeken yolcular… Sonuç: kahkahalarla yankılanan bir ODTÜ ringi…

3)Yemek Faslı:

Beypazarı Soda Heykelini (reklam) görünce yemeğe bir adım daha yaklaştığımızı anladık. Yemek yiyeceğimiz yere giderken karşılaştığımız dünyalar tatlısı yaşlı teyzemizden şişelerce havuç suyu ve meşhur Beypazarı kurularını stoklayıp yemek yerine ulaştık. Eski, taştan; ve sobalarla ısıtılan aşırı tatlı restoranımızda efsanevi yemeğimizi yerken traktörlere aşık olan Ege Karanfil arkadaşımıza şans eseri bir sürpriz bulduk:

Uzun bir yürüyüşten sonra içeceklerimizi ve “marshmallow”larımızı aldık. Otobüsümüze geri döndük ve gözlem yerine doğru yolculuğumuza devam ettik…

4) Gözlem:

Otobüsten indiğimizde gördüğümüz gökyüzü ağzımızı resmen açık bıraktı. Havanın da soğuk olması nedeniyle, ilk önce odunları otobüsten indirdik ve ateş yakacağımız yere taşıdık. Ateşi ideal bir sürede ve mükemmel bir şekilde yakan arkadaşlara teşekkür ederiz ki, kısa sürede ısınıp yanan marshmallow’larımıza kavuştuk – marshmallow’ları yakmak için kullandığımız çubukları toplamak için ağaçlara tırmanan Oğuzhan’a da ayrıca teşekkür etmek gerek tabii. Havanın ara ara kapalı olması sebebiyle teleskopları kuramadık ve gözlerimizle yetindik. Nereden geldiği belli olmayan ve ilk gördüğümüzde bizi korkutan bir de kardan adamımız vardı.

Özgür Can Özüdoğru’nun sesi, mızıkası ve gitarı; Enfal Sartaş’ın Seda Baştürk ile yaptığı gitar ve duduk düeti ile ateş başında geçirdiğimiz zaman daha da renklendi. Ellerinize sağlık AAT’nin müzisyen astronomları! Bulutlara rağmen, günün anısına, güzel yıldız fotoğrafları çekmeye çalışan azimli arkadaşlar da vardı. Bu gözlemdeki fotoğrafları, sıcacık ateşin başında durmak yerine soğukta bekleyerek bize sağlayan Tülay, Seda, Çağıl, Özgür Can ve Alper’e teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Gecenin ilerleyen saatlerinde soğuğa dayanamaz bir hale geldik. Ateşimizi, parçalanan kardan adam ile söndürüp çöplerimizi topladıktan sonra, son bir kez o güzel gökyüzünü seyredip kısa bir kar topu savaşı eşliğinde otobüsümüze döndük. Yorgun bir halde, uyuyanlarımızın tatlı(!) horultuları ve uyanıkların sessiz(!) kahkahalarıyla ODTÜ’ye doğru yola çıktık.

Daha açık ve daha az karlı bir havada tekrar Beypazarı’nda görüşmek dileğiyle…

-Fatma Yaşa, İlkcan Erdem

“Staja Gittik, Ne Yaptık?” Etkinliği

Sevgili Yıldız Çocukları,

Bu Perşembe 18:30’da ODTÜ Fizik Bölümü 3. Katta bulunan Cavid Erginsoy Seminer Salonu’nda “Staja Gittik Ne Yaptık?” Temalı sunumlarımızı yapacağız. Topluluk üyelerimiz yaptığı stajları ve bu imkanları nasıl edindiklerinden bahsedecek.

Çağrı Erciyes, Hollanda Leiden Üniversitesi’nde yaptığı yaz stajından bahsedecek

Özgür Can Özüdoğru, Avusturya Viyana Üniversitesi’nde yaptığı yaz stajından ve Birleşik Krallık Somerset’te katıldığı astrofizik yaz okulundan bahsedecek

Ozan Kılıç ise Belçika Kraliyet Gözlemevi’nde yaptığı stajdan söz edecek.

Tüm yıldız çocuklarımızı bekleriz, fakat ODTÜ Güvenlik Önlemleri’nden ötürü üniversitemiz dışından gelecek yıldız çocuklarımızı okula alamıyoruz. Ayrıca etkinliğe katılacak ODTÜ mensubu tüm yıldız çocuklarının Fizik Bölümü’ne girişleri için en geç 23 Kasım Çarşmaba(Yarın) 12:00’a kadar isim soyisim ve telefon numarası bilgilerini facebook sayfamıza mesaj ile yahut [email protected] adresine elektronik posta ile iletmeleri gerekmektedir. Daha fazla bilgi için: http://www.gokyuzu.org/yazi/odtude-uygulanan-yeni-guvenlik-onlemleri-hakkinda-duyuru/

Bol Yıldızlı Geceler

Süper Ay’a Yolculuk

“Seni öpebilir miyim o halde? Bu acınası kağıtların üzerinde? Ya da camı açar, gecenin soğuk havasını öperim ben!” (Franz Kafka)

Gece kendine hayran bıraktı yine… Tombul mu tombul bir dolunay vardı ki bugün, biz ona “Süper Ay” diyoruz. Bu halini 18 yıl boyunca bir daha göremeyeceğiz. Gözlerimizle okşadık bugün onu, kraterlerinde zıpladık. Acılarımızı, kederlerimizi, sevinçlerimizi boşalttık. Çok güzel bakıştık çünkü. Gözümüz cız olmasın diye de ay filtresi kullandık, uzun zamandır kabından çıkmamıştı… Yüzlerce yıldız çocuğu geldi bu şölene ve takipli bir kundağımız olduğu için de şükrettik açıkçası. Yoksa, mümkün değildi bukadar insana hızlıca gözlem yaptırmak.

İşin en can alıcı noktası, arka taraftaki amfide Pink Floyd ve Camel şarkıları çalıyor olmasıydı. Ay duyamıyordu bunları ama gözlerimizden okuyordu elbet kalbimize nasıl işlediğini.

Yoruldu tabi o kadar bakışmaya, e napsın usulca bulutları çekti önüne yaklaşık iki saatlik gözlemin ardından. Saklanmadı yani, yapmaz öyle şey.

Ve son olarak, Camel’ın Rajaz şarkısından bir bölümle noktalayalım yazımızı;

Güneş ufukta son hüzmeleriyle kaybolduğunda
ve karanlık yerini aldığında…
Dinlenmek için mola vereceğiz.
Aşk şarkılarını,
Trajedi hikayelerini paylaşarak.

Yazan: Çağrı Erciyes

ODTÜ’de Uygulanan Yeni Güvenlik Önlemleri Hakkında DUYURU

ÖNEMLİ DUYURU

Sevgili Yıldız Çocukları,

ODTÜ Genelinde “geçici bir süre için” uygulanacağı bildirilen güvenik önlemleri doğrultusunda bizler de birkaç uygulamamızda değişiklik yapmak zorunda kaldık. Bu bağlamda:

1-) Bundan sonra yapacağımız Kongre ve benzeri büyük etkinliklerimiz haricinde güvenlik süreci boyunda ODTÜ dışından katılımcı kabul edemeyeceğiz. Dışarıdan katılımcı kabul etmemize “izin verilen” etkinliklerimizde sizlere önceden gerekli duyuruları yapacağız.

2-) İzin verildiği taktirde ODTÜ dışından gelecek katılımcıların TC kimlik numarası bilgilerini edinmek durumundayız.

3-) ODTÜ içerisinde yapacağımız herhangi bir etkinliğimize katılacak tüm ODTÜ mensubu katılımcıların, etkinliğimizden en az 2 gün önce geleceklerine dair bizlere ulaşmaları gerekmektedir ([email protected], Facebook mesajları veya twitter dm gibi yollar ile). Aksi taktirde etkinliklerimizi genellikle yaptığımız ODTÜ Fizik Bölümü’ne girişlerine izin verilmeyecektir. Bölüm binası dışında yaptığımız etkinliklerde bu presedür dahil değildir.

4-) ODTÜ içinden ya da dışından gelecek tüm katılımcılarımızın gelirken hem öğrenci kimliklerini hem de TC Kimliklerini yanlarında taşımaları ODTÜ Güvenlik Önlemleri geçici yönetmeliği kapsamında zorunludur. Yapılacak rastlantısal kontrollerin topluluğumuz ile bir alakası yoktur.

Yaşanan aksaklıklardan ötürü özür dileriz, umarız ki ilerleyen zamanlarda bunlara gerek kalmadan özgürce sizleri aramızda görebiliriz.

Bol Yıldızlı Geceler

Süper Ay’a Bakıyoruz!

68 yılın en büyük, en parlak dolunayını kaçırmak istemiyorsanız ve de bu dolunayı neyin bu kadar özel yaptığını öğrenmek isterseniz, etkinliğimize hepinizi bekleriz sevgili rengarenk bulutsular!

Etkinliğimiz saat 14.11.2016 tarihinde saat 20.00’de Fizik Bölümü çimlerinde başlayacaktır. Eğer ki hava kapalı olursa, yani Ay bize yüzünü göstermezse, bunun duyurusunu da üzülerek buradan yaparız sevgili uzaylılar.

Etkinlik bağlantısı: Facebook

Yazan: Çağrı Erciyes

Lisans Atölyeleri II – LaTeX Eğitimi

ODTÜ Fizik Bölümü Toplulukları Gururla Sunar!

Bu dönemin eğitim serisi Lisans Atölyeleri’nin ikinci eğitimi LaTeX!

Akademik dünyanın makale, kitap, paper, vs. yazmak için kullandığı yegane ve en elverişli program olan LaTeX’i kolay ve anlaşılır bir anlatımla, en temel seviyeden başlayarak öğrenmek isteyen herkesin çok işine yarayacak bu eğitimi kaçırmayın!

ODTÜ Fizik Topluluğu ve ODTÜ Amatör Astronomi Topluluğu olarak düzenlediğimiz Lisans Atölyeleri’ne hepinizi bekliyoruz! Etkinliğimiz saat 18.00’de Fizik Bölümü 3. katta bulunan Cavid Erginsoy Seminer Salonu’nda olacaktır.

Eğitime gelmeden önce bilgisayarınıza TeXstudio ve MiKTeX yüklemeyi unutmayın!

TeXstudio: http://www.texstudio.org/
MiKTeX: https://miktex.org/download

Teleskop mu, O da Ne ?

Bu dönemki ilk eğitimimizi teleskop türleri, çalışma prensibi ve kurulumu üzerine verdik. Bulutlara söz geçirebilseydik eğer, anlattığımız teorik bilgileri pratiğe dökme imkanımız da olacaktı Fizik Bölümü‘nün çatısında…

Kutularından çıktı yine de teleskoplar. Önce nur topu gibi bir ekvatoryal kundak çıktı meydana; tripodun işlevini, su terazisinin gerekliliğini, Kutup yıldızının nasıl bulunacağını, motor sisteminin nasıl çalıştığını ve kundak tipinin önemini anlattık. Daha sonra, 5 inçlik optik teleskopumuzu çıkardık ve kundağa yerleştirdik; Schmidt Cassegrain tipi ona o kadar çok yakışıyor ki… Kundağı kullanarak gökyüzündeki bir cismi bulmayı ve onu takip etmeyi teorik olarak anlattık, çalışma prensibini tahta üzerinde gösterdik. Daha sonra teleskop aksesuarlarından bahsettik. Ayrıca tüm  bu esnada, sunumdaki perdede bir yıldız izi fotoğrafı bulunuyordu. Bundan sonra ipler çözüldü, çok güzel sorular gelmeye başladı bize. Esprili yanıtlarımıza karşılık gülen suratları görünce daha da heveslendik, mutlu olduk. Daha bitmedi tabi… Kraliçe çıktı ortaya, Güneş teleskobumuz. Seda’nın önderliğinde kurduk onu, incecik ayaklarının üzerinde. Seda bu teleskobun kurulumunu ve dikkat edilmesi gereken noktaları anlattı bize. Ha bir de tacından bahsetti, H-alfa filtresinden. Tabi Türk geleneğidir, fiyatlarını soran oldu her zamanki gibi. pek mutlu olmadılar öğrenince…